İKİ AYRI DÜNYA

2.BÖLÜM

     Yeni ve yasak dünyaya geldiğimde kendimi ormanların arasında baygın bir halde buldum. Etrafa baktıktan sonra:

-Kimse var mı? Lütfen yardım edin!

Fakat hiç bir ses yoktu. Ayrıca arabamda paramparça olmuştu. Artık kendi dünyama nasıl donecektim? Ağlamaya başladım. Tam ayağa kalkacakken ayağım kanıyordu. Kalktığım gibi tekrar yere düştüm.

    Annem ve babam beni çok fazla uyarmıslardı. Keşke dinleseydim. Yere   kapaklanarak hüngür hüngür ağlamaya başladım. Tam işte hayatımın sonuna geldim diye düşünürken yanıma biri geldi ve bana:
-Yardım ister misiniz?

Diye sordu. Kafamı umutla kaldırdım karşımda yakışıklı biri vardı. Teklifini bu durumda red edemezdim. Ve:

-Evet. Lütfen. Acaba size bir şey sorabilir miyim?

-Tabii ki.

-Ben tam olarak neredeyim?

-Yoksa siz bu dünyadan değil misiniz?

-Şey... Aslında

-Değilsiniz.

  Kafamı olumlu bir şekilde salladım.

-Her neyse. Biz aslında düşmanız. Sonuçta bu iki dünya savaş içinde.

-Yani beni öldürecek misiniz?!

-Bilmem. Belki de seni köle olarak çalıştırırım.

-Ne!!!

Sonra gülerek"

-Saka yapıyorum. Sende hemen inanıyorsun. Ben bu savaşa karşıyım. Barış içinde yaşamak varken neden savaşıyoruz?

-Haklısın. Bu arada benim adım Kylie.

- Benim adımda Alex. Hadi hastaneye gidelim.

-Ama benim öbür dünyadan geldiğimi öğrenirseler?

-Öğrenmezler.

-Emin misin?

-Bu dünyada yaşayan benim. Benden iyi bilemezsin. Ayrıca bacağında kanıyor.

-Tamam. O zaman gidelim.

Tam ayağa kalkacakken birden düştüm. Alex reflex olarak beni tuttu. Bir dakika kadar bakıştık tan sonra Alex:

-İstersen seni kucağıma alayım?

-Gerek yok. Ben yürürüm.

Alex beni yavaşça bıraktı. Fakat yine düştüm. Ayağımı kullanamıyorum. Nedense yere basamıyorum. Alex:

-İnat etme. Tekrar düşüp kafanı bir yere vuracaksın.

   Beni birden kucağına aldı. Ben ne kadar beni bırakmasını söylesemde bırakmadı.