Asya ardaya baktı. Bense onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Yüzü mosmor olmuştu " Hava alması için dışarı çıkardım. O sırada " Arda" yı götürüyorlardı. İçeri gidip Asya ' ya su getirdim. O kadar kendinden geçmişti ki elleri titriyordu. Bende onu salıncağın yanına götürme kararı aldım. Hem yürümek iyi gelirdi...
Oraya ulaştık sonunda. Asya bir kötü oldu onunla uğraşırken bizim evin penceresinde yazılı olan satılık yazısını görmedim" Asya bağırarak Ilgaz bak bu sizin ev dimi? " diye sordu. Asyayı orada bırakıp hemen binaya yöneldim. Evin içine girdiğimde kimse yoktu bir günde nasıl evi boşaltmışlardı. Üzgün ve yavaş adımlarla aşşağıya iniyordum. Bir de baktım ki biri Asya' nın ağzını kapamış ve başına silah dayıyordu bana
- Yaklaşma öldürürüm diye bağırdı.
Onunla ilgili bildiğim tek şey erkek olduğuydu onu buralarda daha önce görmemiştim.
Tam zamanında yanına yaklaşarak silahı elinden aldım. Tam ona doğru doğrulttum ve etrafımızın sarıldığını fark ettim.
Keşke bu salıncağın yanında ne olduğunu merak etmeseydim. Beni evden atmaya bahane bulmaya çalışan aileme ve bundan sonra gelecek bütün her şeye ellerimle imzalı davetiye verdim.
Etrafımızın sarıldığını anlayınca ikimizde ortaya geçtik eli silahlı ve takım elbiseli adamlar bizi önce bağladı sonra da bir arsaya taşıdılar ellerimiz ayaklarımımız hatta ağzımız bile bağlıydı. Ama bir terslik vardı. Adamlar mal gibi bizi çok gevşek bağlamışlardı hemen çözdüm. Asyayı da çözmek üzereyken biri arkamdan sopayla vurdu gözlerim kapanıyordu. O sıra gördüğüm ipler ve tavandaki kan izleri ... Anlamıştım... Artık ne olacağını biliyordum.
Bir sonraki bölüm için bir yıldız
