1.bölüm

1.5K 69 20
                                    

Vee ilk bölüm. Sadece bu bölüm için istiyorum yorum yaparmısınız? Hikayenin beğenilip beğenilmediğini bilmek istiyorum..
böyle yazılı olan kısımlarda o kişinin aklından geçenler demek istedim..
İnstagramda orta kitleye sahip fan sayfam da var. Hikaye iyi yere giderse sayfamda da paylaşacağım..İyi okumalar her kese🖤

Azra
Kahvaltı saatinden sonra çamaşırhanede Kudretlere uyuşturucu baskını yapmış ortak alanda oturuyorduk. Kızlar olanların gıybetini yapıyordu. Dudu ve heves tartışırken hasret,derya, bade, ılgaz, yonca, jale de gülüyorlardı. Ben de yüzü bana dönük oturmuş rüzgarla konuşuyordum. Rüzgarın bana karşı bişeyler hissettiğini biliyodum. Ona karşı bişey hissetmesem de yaklaşım hareketlerine karşılık veriyodum. Sevgili gibi bişeydik ama ona aşık değildim. O da bunu biliyodu ama yine de benimle olmak hoşuna gidiyordu.

-Özlem: 222'ye geçebilirsin. Jale, Deniz Demir (Denizi göstererek). Kendisine yardımcı olursunuz.
-Jale: Tabi özlem hanım.
-Özlem: Bir şeye ihtiyacın olursa Jaleye söyleyebilirsin ve tabii ki Azraya.

Azra
Duyduğum sesle kafamı sesin geldiği tarafa çevirdim. Özlem yeni mahkumu getirmişti. Korkarak etrafa bakınıyordu. Ben sadece gözlerinde takılıp kalmıştım. Rüzgarın beni dürtmesiyle kendime geldim.

-Rüzgar: Azra noluyo?
-Azra: Ne noluyo?
-Rüzgar: Çok hoşuna gitti galiba. Bi daldın gittin.
-Azra: Saçmalama. Yok öyle bişey.
-Rüzgar: Neyse Azra ya boş ver.

Azra
Rüzgar attığı tripten sonra sinirle kalkıp hücrenin kapısını vurup içeri girdi. Attığı tribin gereksiz olduğunu düşünsem de yanına gitmem gerekti. Ama önce yeni mahkuma bi hoşgeldin demeye karar verdim.

Deniz
Özlem hanımla uzun ve soğuk gelen koridor yolculuğu sonunda B1 ortak alanın kapısında durduk. Bana hücre numaramı söyledikten sonra Jale diye biriyle tanıştırdı. Bir kişinin daha ismini kullanmıştı konuşurken ama duymamıştım. Alana girdikten kısa süre sonra sesler boğuk gelmeye başlamıştı. Ortak olanda beni karşılayan güleryüzleri gördükten sonra korkum yavaş yavaş azalmaya başlamıştı. Kendime geliyordum taa ki kızıl saçlı, kahverengi gözlü kadını görünceye kadar. Onu görünce donup kalmıştım. Kapının çarpılma sesiyle kendime geldim.

-Jale: Deniz, Deniiiz..
-Deniz: hı. (korkarak)
-Jale: iyimisin?. Bak korkmana gerek yok. Burda kimse sana zarar vermez. Hadi gel seni odana yerleştirelim.
-Deniz: Tt..tamam.

Deniz
Jale hücremde yerleşmeme yardım ederken bi yandan da bana hapisaneyle ilgili önemli bilgiler veriyordu. Hapisanede 2 büyük qruplaşma olduğunu ve başlarında kimlerin olduğunu anlatıyordu.

-Jale: Kısacası Deniz, Kudrete bulaşma. Azraya güven. Azra deli doludur ama sevdiği her kesi canı pahasına korur. Ve en önemlisi kimsenin ismini memur tarafına geçirme.
-Deniz: Teşekkür ederim.

Deniz
Kapının açılma sesiyle kapıya döndüm. Az önce gördüğüm kadınların hepsi gelmişti. En son içeri o da girdi. Kızıl saçlı olan..

-Azra: Nasılsın boncuk? Azra ben.

Deniz
Neden bilmiyorum ama 'boncuk' demesi çok hoşuma gitmişti.

-Deniz: iyi.yani iyiyim.. Azra sensin demek. Deniz ben de. biliyorsundur zaten.
-Azra: Tabi canım. Olsun o kadar.

Deniz
Bunu söylerken gülümsemişdi ve ben daha önce böyle gülünebilindiğini  bilmiyordum..

-Azra: Neden burdasın?

Azra
Duraksadı. Gözleri dolmuştu. Tek eliyle gözyaşını silip cevap verdi.

-Deniz: Kocamı vurdum.
-Azra: Neden?
-Deniz: Kendimi korumak için. İçip dövüyodu her gün. Bi gün silah çekti. Tartışırken silah yere düştü..Sarhoştu zaten zar-zor hareket ediyordu. Ben de silahı aldım ve ona doğrultdum korkutmak için. Üzerime gelince vurmak zorunda kaldım.

-Azra: Anladım. Neyse siz tanışın. sora şaaparız..yaani devam ederiz boncuk. Hoşgeldin bu arada.

Deniz
Yine gülümsemişti ve ben gülüşünün ne kadar güzel olduğunu düşünürken cevap veremeden odadan çıkmıştı. Yine bi sesle kendime geldim.

-Hasret: Merhaba deniz apla ben hasret. Namı değer pehlivan.
-Dudu: meraba gadişim ben de dudu.
-Heves: deli dudu (gülerek)
-Dudu: sen artık yettin ha Heves. Valla kötü olcek bak
-Heves: üff. ne dedim yaa.. Heves ben.
-Derya: tamam ya bi susun artık. Derya.
-Yonca: Ben de Yonca bu da öyküü ( göstererek)
-Dudu: Selam ver çocum Deniz ablana.
-Öykü: Selam benim adım öykü senin adın ne?
-Deniz: Merabaaa ne güzel ismin var senin. ben dee Deniiz.
-Öykü: Senin de gözlerin çok güzel Deniz.
-Deniz: Teşekkür ederiiim.
-Ilgaz: Merhaba Deniz ben Ilgaz.
-Bade: Ben dee Bade.
-Deniz: Memnun oldum..
-Jale: e hadi her kes tanıştıysa gidelim bi çay falan içelim.
-Kızlar: oluur. Hadi.

Azra
Denizle tanıştıktan sonra odasından çıktım. Rüzgarla konuşmam gerekti ama aklım Denizde kalmıştı. Rüzgarın kapısının önüne geldim. Kapıyı yavaşça aralayıp baktım. Sinirli bir şekilde ellerini duvara dayamış hücrenin penceresinnen dışarı bakıyodu.

-Azra: İzin varmı?
-Rüzgar: Yok!

Azra
Arkasından sarılmaya çalışırken beni itti.

-Rüzgar: Ya azra bırak ya.
-Azra: Rüzgar noluyo?! Ne bu tavırlar?!
-Rüzgar: Sen biliyosun ne olduğunu.
-Azra: Neymiş? anlat da bileyim.!
-Rüzgar: anlatayım.

Azra
'anlatayım' diyerek beni sert bi şekilde duvara yaslayıp yüzümü ellerinin arasına alarak dudağıma yapıştı. Uzun süre öptükten sonra nefesi kesilip ayrıldı.

-Rüzgar: İşte bu yüzden. Seni kimseyle paylaşamıyorum anladınmı. Dudakların sadece benim olsun istiyorum.

Azra
Bunları söyledikten sonra yerlerimizi değiştim. Şimdi ben onu deli gibi öpüyordum.   Öpüşmemiz devam ederken kapının açılmasıyla ayrıldık. Gelen Denizdi...

AzdenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin