yersiz cingene

4 0 0
                                    

Semtinden atılmış bir çingene gibi, çaresizdi. Solunum cihazı gibi sürekli dudağında tuttuğu sigarasını küllüğe bıraktıktan sonra derin bir zehir çekti içine. Zehirdi diye düşündü artık bu şehrin havasını, her solukta arttırdığı çaresizliği, semtsiz kalmış bir çingeneyi andırıyordu. Hani şuursuzca haberlerde izlediğiniz o güzelim çingeneler gibi, mutlu olduğu her yer vatanı olan çingeneler gibi.

Sigarasızlıkla geçen üç beş dakika sonra şuuru kapandı. Şimdi rüyasında siyah-beyazla anılan, kendi vatanıymış gibi sevdiği o semti düşünüyordu, daha üstünden bir hafta geçmemişti ki, özlem duygusu sabahın beşinde tavan yaptı. Sonra karlı bir İstanbul şafağında sokaklarında yürüdüğü akşamları hatırladı. En iyi yaptığı şey buydu, rüyasında her şeyin en güzelini görmeyi çok iyi beceriyordu. Gözlerini kapattığında, yedi yıl gibi gelen o son bir haftadır görmediği kişiyi-kendini-görmek istiyordu. Çaresizdi, çünkü bir hafta önce yine kendisi terk etmişti benliğini.

Ne zaman bulmuştu ki? Artık o semtsiz bir çingeneydi, sigarası da yoktu.

Gözlerini açtığında hiçbir şeyin değişmemiş olacağını biliyordu, çünkü artık o da yoktu. Artık bakmak yoktu, koklamak yoktu, sarhoş olmak yoktu. Yokluk çaresizliği getirirdi, getirmişti de. Ne önceden yaptığı dalavereler, ne de anlattığı o güzel hikayeler tat vermiyordu. Bir saksıdan, güzelim çiçeğin toprağını göz göre göre döküp saçmıştı. Çiçeğin de keyfini kaçırdı.

Burası onun şehri de değildi artık, semti de değildi. Az da olsa saksısına ektiği güzel çiçeğin dalları vardı tutunduğu. Çiçeğin de keyfini kaçırdı.

Çaresizdi, rüyası bitmek üzereydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Seversin eyvallah da, aşık olursak sıkıntı büyükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin