-FİNAL-

755 74 18
                                    


Multiye bölümde çevirisi geçecek Rusça bir şarkı bırakıyorum. Bölümün içinde Rusça sözlerini yazsam kimse anlamayacaktı, bende çevirisini yazdım.

Önceki bölümde de dediğim gibi bu kesin bir final değil. Belki devam eder, belki özel bölüm eklerim. Arşivinizde veya kütüphanenizde tutmaya devam edin^^

Tuna, bahçeye kurulmuş sahnenin önüne doğru ilerlerken kalabalığın arasına karıştı. Okuldaki öğrencilerin çoğu Bertuğ'un şarkı söyleyeceğini duyar duymaz buraya akın etmiş gibi gözüküyordu. Önlerde Selin'i gördüğünde gözlerinin devrilmesine ve suratının asılmasına engel olamadı, bu yüzden adımlarını istemese bile olduğu yerde durdurdu. Başka zaman olsa göz önünde olmak istemez ve arka sıralarda olmaktan memnun kalırdı. Kırk yılın başı öne geçmeyi düşünmüştü ancak her şeyde olduğu gibi onda da önde olan kişi Selin'di ve oraya gitmek istemiyordu.

Bütün erkeklerin ona hayran olmasına, gözlerini ondan çekmekte zorlanmalarına veya grup muhabbetlerinde okulun en güzeli olarak bahsetmelerine şaşıramıyordu. Kız, güzelliği, farklı tarzı, okul başkanı olması ve derslerindeki başarısıyla göze çarpıyordu.

Alkış sesleriyle daldığı düşüncelerden ayrıldı ve bakışlarını sahneye çevirdi. Gözlerinin takılı kaldığı adam gitarını boynuna geçirmiş ve parmaklarını tellerle buluşturduğunda Tuna'nın derin bir nefes almasını sağlamıştı. Sesi güzel adamı nasıl da yakışıklı gözüküyordu sahnede. Oraya ait olduğu o kadar belliydi ki başka bir yerde bulunamazdı sanki.

Onun bile, Selin'e aşık olmasına kızamıyordu. Nasıl kızabilirdi ki hem, kalbin kimi seçeceğini kendisi bile kontrol edemiyordu sonuçta. Bugün onun kendisi için şarkı söyleyecek olmasına bile sevinemiyordu bu yüzden.

Bertuğ ve iki arkadaşı yerlerine geçerek şarkıyı çalmaya başladıklarında, sevdiği adamın bakışlarını dinleyicilerinde dolaştırdığını gördü. Beni arıyor olmalı diye düşündü ve bu düşüncesiyle birlikte gülümsedi. Gözleri bir anlığına kahvelerle buluştuğunda, onun yüzünde de aynı gülümsemeden belirdiğini fark etmiş ve şarkının sözleri bal sesli adamının dudaklarından dökülmeye başlamıştı.

Oh, kurtar beni, ona aşık oldum.

Sevgi dolu gözleri ile bana baktı.

Ve ben, öldüm.

Aşkın farklıydı ve sağ çıkamadım.

Esmer oğlan giriş kısmını tekrar ederken, sevdiği şarkılardan birinin sözlerini duyan Tuna'yı fazlasıyla şaşırtmıştı. Şarkıyı özellikle Tuna için seçmişti çünkü okulda Rusça bilen tek kişinin Tuna olduğunu biliyordu. Okula geldiği ilk zaman yabancı bir ülkeden geldiği duyulmuş ve herkesin dikkatini çekmişti ela gözlü olan.

Seni ondan kurtarmak istiyorum ama yapamıyorum diye geçirdi içinden Tuna. O sırada esmer olanı çoktan Selin'den kurtarmış olduğunun farkında değildi bile. Zor olmuştu ama bunu başarmıştı.

Herkes beni seçiyor, herkes beni seçiyor.

Ben bir uyuşturucu gibiyim.

Cesaret edebilse sahneye atılır, 'Herkes gerçekten seni seçiyor ama sadece ben sana bağımlıyım ve sen hala görmüyorsun, Bertuğ.' derdi. Kimsenin kendisi kadar Bertuğ'u sevebileceğine inanmıyordu. Müzik grubu dolayısıyla okulda bir popülaritesi vardı, standart erkeklerden daha yakışıklıydı Bertuğ. Kızların ilgisini de bunlar çekiyordu ve ona yaklaşma sebepleri oluyordu. Ancak Tuna farklıydı. Onun için bütün bunların hepsinden önemlisi, çocuğun herkesi kendine hayran bırakacak kadar tapılası bir sesi olmasıydı. Bir insanı görmeden, duygularını söylediği şarkılarda döken sesine ve Bertuğ'un sesinin kendisine hissettirdiklerine aşık olmuştu Tuna. Gitarını kavrayan elleri, penayı tutan uzun ve bir erkeğinkine göre ince olan parmakları... Gitar penasını tutan parmaklarının uçlarından öpmek istediği adamdı Bertuğ.

Beni limana götür.

Güneş batıyor ama kimse uyumuyor.

Kimse uyumuyor ve şehir çok gürültülü.

Kalbim atıyor ama sakince değil.

Sarhoş gibi atıyor ve bu beni seçmen için iyi bir sebep.

Son dizeler attığı mesajlardan birisini aklına getirirken güldü. Aklından geçen ise uzun zamandır ondan başkasını zaten seçmediğiydi.

'Kalbin, bir sarhoşun ki gibi saniyelik atmayı durduracak kadar sevmeni sağlayayım.' demişti ona. Bunu hatırlaması genç adamın, gözlerini Bertuğ'a tekrar çevirirken yüzündeki gülümsemenin büyümesini sağlamıştı.

Oh, kurtar beni, ona aşık oldum.

Sevgi dolu gözleri ile bana baktı.

Ve ben, öldüm.

Aşkın farklıydı ve sağ çıkamadım. 

Tuna'nın aşkı, hiç bir zaman sıradan bir aşk değildi. Hep farklı sevmişti, çok sevmişti ve güzel sevmişti. İçinde bulunduğu şu durum çok fazla özeldi ama bu bile kendisini tam anlamıyla mutlu etmiyordu.

O, başkası için yanıp tutuşurken, ufacık bir umut kırıntısına kapılıp Bertuğ'un peşinden cehenneme atlamak istemiyordu. Bilmiyordu ki, sahnedeki güzel adam çoktan aşık olduğu cehenneminden vazgeçmiş ve Tuna için cennete geliyordu.

Kendimi kaybettim ve daha güçlü sevmeye başladım.

Bu şehirde, binlerce ışığın arasındaki ay...

Yavaş yavaş deliriyorum.

Ona ihtiyacım var ve bu içimdeki his geçmiyor.

Bende sevmemen gereken bir şey var.

Ne olduğunu anlatamam kötü unutulmak istemezsin. 

Ne olduğunu anlatamam kötü unutulmak istemezsin. 

Bertuğ, gözlerini bir süre ela gözlerden ayırarak Selin'e çevirmiş halde şarkıyı söylüyorken, Tuna nefes almakta zorlandığını hissediyordu. Kalbi göğüs kafesine ağır gelecek şekilde eziliyor gibiydi. Sevdiği adamın sesinin içinde oluşturduğu huzuru eskiden hissedebilmek ve gözlerindeki parıltıyı eskiden görebilmek için canını verebilirdi.

Oh, kurtar beni, ona aşık oldum.

Sevgi dolu gözleri ile bana baktı.

Ve ben, öldüm.

Aşkın farklıydı ve sağ çıkamadım.

Bertuğ, şarkının son nakarat kısmını arkadaşlarıyla birlikte tekrar ederek şarkıyı bitirirken, yine bakışları Tuna'yı buldu ve etrafta artık ondan başka kimse kalmadı. Gitarını elinden bırakarak sahneden atladı ve kendisinden kısa ve zayıf olana doğru ilerledi. Yüzünde hoş bir gülümseme vardı. Gözleri ise bir an olsun ela gözlerden ayrılmıyordu. Sanki başka bir yere baksa, tekrar döndüğünde onu orada bulamayacakmış gibi...

Yanından geçtiği insanlar şarkıyı ne kadar iyi söylediği ile ilgili bir şeyler saçmalarken Bertuğ'un odak noktası olan tek kişi Tuna'ydı. Onu kendisine çekip sarılırken de başka kimse umurunda olmamıştı. Zaman ise, sadece iki genç adam için, tam o anda durmuştu.

pena ✔ [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin