Elimdeki küçük kaşığa ve dondurmaya baktım. Yavaşça masaya bırakarak kızların yanına gittim. Hyuna ve Sohyun oyun oynuyorlardı.
Hyuna, "Unnie sende oynamayacak mısın?" dedikten sonra başımı olumsuz anlamda salladım. Yurtta çok az boş zamanımız vardı ve bende bunu değerlendirmek istiyordum.
Jihyun'a dönerek konuştum.
"Ben uyumaya gidiyorum."
Jihyun, başını olumlu anlamda sallarken konuştu. ''Ne uykusu bu?"
"Hiç.. Yorgunum." Dedim sadece. Kimseyle konuşacak vaktim yoktu. Hızla yurttaki odama girdim ve kapıyı kapattım.
Geçen yıl çıkardığımız What's Your Name'ı dinlerken uykumun gelmesini bekliyordum. Ama olmuyordu uykum bir türlü gelmiyordu. Ben de Twitter'a girdim. Ünlüler dünyasında ne oluyordu merak ediyorum. Gerçi ben de ünlüyüm ki.. Neyin kafası bu Jiyoon?
***
Jin Hyung yemek yerken ben de ortalığı topluyordum. Jungkook ve Jimin'in dağıttığı yerler süper ötesi derecede berbattı. 2 gün Sonra Music Bank'e gidecektik. Bu yüzden iyi hazırlanmamız gerekiyordu.
Taehyung anırarak yanıma geldiğinde anlaşılmaz bir şekilde ona baktım.
Taehyung, "Hyung, senin yastığını parçalamışlar!"
Sinirle odama gittim.Jimin ve velet maknae yerde oturmuş gülüyordu.
Jungkook, "Bu sefer sıçtık işte.." dedi.
Sessizce yerde parçalanmış duran yastığıma bakıyordum.
"Ben onu indirimden 1000 Won'a almıştım!"
Jimin, "Hyung kızma tamam. Özür dileriz. "
Bir hışımla defolun diye bağırdım.
Hala yerde duruyordu. Bir poşet aldım ve parçaları içine doldurdum.
O mağazaya gidip aynından almam gerekiyordu. Maskemi ve şapkamı takıp ayakkabımı giyerek yurttan çıktım.
***
"Hadi Ama Hyuna!" Diyordum. Bana eski bir arkadaşımın hediye ettiği bibloyu elinde tutuyordu.
Hyuna, "bana söyle! Ondan hoşlanıyorsun!"
Kimi kast ettiğini ben bile bilmiyordum.
Sorarcasına baktım ta ki o ses gelene kadar.
'GÜM!' Bütün sabrım o anda taşmıştı.
Hyuna, hızlı adımlarla odadan çıkmıştı.
Telefonumu elime aldım ve arkadaşımı aradım.
"Merhaba Ji Ah-shi, o bibloyu nereden almıştın sen bana? Hyuna onu kırdı!"
Ji Ah, "**** mağazasından. Hyuna-ah, cidden seninle çok uğraşıyor."
Gülerek evet dedim ve bibloyu almaya gideceğimi söyledim. Ve telefonu kapattı. Hızlı adımlarla yurttan çıkmıştım. Sadece maske takmıştım.
***
İki genç, kaderlerinin değişeceği yere doğru gidiyordu. Birbirinden habersizdiler. Aynı işi yapıyordular. İkisi de sahneye çıkıyordu. Ama aşk, işi bile tanımazdı öyle değil mi?
Yoongi, mağazaya girmek için hazırlanıyordu ki 5 dakika sonra mağaza kapanacak duyurusu yapıldı. Doğruydu saat gece 9.55'ti.
Jiyoon ise koşturarak gelmiş ve bibloların olduğu yere gitmişti.
2 bölüm sonra da yastıkların reyonu vardı.
Yoongi, gözleri tanıdık gelen kıza baktı. Jiyoon da yandan yandan ona bakıyordu.
Kasada önde Jiyoon vardı ki sendeleyerek gelen adama baktı. Yorgun olmalıydı. Omzuna dokundu.
"Bayım, benim yerime geçin."
Adam yaşlıydı. Gülerek konuştu. "Kızım, ben bu mağazada işçiyim. Sen gittikten sonra da istediğimi parasıyla alırım. Sen geç." Dedi.
Yoongi tüm bunları duyuyordu. Sıra Jiyoon'daydı.
Kasiyer;Siz birlikte misiniz?
Jiyoon;Hayır.
Kasiyer; *Yoongi'ye* mağaza kapanıyor. Sizi alamam.
Yoongi bir şey diyecekken Jiyoon konuştu.
Jy;Öyle mi?! Diğerleri ne olacak?
Kasiyer;Sizin gibi güzel bir bayan varken diğer ucubeleri ne yapalım?
Yoongi;Ucube mi?! Senin o ucube dediğ-
Son anda aklına gelmişti.
Jy;Tamam o zaman kasiyer bey! Biz birlikteyiz!
Yg;Gerek yoktu ki buna..
Jy;Asıl ucubenin kendisi olduğunu anlaması gerek!
Kasiyer son 1 dakika kaldığı için hemen geçti. Yoongi yastığın parasını ödedikten sonra dışarı çıktı. Bir köşeye gitti. El işaretiyle Jiyoon'a yanıma gel dedi.
Jiyoon anlamayarak da olsa yavaş adımlarla Yoongi'nin yanına gitti.
Yg;Teşekkürler..
Jy;Önemli Değil.
Yoongi maskesini çıkartmıştı.
Yg;Ödül olarak imza ister misin?
Jy;İmza? Bence sen istersin.
Jiyoon da maskesini çıkardı.
Yg;Tanrım! Cidden!
Jy;Ve bir şey değil.
İkisi gülmeye başlamıştı.
Yg;O zaman bu ilk tanışmamızdı?
Jy;Galiba. Öyle mi oluyor?
Dedi gülümseyerek.
Yg;Evet. Ben Yoongi. Yani Suga.
Jy; Jiyoon.
Yg;4minute üyesi?
Jy;Evet.
Yg;Bence sohbetimize bir kafede devam edelim. Olur mu?
Jy;Saat 10 oldu. Üyeler beni merak eder. Senin grubun da seni merak eder. Hem bu saatte dışarı çıksak ne olur? Çünkü açık kafe yok.
Yg;Tamam. Öyle olsun. Ama Music Bank'ten sonraki gün olur mu?
Jy;Tamam anlaştık.
İkili gülerek el salladılar birbirlerine.
....
