One~Broken Finger

254 19 38
                                    

Medya:Bana ilham veren muhteşem fotoğraf

Müzik:Trust Fund Baby

//Claudia\\

Kendimi Zach'in arabasına attığım gibi 130'la gitmeye başladı.Çok sorun etmedim çünkü okulun ilk gününden 20 dakika gecikmiştik.

Telefonumu açıp dikkatimi telefona vermeye çalıştım.Yoksa yola baktığım an arabayı zorla durdurtacaktım.Kim bilir şimdi kaça çıktık.150 mi? 200?

"Bu sefer saçlarının fönü mü yetişmedi yoksa ayakkabılarını mı bulamadın? "
Demesiyle kafamı telefonumdan kaldırıp ona baktım.

Yola bakıyordu.Yüzünden dikkatimi ayırmamaya çalışarak konuşmaya başladım.

"Ayak parmağımı sehpaya çarptım.Kırıldı galiba."

"Ah.Ben de önemli bişey sandım. "

"Parmağımı sardığım için de ayakkabıya sığmadı.Onunla uğraştım.Annem az daha tuvalet terliği giydiriyordu! "

Zach gülmeye başladı.Neyseki okulun otoparkına girmiştik.Zach arabayı park ettiğinde ikimizde arabadan hemen inip müdürün odasına koştuk.Tabi ben The Walking dead daki zombiler gibi koşuyordum.

Çünkü parmaklarım kıvrılmıyor.

İçeri girdiğimiz anda Bay Matthew bize tip tip bakmaya başladı.Sonra bana dönüp "bu sefer saçının fönü mü yetişmedi yoksa ayakkabılarını mı bulamadın" Dedi.

Geçen sene kullandığım bahanelerdi.

Zach çaktırmadan gülmeye çalışırken domuz sesi çıkarmasıyla yaşlı ve öfkeli yani bay Matthew elini 'ne haliniz varsa görün' anlamı yüklediğim şekilde salladı.

Teşekkür edip sınıfa doğru topallayarak yürümeye başladım.Zach de havalı havalı yürüyordu.Gören de amerikan başkanı sanacak.

Sınıf kapısının önüne geldiğimizde elimdeki telefondan saate baktım.Tenefüse 10 dakika vardı ve ders hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Kapıyı açtığım anda bütün sınıf bize döndü.

Girmez olaydım.

En nefret ettiğim öğretmen Andrea vardı.Ağlıyordu.Hem de fazlasıyla.Hiçbirşey demeden sıramıza geçtik.

En arka cam kenarında oturduğumuz için bu kadının çoğu dersinde uyuyorduk.Tanrı bilir şimdi neden ağlıyor?

Burnunu çekip konuşmaya başladı.

"Evet çocuklar.Bu son dersimizdi.Kendinize iyi bakın.Yeni öğretmeniniz şimdiki derse girecek.Umarım onunla iyi anlaşırsınız."

Sınıftan hızla çıktı.Bütün sınıf gözyaşlarına boğulmuştu.Zach ve ben dışında.Çünkü Fizik dersinden nefret ederdik.

Tenefüste herkes çıkarken biz kaldık.Bu dersten sonraki ders bedendi.Ama topalladığım için pek bişey yapamayacaktım.

Birkaç dakika Zach'le sohbet ettik.Sonra sınıf dolmaya başladı ve herkes yerine oturdu.Yeni öğretmeni merak eden çoktu.

Kapının açılmasıyla derin bir nefes aldım.İçeri giren kişi düşündüğünün aksine yaşlı değildi ve acayip yakışıklıydı.

Gözleri masmaviydi.Tahtaya adını yazıp o muhteşem poposuyla masaya oturdu.

DANİEL SEAVEY

(Muhteşem değil mi 🤣)

Gözleri sınıfı tek tek taradı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözleri sınıfı tek tek taradı.Yüzündeki ciddiyet gülümsemeye döndü.

"Evet çocuklar tek tek kendinizi tanıtın.Sen başla." Diyip en ön cam kenarında oturan Jonah'ı gösterdi.

Yanında oturan kızın omzundan elini çekmeden kendini tanıttı.Her gün yanında farklı bir kız oturur çünkü yakışıklı prensimizin.

Okulun neredeyse bütün kızlarıyla sevgili olmuştur.Herkes tek tek kendini tanıttı ve son olarak Zach ve ben kaldık.

"Benim adım Zach.Aşırı yakışıklıyım ve çok zenginim."

Salak.Sınıfa yeni gelen kızlar var diye ego yapıyo.Kızlardan birkaçı ellerini yelpaze gibi yaptılar.Gören içeriyi 50 derece sanıcak.

Bazı kızlar da öğretmenden gözlerini ayıramıyordu.Sıra bana geldiğinde konuşmaya başladım.

"Adım Claudia ve fizik dersinden nefret ederim."

Bay Seavey kaşlarını çattı.

"Peki hangi dersleri seversiniz bayan Claudia? "

"Spor mesela.Ya da uzay bilimleri seçmeli dersi."

Kafasını salladı ve ellerini çırpıp masadan indi.İlk dersimiz olduğu için ders işletmeyeceğim.Benimle ilgili sorularınız varsa sorabilirsiniz."

Bütün kızlar ellerini kaldırdığında Zach'le aynı anda gözlerimizi devirip başımızı sıraya koyduk ve uyumaya başladık.

25 dakika sonra

Ders zili çaldığında kafamızı kaldırdık.Ders beden!

Zach heyecanla kalktı.Sınıfın kapısına kadar gittiğinde ona bağırdım.

"Zach!Beni kucağına alır mısın?Ayağım çok acımaya başladı!"

Yanıma gelip beni kucağına aldı.

Ayağım düzelene kadar kendimi kucakta taşıtmazsam şerefsizim.

Beden salonuna giderken öğretmenler odasının önünden geçiyorduk.Bay Seavey odadan çıkıyordu.Bizi görünce elini ağzına götürüp uyarıcı bir öksürük sesi çıkardı.

Açıklama yapma gereği duyup ayak parmağımın kırıldığını söyledim.

"Bunun için revirden sandalye ya da koltuk değneği alabilirsin." Dedi.

Zach in araya girip "hocam geç kalıyoruz gitmemiz lazım " demesiyle spor salonuna kadar gittik.

Zach beni kenarda duran lacivert
Banka  bırakıp gitti.Birkaç saniye sonra geldiğinde elinde iki tane koltuk değneği vardı.

Hadi ama!

The end of ONE

Arkadaşlar ilk fanfic kitabım.Umarım beğenirsiniz.Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.😚😉

Word count:600

The Cabinet [] Daniel SeaveyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin