~2-12-21-15-12-14-24-6/25-28-25-16-1-14~

23 3 1
                                    

Akşam eve dönerken bizimkilerle dönmüştüm. Eve gidince odama çıktım, üstümü değiştirdim ve aşağı indim.

O sırada Jin hyung Tae'ye bağırıyordu "Tae ya o odadan şimdi çıkıp aşağı inersin ya da senin kan torbalarını  da Jimin'e veririm"Ben de hemen atladım " Bana uyar valla " O sırada Namjoon hyung tuvaletten çıkıp mutfağa giderken konuştu "Boşuna bağırmayın Tae evde değil. " Jin hyung anında bir anne edasıyla atladı ortaya " Ne demek yok ? Bu saatte nerede bu çocuk Namjoon ?" Namjoon hyung ile aynı anda göz devirdik Jin hyung hep böyleydi hep bana ve Tae'ye 5 yaşındaymışız gibi davranır. "Abartma Jin koskoca çocuk evde sıkılmış Hoseok ile gezeceğini  söyledi ve gitti. " hemen gözlerim parladı ve " Hoseok mu ? Farkında mısınız  bilmem ama TaeTae ile Hoseok yakınlaştılar ." Ikisi de bu dediğime kıkırdarken Jin Hyung konuştu. " Bunu diyen de geldiklerinden beri çocukların motorlarının arkasında gezen biri" diyip gülmeye devam ettiler. Bir şey demeden mutfağa doğru gidiyordum ki Namjoon Hyung tekrar konuştu " Bu arada akşam yemeğine Junkook ile Yoongi gelecek kanlarınızı alıp odanız da için  şimdi. "

Bu sözleri duymam ile kan torbamı alıp odama gitmem 3 saniyede gerçekleşti.  Odama girince hemen kan ihtiyacımı giderdim ,ardından hemen dolabıma yöneldim. Çünkü üzerimde ayıcıklı şortum vardı.Siyah bir kot giydim altıma üzerime de düz beyaz salaş bir tişört geçirdim. Ardından saçlarımı düzeltmek için banyoya koştum ve kedi tüylerine benzemiş saçlarımı düzeltmeye çabaladım, ne kadar başarılı olduğum tartışılır ama olsun en azından daha iyi görünüyordum.

Banyodan çıkmam ile kapı zilinin sesini duydum. Yavaş adımlarla merdivenden  aşağı inerken onlar da içeri girmişti bile " Hoşgeldiniz " diye cırladım . Onlar da karşılık verdi. " Hoşbulduk Jiminie " Jin Hyung onları mutfağa doğru yönlendirirken bende arkalarından mutfağa girdim.

Jin Hyung yemekleri tabaklara koymuştu bile herkes yerlerine oturduğunda  karşımda Namjoon Hyung ile Jin Hyung oturuyordu yanlarımda da Junkook ile Yoongi oturuyordu.

Güzel bir sohbet eşliğinde yemeğimizi yedik. Ardından hep beraber salona geçtik ve film izlemeye karar verdik . Tüm korkuyorum ,gece uyuyamam nidalarıma rağmen  korku filmi açıldı ve izlenmeye başlandı. Hatta bir ara Yoongi 'Korkarsan gece ben seninle uyurum' diyince etrafta gergin bir hava oluştu ama Jin Hyung hemen olayı şakaya vurarak  'Aman siz merak etmeyin domuz gibidir o hiç bir şey olmaz ona ' diyince herkes gülmeye başladı tabi ben hariç.

Şuandaysa Junkook ve Yoongi yine iki yanımda oturuyorlardı. Jin Hyung ile Namjoon Hyung ise mutfağı toplayalım dediler ve filmin yarısının bitmesine rağmen gelmediler.

Ben de iki yakışıklının yanında nasıl korkudan rezil olunur temalı bir gösteri sergiliyordum. Hiç demeyin sen vampirsin nasıl korkuyorsun diye ben naif,hassas bir vampirim. İki kolumu da yanımdaki yakışıklılara sarmış sıkı sıkıya, aynı bir ahtopot edasıyla sarılmıştım . Onlar ise sadece filmi izliyor, arada bana bakıyorlardı. Sanırım korkudan ölüp ölmediğimi kontrol etmek amacıyla. Bazen ikisi de bana bakarken göz göze geliyorlar ve kaba bir tabirle resmen gözlerinden alevler çıkıyor.

Film sonunda bittiğinde sessizlik oldu ve bir 5 dakika öyle geçti. Ardından ben kalkıp " Geç oldu burada kalmak ister misiniz?" diye bir soru yönelttim sonuçta odamız yeterince fazlaydı. Yoongi büyük bir gülümseme ile " Rahatsızlık vermeyeceksek tabi ki kalırım Jiminie hem ben yanındayken korkmazsın da" dediğinde bende tebessüm edip tabiki rahatsızlık vermeyeceklerini söylemek için ağzımı açmıştım. Ama Junkook benden önce davranıp " Bence eve gitsek iyi olur hem evimiz hemen karşıda boşu boşuna size rahatsızlık vermemiş oluruz" dedi bende bu lafa karşı "Ne rahatsızlığı ,lütfen kalın hem sabah kahvaltımızı edip, okula beraber gideriz ." dedikten sonra Yoongi "Junkook sen istediğini yapabilirsin ama ben bu akşam bu şirin beyefendiyi yanlız bırakmayacağım " dedikten ve bana göz kırptıktan sonra kıkırdadım .

Junkook da kabul ettikten sonra onları odamın yanındaki misafir odasına yönlendirdim. Yoongi 'ye benim bir kaç beden büyük tişörtümü ve pijamamı verdim . Junkook' a benim kıyafetlerim olmayacağı için Tae' nin kıyafetlerinden verdim. Daha sonra evde fazladan bulundurduğumuz diş fırçalarından ve diş macununu getirdim. "Bir şeye ihtiyacınız olursa hemen yan odadayım, çekinmeden gelin lütfen. İkinize de iyi geceler." Dedim onlar da bana iyi geceler dileklerini ilettikten sonra odama gittim.

Hemen kendimi yatağa attım , ama bu kıyafetlerle rahat edemedigim için geri kalktım . Bugün çok bir şey  yapmamış olsam da çok yorulmuştum. Telefonumu şarja taktım, üstümü değiştirip, hemen uyudum.

Gece kötü bir kabus görmem ile hıçkırarak uyandım. Kendimi çok kötü hissediyorum. Kabusda Pirsa' dan kaçtığımız için bir çok vampir gönderilmişti. Hepsi tek tek arkadaşlarımı yakalayıp onlara eziyet ediyorlardı, işkence yapıyorlardı, daha sonra ise ben evimizin içindeyken evi yakıyorlardı. Tekrar hatırlayınca daha  şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım.

O sırada kapım açıldı ve içeri Yoongi girdi . Uykulu gözlerini yavaş yavaş açarak bana baktı ve hemen yanıma koştu.  " Jiminie neyin var? Neden ağlıyorsun ? Şşht, tamam bir şey yok, sakin ol." Dedi ve yatakta yanıma uzanarak bana sarıldı. Hemen göğsüne kıvrıldım. Ona kabus gördüğümü ve çok korktuğumu, beni yanlız bırakmamasını söylemek istiyordum ama ağzımdan sadece hıçkırıklarım çıkıyordu. " Yoon -hıck- gi -hıck- b-ben" konuşamıyordum. "Tamam bebeğim ,bir şey yok. Sadece uyu ben yanındayım. " deyip saçlarımı okşamaya başladı bende mayışıp onun göğsünde uyuya kaldım.

Sabah uyandığımda  Yoongi ile sarmaş dolaş uyuyorduk. Onu uyandırmamaya özen göstererek birz doğruldum ve onu izlemeye başladım.  Gerçekten çok masum ve şirindi, aynı bir yavru kediye benziyordu.  Yaklaşık yarım saat daha  onu izledikten sonra kalkma kararı aldım.

Daha fazla oyalanmadan kalktım ve banyoya girdim. Banyodaki işlerimi bitirip çıktım odaya girdiğimde Yoongi uyanmıştı. Hareketsiz bir sekilde yatağın üstünde uzanıyordu. Şayet kirpiklerinin kırpıştığını görmeseydim hala uyuyor sanardım. Ölü gibi yatıyordu resmen. "Yoongi-ya kalkman lazım. Jin Hyung uyanıp kahvaltı hazırlamıştır bile" dedikten sonra bana şaşkın gözlerle bakmaya başladı. "Jin Hyung mu ? Aynı yaşta olduğumuzu sanıyordum. " Siktir! Tabi bilmiyor ki Jin ile aramızda 70 yaş fark olduğunu. "Şey ya ııı Jin hep bizimle bir abi gibi ilgilendiği için şey öyle aramızda Hyung diyoruz ona."dedim. Kıvır Jimin kıvır. Ucuz kurtardım valla." Aaa öyle mi? " dedi sahte bir şaşkınlıkla sanki yalan söylediğimi anlamışta susuyormuş gibi bir hali vardı. Ama bunu dert etmedim çünkü anlama ihtimali yok. "Hadi banyoya gir istersen bende aşağı ineyim. Buraya da banyodan sonra giymen için kıyafet  bırakıcam. " dememle kafasını hızlı hızlı salladı. Ben kıyafetleri çıkarana kadar o da banyoya girdi. Daha sonra odadan çıktım aşağı indim. Mutfağa girdiğimde kimse yoktu ve kahvaltı da hazır değildi. Odasına doğru gittim. Kapısını çalıp girdim ama kimse yoktu yatağı da düzeltilmişti . Daha sonra Namjoon Hyung 'un odasına gittim. Ama orada da kimse yoktu . Aşağı inip Jin Hyung 'u aradım. İkinci çalışta açıldı telefon . "Alo Jin Hyung nerdesin. Ayrıca Namjoon Hyung da yok."
"Ah Jiminie biz Namjoon ile kahvaltı etmeye dışarı çıktık. Seni uyandıracaktım aslında ama bir baktım ki Yoongi ile sarmaş dolaş uyuyordunuz bende rahatsız etmedim."
"Jin Hyung bunlar aramızda kalsın lütfen. Sana güveniyorum. Siz kahvaltınıza devam edin  lütfen. Afiyet olsun, görüşürüz. " dememle kapatmam bir oldu. Yoongi hala aşağı inmediği için yukarı çıktım ona bakmak için . Ama odadan gürültüler geliyordu. "Yoongi Jiminden uzak dur onunla aranız da herhangi bir şey  olmayacak. Bunu başından konuşmuştuk." Bu Junkook'un sesiydi ama başından konuşmuştuk derken neyi kast ediyor ? "Bla bla bla Junkook senin sözlerin ne zaman benim için önemli oldu ki. Sarı papatyam benim asıl sen ondan uzak dur. Jimin benim " Bu sözleri Yoongi mi sarfetmişti.  Duyduklarıma inanamıyordum. Kapı aralığından bakmak için kapıya daha çok  yaslandığımda  kapı aniden açıldı.

Hiç bir şekilde ilham gelmemesi ve benim bu kadar boş bir bölüm yazmam tek kelime edemiyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

 YELLOW DAISYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin