Mektup bana bir çok mesaj göndermişti ablam kendini kesmişti,
Koşarak aşağıya indim ve o malum görüntüyle karşılaştım jungkook çok pis bir şekilde ağlıyordu.
Önemli olan bu değildi.
Televizyondaki ablamın görüntüsü.
Ablamı pis bir şekilde dövüyorlardı,üstünde sadece iç çamaşırı vardı zavallı ablam jungkook'un yırtılmış tişörtünü kokluyordu,jungkook bu görüntüye dayanamamıştı.
Mars:Abla!
Dedim ve televizyona sarıldım,jungkook bunu görünce dahada ağlamaya başladı.
Bilerek vuruyorlardı polisler acımamıştı birkaç dakika sonra bir hizmetçiden kağıt ve kalem istemişti ama baya bir kağıt istemişti sürü sürü.
Sonraysa o kağıtların içine mektuplara sayıları yazmıştı.
Yani daha fazla mektup yazmış.
Birtane mektup yoktu,sonradan bir polisin kendini korumak için kullandığı bıçağı alıp boynunu kesti ve.
Acı çeke çeke ölmüştü...
Jungkook:Hayatım bunu bana yapma lütfen geri dön,seni seviyorum...
Hemen montumu giyip kızları beklemeden taksiyi çağırdım ve hapishaneye doğru sürmesini söyledim.
Atik ve çevik olduğum için içeri sızabilirdim,o mektupları bulucaktım bu sayede ablamın nerede olduğunu öğrenebilirdim.
O ÖLMEMİŞTİ BUNA EMİNDİM,KOLAY KOLAY YERE YIKILMAZDI!
Erkeklerden daha dayanıklıydı,bedenide ruhuda güçlüydü,her zaman pozitifti,grubun en pozitif ablasıydı.
Onu yüzüstü bırakmazdım.
Biliyordu onu takip edeceğimi,bunu yaptı o intikamcı kinciydi,hemde çok pisti.
Ceza evine vardığımda ilk önce şu kapıdaki polisleri ezmem lazımdı,gücümü ayarlayıp yanlarına koştum,tüm gücümle adamın şah damarını sıkı bir şekilde sıktım.
Bayılmıştı.
Bu ablamın yöntemiydi,annem beni döverken sürekli ona bunu yapıyordu 3 saat boyunca kalkmıyordu annem.
Tabi ne kadar sıkı sıkarsan.
Hemen kapının ardından atladım,ve demir kapıya ilerlemeye başladım yarısı açık kalmıştı,hepsi maldı bunların emin olabilirsiniz.
İçeriye yavaşça girdim,hey hey orada durun bakalım ben boks yapabilirim,beni hafife almayın,derim.
Hemen birkaç tane adamı yumrukla indirdim,ablamın teknikleri işe yarıyordu buda bize ip ucu veriyor.
Ablam bilerek,boks yapmamıştı.
Diğer koridorları geçmem pek kolay olmıycaktı,lazer vardı çünkü.
Jimnastik yeteneklerimi kullanarak dikkat ederek geçtim yer değiştiriyorlardı bu çok zordu.
Birden arkadan ayakkabı sesi gelmeye başladı,galiba birisi geliyordu.
Venus:Ben ölmedim mars...
Ne?! Bu ablamın sesiydi,n-nasil yani o buradamıydı?
Polise baktığımda lazerden geçti,taraması vardı bu piç lazerin.
Hemen tek yumrukla indirdim polisi,üniformalarını giydim ve lazerden geçtim.
Bir sürü hapis yeri vardı hangisi ablamındı?
Bütün hepsine bakmaya başladım en sonda bir tane gördüm,9 numaralı ve üstünde kanla.
Albinon yazısı...
