Bu bölüm @Frey4415 e ithaf edilmiştir. Normalde yazın ortasında gelecekti ama o çok isteyince atam dedim. İyi okumalar eleştirilerinizi söylemeyi unutmayın.
---------------------------
Tak tak tak*çekiç vurma sesi*
"...Cenk Sönmez işlediği suçlardan dolayı 6 aylık bir süre boyunca askere gitmekle cezalandırılmıştır!"
Tak tak tak*çekiç vurma sesi*
---------------<>------------
Sade bir şekilde döşenmiş bir odada kumral renkli saçları olan bir çocuk birden yatağından kabus görmüşçesine fırladı. Etrafına bir süre göz gezdirdikten sonra derin bir nefes verdi ve büyük bir rahatlıkla "Oh, rüyaymış." dedi. Her sabah yaptığı gibi camdan dışarı bakınca güneşin çoktan öğle vaktinde olması gereken yerde olduğunu gördü ve kaşları soru sorarmışçasına kaldırarak 11.47 yazan duvar saatine baktı. Kalkma saati çoktan geçmişti, normalde bu normal karşılanırdı ama annesi cidden dakik biriydi ve nerdeyse onu kalkma saatinden geç kaldırdığı bir gün olmamıştı.
Kafasını sallayıp gereksiz düşünceleri dağıttıktan sonra olduğu yerde gerilip üstüne beyaz bir tişört ve kısa gri renkli bir eşofman giyip saçını eliyle taradı. Hemen yan kapıda olan banyoya girip elini yüzünü yıkadı ve mutfağa doğru aheste aheste yürümeye başladı. Yaz tatili gelmişti o yüzden herhangi bir aceleye gerek yoktu...belkide annesi onu zaten bu yüzden kaldırmamıştı. Gene de annesinin onu kaldırmaması kafasına takılmıştı. Annesi her zaman acelesi olan bir kadındı ki annesi olmasa bile babası onu kesin kaldırırdı ikisi de çalışkan insanlardı zaten şu anda içinde bulundukları evde bunun kanıtıydı.
2073 yılında yaşıyorlardı bu yüzden müstakil ev almak ciddi bir lüks haline gelmişti. Bu yüzden ailesinin müstakil evlerinin olması büyük bir zenginlik göstergesiydi. Zaten annesi çocuk yurtlarında ve yetimhanelerde çocukların her türlü sorunlarına baktığı için para istemese bile devlet ona büyük yardımlarda bulunuyordu. Sadece bu bile onları ucu ucuna da olsa yüksek gelirli aileler arasına sokarken babası en elit mesleklerden biri olarak görülen öğretmenliğe mensuptu.
Devlette ortaya çıkan bu büyük değişikliklerin nedeni en son ortaya çıkan 2,5. Dünya Savaşıydı. Bu savaş 3. Dünya Savaşı olarak görülmemişti hatta normal şartlarda bir Dünya Savaşı olarak da görülmemesi gerekiyordu çünkü bu sadece yapılan deneyler sonucu ortaya çıkmış bir yıkımdı. Bu yıkım sonucunda da bazı çatışmalar ortaya çıkmıştı. Devletler bu çatışmada farklı kavramlarla ayrılmıştı ve Dünya'ya artık 5 süper devlet hükmediyordu. Türkiye ise bu 5 devlet arasına ucu ucuna girmişti ve bu devletler arasına girmesinin nedeni diğer devletler gibi ne parası ne de çok fazla silah gücünün olmasıydı. Söylenenlere göre 2 farklı şahsiyet sayesinde bunlar olmuştu ama bu kişilerin kim olduğunu bilen kimse yoktu.
Türkiye'nin ucu ucuna süper devlet olması ise devlet mensuplarını harekete geçirmiş ve devletin hiyerarşisi de dahil olmak üzere her şey resmen başlı başına değişmişti. Bunların başında da mesleklerle alakalı değişimler geliyordu. Artık insanlar yaptıkları faaliyetlere yani devlete olan faydalarına göre aldığı maaş miktarını yükseltip azaltabiliyordu. Bu değişim ilk başta çok fazla insan tarafından kabul edilmemişti çünkü aşırı çalışa bir çöpçü doğru düzgün çalışmayan bir doktor kadar maaş alabiliyordu. Bu görünürde ne kadar adaletli olsa da halktan çoğu kişi bunu kabul etmemiş ve isyan çıkarma girişimlerinde bulunmuştu. Bunun üzerine devlet artık gerçek gücün kimde olduğunu göstermek için 'Altın Söz' adında bir kuruluş oluşturmuştu. Bu kuruluş devletin nihai sözü ve cezası olarak görev yapıyordu karşı çıkanlar şanslıysa hapiste 10 sene yatmakla kurtuluyordu ki yattıkları hapishane diğer suçluların yattıklarından çok daha kötü durumdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Direniş
ActionKim bilebilirdi ki? Benim gibi birinin cidden yaptığı bir işi seveceği. Kim bilebilirdi ki? Yapmayı sevdiğim ilk şeyin ceza olarak yapmaya başladığım bir şey olacağını. Fakat sevdim işte , benim hayat tarzım oldu o ceza. Herkes için eziyet olan faal...