Gözlerin kadar güzel, kalbin kadar temiz bir yaşam istedim
Ve ben,
Senin dışında olan o anların sıradanlığından hep nefret ettim..L.M
07.00
Işığı tam tepeden vurup yeri göğü aydınlatan güneş, yavaş yavaş açılan gözlerimden içeri girip irislerime küçük çaplı bir şok yaratmıştı. Hissizliğin üzerime olan etkisi paytak adımlarla ulaştığım balkonda kısa süreli huzur ile yer değiştirirken çiçek kokularının enfes etkisi eşliğinde derin bir nefes aldım. Balkon demirlerinin küflü parmaklıklarında dolanmış sarmaşık bitkisi bütün balkonu sarmış ve geriye sadece deniz manzarası ve uzaktan çokta büyük gözükmeyen pembe manolyaları bırakmıştı.
Aklıma gelen yoğun toplantı ve dosyaları savmak adına kafamı derin bir of çekerek yere doğru eğdiğimde artık gerçek anlamda kalkıp toparlanmam gerektiğini anlayıp süit odamdaki küçük banyoya geçtim.
Günlerim son zamanlarda tam anlamıyla oldukça sıkıcı ve sıradandı. Elbette istediğim şey aksiyon veya macera değildi. Boşuna yaşıyor gibi hissediyordum. Seul de bir otelde kalıyordum ve yanımda yalnızca kedim vardı. İşten otele gidip gelmemle geçen hayatımda kendimi hiçbir zaman son aylardaki gibi kimsesiz hissetmemiştim. Çünkü annem ve babam ben çok küçükken bir Kazada ölmüşler ve beni amcamın oldukça şevkatli kollarında yapayalnız bırakmışlardı. İlkokul ve ortaokul dönemlerimde de sınıfın en sessiz öğrencisi hep bendim.
Bilmiyordum... belki de annesiz babasız olmak beni çok incitmiş ve kırmıştı. Parçaları kayıp bir yapboz gibi hep bir tarafım eksik yaşamıştım hayatımı ancak ona rağmen vazgeçmeyip okumuş ve istediğim mesleği elime alabilmiştim. Amacıma ulaşmış olmanın verdiği tok ve mutluluk dolu o hissi hissetmemde tarifte eksik olan bir malzeme hep içime batıyordu. Mutsuz desen değil... mutlu desen hiç değildim. Ve bu ikilem beni hayattan koparmaya yetecek gibi bıktırıyordu. İçimde bir yerlerde hayattan kopmanın tek ve bilinmez bir nedenden kaynaklanması süper saçma olsada, buna engel olabilmek de benim için büyük erdemdi.
Düşüncelerin bedenimi ele geçirip her gün yaptığım gibi hayatımın film şeridi gibi gözümün önünden geçmesi canımı sıksada tek başımaysam bir şekilde hep güçlü kalmak zorunda olduğumu hissediyordum. Ve bu his beni ayağa kaldırıyordu.....
Gözlerimin dünden kalma makyajdan dolayı beni bir pandaya benzetmesine daha fazla müsade etmeyip avuç içlerime doldurduğum suyu yüzüme yavaşça çarparak kalan işlerimi halledip aynanın karşısına geçtim.
"bir pandaysan.. yuvarlanarak da olsa yaşamak zorundasın lalisa!"
Derin bir nefes alıp uzun sarı saçlarımı geriye attım ve dişlerimi fırçalarken bir yandan da dolabıma bakınıyordum. Elbiseler arasında tur atan ellerim en sonunda rahat olmak adına mavi bir kot ve beyaz bir büstiyerde durduğunda kıyafetlerimi kenara koyup dolabımdan kombine uyması için beyaz bir stiletto çıkarıp işimi tamamladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
amour éternel ❧ taelice
FanfictionSessizliğin esir aldığı hayatımda kimsesizliğin en koyu tonundaydım, kendime bir uçurum yarattım ve sessizce kalakaldım, Sen beklemediğim bir anda tutunduğum bir daldın, beni çekip kurtardın, Herşeyi bir kenara bıraktım , sıradanlığımın ucunda kona...