Hogwarts Expresi

642 15 1
                                    

Hermonie sandığını ve kalan eşyalarını hazırlamıştı. Ailesi onu perona kadar bırakıp bankadaki işlerini halletmeye gitmişlerdi. Hermonie, exprese girip kompartıman bulmaya çalışıyordu. Ancak Harry Ginny ile bir kompartımana, ve Ron ile Pansy farklı bir kompartımana geçmişti. Evet, Pansy parkinson ile araları düzelmişti. Hogwarts'ı büyülerle eski haline getirirken Pansy Hermonie'den özür dilemişti. Ve o günden sonra pansy'nin Ron'u sevdiğini söylemesiyle biraz zaman almış olsa da Pansy ve Ron, Harry ile Ginny çıkıyorlardı. Hermonie ise zavallı gibi kendine oturacak bir kompartman bile bulamıyordu. Son anda bir peron buldu ama içeride en son görmek istediği kişi vardı. Draco Malfoy. Oturmuş kitap okuyordu. Hermonie onu ilk kez böyle görüyordu. Draco, çok sakin ve masum bir şekilde kitap okuyordu. Hermonie, istemsizce gülümsedi. O sırada Draco dönüp Hermonie'ye baktı. Ama ne kaşları çatıldı, ne de ona nefretle baktı o gri-mavi gözleri. Biraz şefkatli bakıyor gibiydi. Ancak Hermonie aklından geçirdi "o bana asla böyle bakmaz ben yanlış görmüş olmalıyım" ama Draco şimdi eli ile karşı koltuğu gösterdi. Hermonie içeri girdi ve onun karşısına oturdu. Hermonie de şimdi bir kitap açmış okuyordu. Ortamda uzun süre sessizlik oldu. Bu sessizliği bozan Hermonie oldu. Draco'ya döndü. "Neden beni normal karşılayıp kompartımanına davet ettin? Benden nefret ediyorsun sanıyordum". Draco bir an durdu ama sonunda o da Hermonie'ye dönüp cevabını verdi. "Size istemeden böyle davrandım. Babam beni bu iş için çok zorladı ve ben ona karşı koymadım. Küçükken hep onun gibi biri olmak istedim. Ama sonradan fark ettim ki aslında babam bir pislikmiş. O benim hayatımı mahvetti. Evet varlıklı bir aileydik ancak, ben hiç bir zaman kendi kararımı veremedim. Ve artık kendi kararlarımı veriyorum". Hermonie ona baktı bir süre. Ondan sonra kafasına sallayarak tamam dediğini belirtti. İki genç de kitaplarına geri döndü. Bu sefer ki sessizliği Draco bozdu. "Şey.....Her-Granger ben senden çok özür dilerim. Benim şizofren teyzem sana işkence etti ama ben sadece izledim. Bunun için çok üzgünüm. Orada durup sadece izlememeliydim. Teyzem koluna o iğrenç kelimeyi yazarken sana sadece bakmamalıydım. Seni ve arkadaşlarını belki de kurtarmalıydım. Ama beni affetmek zorunda değilsin. Eğer affetmezsen de seni anlarım". Bunu beklemiyordu Hermonie. Draco kafasını eğdi ve ayakkabılarını incelemeye başladı. Hermonie bir elini onun omzuna koydu ce içinden geleni söyledi. "Önemli değil Draco" Ve işte olan olmuştu. Hermonie'ye sımsıkı sarılmıştı genç adam. Hermonie de ona sarıldı. O sırada kompartımanın kapısı açıldı ve Hermonie kıpkırmızı kesildi. Gelen kişi ona sanki bir yaratıkmış gibi baktı. Ve sonra gülümsedi. Ardından Hermonie Ron'a nasıl yakalandıklarını düşündükçe kızarıyordu. Draco ile resmen sarılmışlardı. Ama Hermonie bu olay olduğu için mutluydu. Draco'nun o kendine has güzel kokusunu içine çekti tıpkı toprak ve yeşil elma gibi kokuyordu. Bu Hermonie'ye çok garip geldi herhalde Draco Malfoy'dan hoşlanıyor olamazdı. Ama ihtimali var diye düşündü Hermonie. Belki Draco ile şansı olabilirdi.

Senin için|DramonieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin