***
"Hadi anne, çabuk olmalıyız!"
Kadın oğlunun bu heyecanına gülümsedi. "Onu görmek için çok heyecanlısın değil mi?"
"16 yıldır göremediğim bir kardeşim şu an bizi bekliyor! Bence sende aynısını yapardın!"
diye söyledi gözlüklü çocuk.
"Tamam, hadi duvardam geç. Bizde senden hemen sonra geleceğiz."
"Çabuk olun ama." dedi ve hemen sonra 9. ve 10. peron arasındakı duvardan hızla geçti.
Gördüğü yerin karşısında yüzüne bir gülümseme yayıldı. Uzun bir yaz tatili sonrası burayı tekrar görmek ister istemez insanda heyecan uyandırıyordu. Annesinin ve babasının da duvardan geçtiğini gördükten sonra kardeşini aramaya koyulacaktı ki, dört tane siyah kafa çarptı gözüne. Onlardan biri anne ve babasının ne dediğini umursamıyor gibiydi. Sadece etrafa göz gezdiriyordu. Gözleri kendisini bulduğundaysa ikiside sırıtmaya başladı.
"Çatalak, dostum! Seni çok özledim!"
"Bende seni çok özledim pati." dedi ama yinede gözleri başka birini arıyordu dağınık saçlı çocuğun.
"Sana noldu? Görüşmediğimiz bu zaman boyunca bana olan sevginin azaldığını görüyorum."
James'e yapmacık kuşkuyla baktığında çocuk güldü.
"Hayır sadece kardeşimi arıyordum."
Ona anlamaz gözlerle baktığında gözlerini devirerek iç geçirdi gözlüklü çocuk.
"Hani 16 yıldır göremediğim kardeşim."
"Ha o mu? Nerdeymiş ki?"
"Beauxbatons'daydı ama bu yıl Hogwarts'a transfer olacak. Ve şu anda peronun her hangi bir yerinde olabilir."
"Arayalım o halde. Bende merak ettim kardeşinin neye benzediğini."
Sirius'un dediğine göz devirerek o da aramaya koyuldu.
***
Biraz zaman geçtikten sonra ikiside yorulmuştu.
"Ee, nerede senin bu 'sözde' kardeşin?"
"Bilmiyorum." o da yorulmuştu. "Anneme de sorayım."
İkiside Mrs. Potter'ın yanına doğru ilerlerken orada siyah uzun saçlı, deniz mavisi gözlü kendileri yaşlarında güzel bir kız gördüler.
Bu anda Sirius ıslık öttürdü. "Bu kız fazla mı güzel?"
O an James'e bir sinir geldi. 6 yıldır ilk defa Sirius'a karşı bir sinir duymuştu.
"Sakın. Sakın kardeşime yavşama Sirius."
Sirius James'in adıyla seslendiğini gördüğünde işin ne kadar ciddi olduğunu anladı.
"Peki, bir şey demedim zaten."
James Sirius'a kısa bir bakış atıp annesinin yanına ilerledi. Onların yanına yaklaştığında kızın arkası kendine dönük olduğu için daha onu fark etmemişti. Ama annesi yüzü kendisine dönük olduğu için hemen fark etmişti. Annesi ona gülümsedi ve kıza bir şeyler söyledi. Kız bir anda kendisine döndüğünde kendi gözlerinin parladığına yemin edebilirdi. Kendisine çok benziyordu kız.
