Bölüm 1 ''Pilot''

148 3 0
                                    

''Evan'' diye bağırmaktan sesim yorulmuştu ama onu hiç bir yerde bulamamakta ayrı bir yorucuydu. Onu görmek istiyordum. İyi olup olmadığını bilmek istiyordum.

''Nancy'' dedi sonunda. Bir perdenin arkasından yedi parmaklı eli gözükmüştü. İçim kıpır kıpırdı. Gidip boynuna atlamış boynuna bir öpücük kondurmuştum O ise sadece bunu yaptığıma memnun olmuştu. 

''İyisin değil mi Evan'' dedim onu yoklayarak. İyidi. Ona tekrar tekrar sarılmıştım. 1 haftadır onu görememiş olmak onu özlememe neden olmuştu. 

''İyim ve sadece seni özledim'' dedi. Eliyle heyecandan gözüme düşen saçlarımı arkaya itti. Mavi gözlerini net görebilmek daha iyidi. Onları seviyordum ama daha çok Evan önemliydi benim için. 

''Yeni bir patlama olacak. Seni buradan görürmek için geldim'' dedim. Elini tutmuştum.

''Nancy! Ben bir ucubeyim ölmeyi hakediyorum.'' dedi bir anda. Mutluluğum bogazıa tıkanmıştı. Ensesine bir tkat atmıştım. 

''Saçmalama Evan. Bir elinde 7 parmağın olması, Alnında neredeyse saçlarına karışmış bir ben olması ve en önemlisi o küçük ayak hiç seni ucube yapmıyor. '' dedim. Tatlı ve öpülesi dudaklarından öpmüştüm ardından. ''Eğer ucubeysen bende ucubeye aşık bir salağım'' dedim.

''Sen salak değilsin Nancy'' dedi ağlamaklı sesle.

''Snede ucube değilsin Evan'' dedim. Sesim ona göre sertti. Elinden tutu çekiştirmiştim. Elimde insanlıktan çıkmış asıl ucubelere göre silah vardı. 

Hava kararmıştı. Souk rüzgarlar esmeye başlamıştı artık. Kış gelyordu ama kar yağmayacaktı yıne. 2 yıl öneki gibi ailesinin öldüğü patlamada yağan kırmızı kar gibi yağacaktı kar. Kanla karışmış.

Evan ile  artık kullanılmaz olan gökdelenin 50. katında hoş bir ofise girmiştik. Buradaki esyalar ilk patlamadan önceki gibi yepyeniydi. Tabi bir kaçı dışında. ''Sen burada yat'' dedim ona dönerek. 

''Sen ne yapacaksın'' dedi. Koltuga dopru topallaya toplaya giderek. Utanıp başını eğmişti. 

''Hey. Sadece etrafa bakacağım tamam mıi?''' dedim ona doğru giderek.

''Sana yük oluyorum Nancy'' dedi. Kotuğa oturmuştu. Başı haa öne eğikti.

''Beni yanına ilk aldığında bende sana aynısını demiştim Evan.'' Yanına oturmuş onun gözlerinin içine bakıyordum

''O zaman 15 yaşındaydın ve sen tek düzgün olandın. Seni korumak gerekirdi.'' dedi. 

''Hayır ben düzgün falan değilim Evan. Yakında o patlamadan alacağım radyasyonda değişebilirim. Anladın mı?. Ve sen bana hiç bir şekilde yük olmuyorsun. Seni seviyorum...'' cümlem yarıda kesilmişti. Kapıda hızlıca haraket eden ucubeler vardı. Muhtemelen daha önce burada değillerdi. ''... ve seni korumak istiyorum'' diye tamamladım. Silahın sarşÖrünü denetledikten sonra ayağı kalkıp kapıya doru ilerledim.

''Biliuorsun sana yardımım dokunmayacak''' dedi. Sesi kapıdakileri dahada husursuz etmişti. 

''Evan! Lütfe sessiz ol aşkım'' dedim sakince. Daha nce açtığım delikten baktım. İnsanlıktan cıkmış biri vardı kapıda. Yüzünde metal parçaları saplanmış ve sağ gözü sarkan biri. Ağzı ordan iki ayrılmış iki dilli bir kadın vardı. 

Kapıyı yavaşça ses çıkamadan kilitleyip evanın yanına doğru gittim. Merdivenler vardı. Sanırım bu odanın sahibi kendi odasını dublex yaptırmakta akıl etmişti. Evan'a destek olara merdivenleri yavaşta olsa hızlı adımlarla çıkmıştık. Kapı gürültü ile kırıldığında adamın duş kabinindeydik. 

Bedenim ona ilk kez bu kadar yakındı. Dudakları. vücudu. Ve burası oldukça sıcaktı. 'İstersen ceketini çıkar Evan'' dedim. 

Başıyla onay vermiş ve yırtık pırtık ceketi çıkarıp yana atmıştı. Meğerse altında hiç birşeyler yokmuş o ceketin. Eli, ayağı ve ben,i dışında gerçekten başka hiç bir kusuru yoktu. Kasları belirgindi. Ellerimi titrekte olsa yanaklarına götürmüş ve ona kendimi iyice yakınlaştırmıştım. 

Merdivenden çıkamayan kadın sürekli düşüyor olması ikimizide güldürüyordu. Dengeleri bozuk olması avantajdı. Merdivenler denge sahipleri içindi. 

Elini belime getirdi. 7 parmağında belimde olması hiç korkutucu değildi benim için. Aslında huzur vericydi. Dudaklarını öpmeye başlamıştım. Her zaman arzuladığım şeydi bu. Onu ne zaman g-örsem öperdim. Tişörtümü çıkarıp üstüz kalınca karşısında durdum. ''Benden korkmuyorsun değil mi?'' dedim. 

''Ya sen?'' ded hemen.

''Benim için asla korkutucu olmadın Evan'' dedim. Tekrar dudaklarına gömüldüğümde patlayan silah sesi ikimizi birbirimizden uzaklaştırmıştı.

Üsütümüzü aceleyle giyinip beklemeye  koyulmuştuk. Herkimse merdivenleri çıkmaya başlamıştı. Perde açıldığında Dave olmasına sevinmiştim. 

''Siz iki ergenin ne işi var bu binada.?'' dedi sesi sertti. İkimizide binanın girişine indirmişti. ''buraya bir daha tek başınıza gelmeyin'' diye ekledi.

Tekrar evanın evine geri dönmüştük. O hemen uykuya dalmıştı ben ise kırık kirli camdan dışarıdaki beyaz bulutlara bakmaya koyulmuştu. Sonradan gelen yavaş uyku ile uyuyakalmıştı pencere önünde. 

Nükleer AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin