Bir Afrika Elması

38 1 1
                                    

Bir Afrika Elması

Ayana , Güney Afrika'nın Cameroon ülkesi içinde eski bir samanlıkla 7 kız kardeşi ve 11 erkek kardeşi ile yaşıyordu.Annesi ve babası elmas kaçkınları tarafından öldürülmüştü.Elmas kaçkınları 700 kişiden oluşan ve gittikçe artan, pembe ve 1,000,000,000,000,000,000 TL değerindeki elması bulmak için Afrika'daki ülkeleri dolaşıp masum insanları öldüren korkunç bir topluluktu.Başları olan Adre , bazı insanları öldürür , güçlü olanları ise çalıştırmak için kaçırırdı.Kaçırdığı masum insanları sonsuz bir madene bırakır ve soktukları deliği kapatırdı.Yolun sonunda elması bulabilen biri çıkarsa ona su ve yemek sunulacağı söylenirdi ama tamamen yalandı ve elması bulup Adre'ye verildikten sonra Adre onların hepsini sırayla öldürürdü.Adre şimdilik mademlerde normal ama özel elmaslar için insanları çalıştırıyordu . Ama çok güç kaldırabilecek olan özel kişileri besler uyutur ve o elması aramak için açılacak delikten sokulacak güce kavuşulması sağlanılırdı.Tabi yarın pembe elmas arayışı olacaktı . Ama bunu Cameroon ülkesindeki masum insanlar bilmiyordu.Tabi bugün gelip masum insanları öldürüp kaçırmasınıda.Saat sabahın 8i civarı güneş birden tüm ışınlarıyla saçıldı.Ayana gözünü araladı. Güneşin doğuşunu gördükten hemen sonra hızlıca ayaklanadı.Sabah yiyecek birşeyler bulmak için ormana girdi.İyice diplere , iyice derinlere doğru yürüdü.Çok uzaklaşmıştı.O sırada ileride üstünde birsürü muz olan , elma olan ve armut olan ağaçlar gördü .Hızla oraya doğru koşuşturdu.Ooff..Çoğu çürüktü ama yine de ellerini havaya doğru kaldırarak konuştu:

-Şükürler olsun yine de sana yüce tanrım !

Sonra meyvaları toplarken daha ileride dağ çilekleri gördü.Koşup onlarıda aldı.O sırada çok uzaktan onlarca silah sesi duydu.Sesin orda gelmediğini umdu.Hayır,Ummak yanlış birşey değildir ama aslında umduğunun gerçek olmasını ummak asıl felsefedir. Diye düşünmesi çok zaman almıştı ve Hızla meyvaları fırlatarak Köye doğru koştu.Binlerce ağaç derisini yüzmüştü adeta.Ama umrunda değildi.Ona kalan tek şey sevdiği 18 kardeşiydi ve onları kaybedemezdi.4ü daha küçücük bir bebek olan kardeşlerini de düşününce kahroldu.Daha hırslandı.Daha çok koştu.O sırada atılan tüfek sesi ile havada kaçışan kargaların bağırması ve ardından kız kardeşlerinden çıkan çığlık.Ayana durdu.Ve tek nefesle koştu ve köye girdi.Birsürü masum insan bağırıyor,yardım istiyordu.Kimileri intihar ediyordu.Onca küçük çocuğun dehşet çığlıkları,evlere kanla yazılan küfürler , Kötü kahkahalar,ve kardeşlerinin sesi.Ayana için çok geçti.Koşarak ona doğru gelen sonuncu küçük kız kardeşi tam Ayana'nın kollarına kavuşacakken birden vuruldu.Tüm kardeşlerini kaybetmişti.Artık çığlıklar yoktu,çünkü çığlık atacak insanlar kalmamıştı.Artık kaçışan küçük çocuklar ya da tüfek sesleri.Yoktu.Çünkü öldürülecek insan kalmamıştı.Son anda çakan şimşek ve ardından yağan yağmur,olayı bitirmişti.Ayana bu olayların ortasında dimdik duruyordu.Siyah uzun saçları uçuşuyor,gözlerinden hafif bir göz yaşı süzülüyordu.O sırada kaçması gerektiğini anlamıştı ve tam kafasını çevirdi ve karşısında ona tüfek doğrultmuş bir adam karşısında bitti.Bu adam,negatif enerji yayıyordu.Sanki gülümsemek için gerekli yüz kası yoktu ve bu yüzden hiç gülümsememiş gibi.Acımasızca ve nefret dolu bakıyordu.Bu oydu.Evet bu Adre'ydi.Ayana'nın nefret bakışlarını birden korkunç ve dehşet dolu bir bakış hali aldı.Ölmeyi umuyordu.Çünkü o zaman huzura kavuşacaktı.Adre:

-Durun ! Bunu öldürmiyceğiz.Bu kelimeler Adre'nin ağzından çıktığı an Ayana birden bağırdı:

-Ne yani ?! Gelip beni kesmek yerine çalıştıracaksınız öyle mi ? Yada bir fah*şe olarak mu kullanıcaksınız ?! Yoo , asla ! Ben yokum ! Öldüreceksiniz beni anlıyor musunuz ?! Lanet olası pislikler!Bu sizi korkutmuyorsa Tanrı'dan korkun ! Adre:

Bir Afrika ElmasıWhere stories live. Discover now