Kayıp İkiz

19 1 1
                                    

Uykulu bir şekilde odamda çıkarken,kapıya kafa atıyorum.. Gözyaşlarım hemen doluyor tabii. Olum,ağlayacağım doğal olarak. Beynim sallandı yemin ediyorum. Tabi siz gülüyosunuz. Ama hayatın kuralı bu,karışmıyom bak valla. Zaten hayat,düşünce sana yardım etmek yerine böğüre böğüre gülen arkadaş gibidir. Yada kısaca hayat sana limon verir ama sen limonata yapamazsın. İşte böyle. 

Şimdi kendimi tanıtayım. Ben, Ülke Çelik. 16 yaşındayım. 10. sınıfım yani eheh. Fiziksel özelliklerim.. Ne biçim cümle lan o. Öğretmen gibi konuşuyorum bak,ölmem lazım. Neyse. Göz rengimden başlayalım. Buz mavisi gözlerim var. Ama buz maviside öyle böyle değil. O kadar açık bir mavi ki,valla yaşlanınca beyazlayacak diye korkuyorum. Allahım ben ne günah işledim ya. Uzayli gibi göz rengim var. Suratıma bakınca ilk göz rengim dikkat çekiyor. Yeni tanıştığım kişiler direk, "Ayy gözlerin çok güzel." diye başlıyorlar. Olum, "Uzaylıya benziyon pampa,yanımda bulun arada sırada." demeye üşeniyorlar işte. Bariz.

Saç rengim, sarı. Ama öyle sapsarı değil. Arada karamellerde var,hatta koyu sarı. Hatta hatta koyu sarı karamel. Yok ya, kumralım ben boşver. Ama sarılarda var, banne. ;)

Neyse. Gelelim fasülyenin faydalarına. Yada gelmeyelim. Biz nerde kalmıştık? Evet kapıya kafa atıp ağlamaya yüz tutmuş bir şekilde bekliyorduk. Devam.

Elimi başıma götürüp kan varmı diye kontrol ettim. Hani varsa,okula gitmeyeceğim ya,ondan hany. Ama, gene hayat bir kötülük yaptı,kanatmadı. Acaba iç kanamamı yaşıyorum. Olmaz ya,töbe töbe. Sen koru Allahım.

 Herneyse. Odadan çıkmamaya karar verip okulun formalarına baktım. Forma giymiyorduk aslında,sivildik ama sürtüqueler bokunu çıkarınca kaldık ortada. Gri bir etek,beyaz bir gömlek. Desensiz hemde. NAH GİYERİM!

ama bal gibide giymem gerek. O yüzden gömleği giydim. Üzerinede bordo bir kazak giydim. Gri eteği biraz yukarıya çekip cici kız imajı verdim. Kazağımı düzeltip gömleğin yakalarını dışarıya verdikten sonra saçlarımı topuz yaptım. Siyah bir toka ile bağlayıp ayağımada siyah Vans'larımı giydim. İşte, cici kız,  Ülke!

Servisin kornası bütün siteyi inletince, hızla iplerini gevşetip popomun altına hizzaladığım çantamı alıp dışarı fırladım. KAbul edin, çoğunuz kıçınıza hizalayıp cool olma çabalarıdasınız. Hatta çabalarındayız. Nys. Servistekiler, nasıl apaçi gibi göründüğümü düşünüyorlardır kesin. Hıh,forma en çok bana yakışır bir kere. Hızla kendimi servisin kapısından içeri attıp. Şoförümüz Fazlı Abi, bana seslendi. 

"Kız, Şeer. (Fazlı Abi, şehir demeye çalıştı. Ama şeer dedi. Affedin.) Yeni bir çocuk geldi servise. Git tanış bak aynı sana benziyo." dedi. Omuz silkip arkalara doğru yürüyünce benim koltuğumda oturan bir çocuk gördüm. Göz rengi,saç rengi. Olum benim kayıp ikizimmi varmış lo?

Ağzım açık çocuğa bakarken, bana döndü. Ve onunda ağzı açıldı. Olum lan bu benim erkek halim gibi bişiyy.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 14, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MANYAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin