...
Taehyung... o kusursuzdu, o tanrının bana verdiği bir nimetti ama ben tanrının bana verdiğini inkar edip gitmek zorundayım
Kendime kızmaktan başka çaremde yoktu üzgünüm Taehyung karşımda olman bile bir mucize gibi...Beni bu düşüncelerimden koparan taehyung oldu
"Joohyun.. iyi misin?"
Kahvemden yudumlayıp cevapladım
"İ-iyiyim taehyung"
Hâla korkuyordum bu yüzden kekeliyordum
"Bana ne söyleyeceksin merak ediyorum"
Öksürdüm, artık sadede gelmem gerekiyordu
"Taehyung..."
Cebimden yazdığım kağıdı çıkardım ve tekrar konuştum
"Bana avuç içini uzat"
Uzattığı avuç içine kağıdı yerleştirip avucunu kapadım
"Joohyun bu nedir?"
Etrafı inceledim kimsenin dikkatini çekmiyorduk ama çekebilirdik o yüzden elini tuttum
"Dışarıya çıkalım sana söylüyeceğim"
Beni onayladığında kafeden çıktık onu boş bir sokağa getirdim etrafa baktım kimse yoktu, bu iyiye işaret ediyordu
Şimdi ise Sevdiğim adama son kez öpücüğümü verecektim
Hiç bir uyku tutmuyor gecemi...
Gündüzün tamamında ise esrik bir uyuşukluk...
Beni güneş tutuyor,yıldızda kervan kırıcılığı
Neye aldanamayacağımı şaşırdım.
Ömür bu kadar uzun mu?
Elden düştükçe, gözde değersiz,
Yarına sahip çıktıkça, şimdide kayıtsız...
İçtikçe yeminleri, sıfatımda yalancılık...
Ne zaman haykırsam, hep suskun.
Ne zaman sussam, geciken biri var...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❦血の泣き 𝙏𝙃 [Düzenleniyor]
FanfictionBaşlangıç: 18:10:2018 Aslında yanlış bildiğim gerçeklerle cidden mutluydum fakat gerçekleri öğrenince bu durumdan pek hoşnut duymayacağım. Seni unutmak aslında zindanda yaşamak gibiymiş, kendimi kandırmışım özür dilerim...