1.Bölüm

440 11 5
                                    

Genç kızın attığı her adımda, daha az duyuluyordu geride bıraktıkları. Her defasında arkasını kontrol ederek nefes nefese,hızlanarak koşuyordu. Tekrar önüne döndüğünde varmak üzere olduğu asfalt yola baktı. Çok az kalmıştı, kavuşacaktı en sonunda özgürlüğüne. Ölümle özgürlük arasındaki bu yolda kavuşmuştu.
Arabaların sesinden artık duyulmuyordu geridekiler. Asfalta çıktığında gücü tükenmişti,yolun ortasında duraksadı.
Şimdi ne yapacaktı?Daha fazla koşamazdı ama yapmalıydı bunu.Başka şansı yoktu.Derin bir nefes aldı. Koşmaktan düzensizleşen nefesi birazda olsa normale dönmüştü. Yere sürünen kaftanının uçlarını avuçlarında toparladı ve  son defa arkasına bakıp koşmaya başladı.O sırada kulakları sağır eden korna sesiyle yola çevirdi bakışlarını. Üzerine doğru gelen arabayı görünce kala kaldı. Kalp ritmi tamamen düzelmeden tekrar hızlandı. Ardından keskin bir fren sesi duyuldu. Araba genç kıza metreler kala durabilmişti.
Arabadan hızla bir adam indi ve donup kalan kıza doğru koştu.

"İyi misin?"
"Ne işin var yolun ortasında?"
Soruları yanıtsız kalmıştı,adamın.Adam kızın yüzüne baktığında gözlerindeki korkuyu görmüştü. Kız sadece başını sallayabildi. Sonra tekrar aceleyle koşmaya başladı.Ama daha demin ki kadar hızlı değildi.

"Hey, nereye böyle yolun ortasın tek başına"

Cevaplamak için vakti yoktu,anlamış olmalıydılar kaçtığını. Genç adam "Dursana" diyip hızla yetişti kıza. Kolundan tutup durdurdu onu. Kız birşey söylemek için azını açtı.

"Süveydaa! Nerdesin?" Çevrede yayılan bu sesle korkuyla yolun kenarında,uzakdaki konağa baktı.Bulacaklardı onu.
"Geliyorlar işte bulacaklar beni" dedi, dolmuş yeşil gözleriyle.
"Kim geliyor?"
Adam yine karşılık bulamadı sorusuna
"Götür beni burdan" dedi çaresizce.Genç adam şaşırmıştı."Nereye?"
"Nereye gidiyorsan,ne olur beni kurtar?"
"Lütfen" Genç adam daha fazla direnmedi. Mecburiyetle başını sallayıp "tamam" dedi.
Kızın yüzünde buruk bir gülümseme oluşmuştu. Hemen arabaya koştu,genç adamda arkasındam hızlı adımlarla onu takip etti. Zaten fazla uzaklaşamamıştı.

Genç adam, arabayı hızla çalıştırıp ve gaza bastı.
Bir iki dakika içinde uzaklaşmışlardı ordan.Kız arkaya baktığında ve kimse göremeyince derin bir oh çekdi. Adama dönüp "Beni Antep'in çıkışında bir yerde bıraksan olur" dedi. Genç adam dikiz aynasından kıza bakıp "Öyle kadın başına yolun ortasına bırakılmaz." dedi,koruyucu bir sesle.

Kız itiraz etmedi.Başını öne eğip bundan sonra ne yapacağını düşünmeye başladı.Gidicek bir yeri de parası da yoktu. Hele bir çıkıyım Antep'den  bulurum bir çaresini diye düşündü.

                                     ***
"Neden kaçıyorsun sen?Adamın yöneltiği soruyla  zihnindeki düşüncelerden sıyrılmıştı.
"Nikahdan kaçtım" Yutkundu ve devam etti:
"Amcamla evlendireceklerdi beni,başka yolum yoktu."
Yanaklarından süzülen yaşları elinin tersiyle sildi. Derin bir nefes aldı.

"Ya yakalasalardı seni?"
"Eğer yakalasalardı önce evlendirip sonrada işkence ederlerdi yada hemen orda öldürürlerdi"

"Korkmadın mı hiç"

"Hayır,ya yakalayamazlarsa diye düşündüm hep.Kavuşacağım özgürlüğü düşündüm"

Sustu genç adam.Kızın cesaretinden etkilenmişti
Hemcinslerinin aksine yaşadıklarına boyun eğmemesi etkilemişti onu  ve birde o duru güzelliği.

"Gidecek yerin..." Sözlerini tamamlamadı genç adam.Kıza çaresizliğini hatırlatmak istemedi.

"Yok" Sonra garip bir açıklama gereği duydu ve ekledi: "Birkaç gün idare ederim sonrada bir iş bulurum"
Adam cevap vermedi.Ne cevap verilirdi ki?
"Ben çok uzattım galiba" Kız utanmıştı, niye adama sormadığı birşey söyledim,düşünüyordu.

Bir iki dakika sonra, bunu düşünmeyi bıraktığında,havanın karardığını fark etti.
Tabelaları takip ettiği kadarıyla Urfa'yı geçtiklerini biliyordu kız.

"Beni Urfa'nın içinde,müsait bir yerde indirir misin?" dedi kız,oturduğu koltukta doğrularak.

"Bu saatde mi?" Genç adam şaşkın gözlerle dikiz aynasından bakarak sormuştu bu soruyu.

"Evet" Kız adamın şaşkınlığına anlam verememişti.

Genç adam, kızı gecenin bu saatinde sokağın ortasında bırakmak istemiyordu. "Sen Urfa' bilir misin ki?"

"Niye soruyorsun bu kadar?İneceğim işte"
Sesinde şiddet ve şüphe vardı.Kız adamın tavırlarından şüphelenmeye başlamıştı.

"Gecenin bu saatinde başına neler gelir biliyor musun?"

"Sanane?" Sesi giderek yükselmişti. "İneceğim,durdur arabayı!"
Genç kız kapıyı açınca,adam mecburen dörtlüleri yakarak arabayı sağa çekti
Kız arabadan inip hızlı adımlarla yürümeye başladı.Adamda peşinden indi ve adımlarını ona uydurmaya çalışıyordu.
"Bu saatde burası tekin değildir" Kız, onun beklediğinin aksine durmadı. Bunun üzerine dahada hızlanarak kıza yetişti ve kolundan tutarak onu durdurdu.

Kız,adamın onu durdurmasına şaşırmış ve    daha da öfkelenmişti.Adamın, kolunu sarmalayan parmakları yavaşca gevşemişti.
"Niye peşimden geliyorsun?" Hiddetle bağırdı  genç kız,sokağın ortasında olduklarına aldırmadan.

"Başına hertürlü şey gelir burada" Genç adamın sesi, kızınkine  oranla  sakin ve sessiz kalmışdı.

Kız adamın bu koruyucu tavrına anlam veremiyordu.Yardım istemişti evet ama tehlike geçmişti artık.Tehlike kilometrelerce geride kalmıştı.

"Başımın çaresine bakabilirim ben artık.Tamam  yardım ettin sağol,teşekkür ederim ama artık yardımına ihtiyacım yok" Adamın ona karşı yaptığı yardımı düşününce dinginleştirdi sesini.

"İtin kopuğun gezdiği şehirde, hele de bu saatde benim yardımıma ihtiyacın var"

Adam haklıydı,biliyordu bunu kız.Bu saatde, bilmediği bu şehir onun için hiç güvenli değildi.
Ama O da güvenli olmaya bilirdi.Hiç tanımadığı birine nasıl güvenebilirdi ki? Zaten başka şansı olsa tanımadığı bir adamın arabasına da binmezdi,lakin mecbur kalmıştı.

"Evet,burası güvenli değil ama daha adını bile bilmiyorum.Sana da güvenemem,tek kurtuluşum olduğu için bindim arabana"
dedi genç kız.

"Azat..."Biraz durdu ve devam etti:"Adım Azat. İşte biliyorsun artık adımı şimdi gelecek misin?"
...
                              1.Bölüm Sonu

Nasıl buldunuz,lütfen yorumlarınızı yazar mısınız?Devamı gelsin mi?

Yeni bölüme kadar hoş ve hercaiyle kalın :)

HercaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin