Bir kış mevsimi

33.Jakeb'ın oyunu

Arkadaşlar gecikme için çok çok özür dilerim ama malesef bılgısayarım bozulmuştu. Umarım yeni  bölüm hoşunuza gider iyi okumalar

Zayn'nın gözünden

Karşımda Perrie duruyordu

Perrie: Tebrik ederim harikaydın sadece dalıp gitmeseydin daha güzel bir konser olabilirdi - deyerek gülümsedi. Şaşkınlıkla ona bakıyordum buraya hala nasıl gelebiliyordu?( Little Mix hayranlarından özür dilerim )

Perrie: Hemen suratını asma harikaydın gerçekten - deyerek şakadan omuzuma vurdu. Sahte bir gülümsemeyle başımı salladım

Perrie: Yeni sevgilin konsere gelmedimi ? - deyerek yüzünü buruşturdu

Paul: Zayn'nın bir sevgilisi yok Perrie - deyerek kapıyı kapadarak yanımıza geldi. Nezamandan beri burdaydı?

Perrie: Ondan ayrıldın mı ? - şaşırırcasına bana döndü yüzünde tebessüm vardı hafifçe başımı salladım

Perrie: Zaten seni hakketmiyordu çirkin şey - deyerek güldü onu duymazdan gelerek soyunma odama doğru ilerledim arkamdan koşar adımlarla birşey geveleyerek geliyordu. Kapıyı açtığımda benden önce girdi ve koltuğa oturdu. Gözlerimi devirerek kapıyı kapattım

Perrie: Zayn! - saçlarınla oynayarak bana baktı

Ben: Evet?

Perrie: Cumartesi akşamsı ne yapıyorsun bahse girerim hızlıca söyleyemezssin- tek kaşımı kaldırdım

Ben: Tabikide söylerim 

Perrie: Söyle ozaman - deyerek elini havaya kaldırdı

Ben: Cumartesi akşamsı ne yapıyorsun ? - hızlıca söyledim - işte yaptım - deyerek gülümsedim. Gülerek başını salaldı

Perrie: Aslında bir pilanım yok saat 20:00'de beni al mekanı sana mesaj atarım - dedi ve odadan çıktı. Az önce oyuna mı gelmiştim? Kaşımı kaldırarak aynaya baktım. Lanet olsun! Oflayarak başımı masaya koydum. Kapı birden hızlıca açılınca başımı kaldırdım

Paul: Perrie cumartesi akşamı bir yere mi götüreceksin ? - deyerek gülümsedi

Ben: Tabikide hayır bu cümleyi bana hızlıca söylettiği için onu bir yere götürmem gerekmiyor - yüzümü buruşturarak başımı olumsuz anlamda salladım

Paul: Tabikide çıkaracaksın -aniden sertleşmişti

Ben: Hayır istemiyorum

Paul: Sözleşmeyi unutma Zayn dediğimi yap - sert sert gözlerime baktı ve odadan çıktı. Ellerimle yüzümü kapattım. Hayatım gittikçe kötüleşiyor...

*************************

Artık eve gelmiştik dondurcudan linkör şişesini aldım ve çekmeceden sigara paketini. Sigarayı bırakacağıma söz vermiştim. Sesli bir nefes aldım ve sigara paketini hemen çekmeden aldım. Havuzun kenarına oturdum. Linkor'dan arka arkaya yudumlar aldım. Linkör'un acı tadı vicudumu delip geçmişti. Sigarayı dudaklarıma götürdüm ve derin bir nefes içime çektim ciğerlerim yanıyordu. Ama kalbim ... paramparçaydı.

Louis: Dostum artık kendine gel - deyerek yanıma oturdu omuz silktim

Louis: Sigara içmiceğine söz vermemişmiydin?

Ben: Kimin umrunda - deyerek yüzümü buruşturdum

Louis: Benim ve çocukların - sinirli sinirli söyledi ve elini saçların arasından geçirdi.

Ben: Kendimden nefret ediyorum 

Louis: Öyle söyleme dostum henüz herşey bitmiş değil

Ben: Yanılıyorsun asıl şimdi herşey bitti İpek'i artık kaybettim - dediğimde sesli bir nefes aldım gözyaşlarımı saklamak için. Sigarayı tekrar dudaklarıma götürdüğümde Louis kötü kötü bana baktı