love the stars & love the moon // jaeyong

0.8

Jaehyun'un ağzından;

Taeyong hyungun tüm ısrarlarına rağmen bugün ona yemek yapmak için okula gitmemiş onun yerine Lotte Mart a gitmiştim. Bugün ona bibimbap ve Samgye-tang yapıcaktım. Alışveriş sepetiyle reyonlar arasında dolanmaya başladım.

Jae: Tavuk tamam, pirinç tamam, sarımsakta burda, havuçta burda, etide aldım. Tamam şimdi kasaya gidebilirim.

(Evet Jaehyun öğretmenimiz yoklama aldığına göre okumaya devam edebilirsiniz millet.)

Eve geldiğimde direk mutfağa girip yemekleri hazırlamaya başladım çünkü Taeyong hyungun dersi birazdan biterdi.
2-3 saat sonunda sonunda herşey hazırdı. Daha zamanım olduğu için duşa girmeye karar verdim.

Jae: Ah tanrım kaç saattir duşun içindeyim ben bir daha alarm kurup giricem bu kaçıncı ama ya bıktı-

Kapı çalınca kendi kendime konuşmayı kesip belime havluyu bağlayıp kapıya koştum.

Taeyong'un Ağzından;

İtiraf etmem gerekirse karşımda yarı çıplak bir Jaehyun görmeyi planlamıyordum. Gözlerim karın kaslarına kaydığında sertçe yutkundum tanrım o gerçekten muhteşem ve ben ona daha çok aşık oluyorum.

Jae: Hyung içeri geçsene.
Tae: ...
Jae: Hyung!
Tae: ...
Jae: Hey Taeyong hyung!
Tae: Efendim
Jae: İçeri geçsen diyorum ben donarak ölmeden önce
Tae: Ah! T- tamam.

Bir dakika ben az önce kekelemiş miydim? Ah ben gerçekten aptalım. Ama benim ne suçum var sizede kapıyı yarı çıplak bir biçimde böyle kaslı - yapılı bir adam açsa sizde bakardınız inkar etmeyin.

Jae: Hyung sen beni dinliyor musun?
Tae: Efendim?
Jae: Diyorum ki 3 günlük ömrüm kalmış.
Tae: NE!?
Jae: Tamam sakin ol yok öyle birşey.
Tae: Gülme yoksa Lucas'ın çoraplarını ağzına sokarım serseri.
Jae: Tamam hyung kızma. Ben üstümü giyip geliyorum sen mutfağa git otur.
Tae: Tamam
Jae: Göstermeme gerek var mı?

Jaehyun yatak odası olduğu tahmin ettiğim kapıdan girmeden önce bağırarak sorduğumda arkasından ben bağırdım

Tae: Hayır kendim bulurum.
Jae: Tamam

Mutfağa girdiğimde burnuma dolan baharat kokusu beni evimdeymiş gibi hissettirmişti. Yemek yapmayı bilmediğimden dolayı ya dışardan yerdim ya da günümü ramen, pilav, kimbap, kimchi gibi şeylerle geçiştirirdim. Üniversite için ailemden uzağa Seul'e taşınmıştım ilk başlarda zorlansam da Taeil, Yuta, Lucas, Mark, Johnny ve Ten'e bir teşekkür borçluydum onlar sayesinde kendi ayaklarım üstünde durmayı başardım. Ben düşüncelere dalmışken Jaehyun mutfağa gelmişti herşey hazır olduğu için direk karşımdaki sandalyeye oturdu.

Tae: Jaehyun spora mı gidiyorsun.
Jae: Niye sordun hyung sende mi gideceksin?
Tae: Sadece vücudun çok güzel.