Nişanlın Olarak

1.3K 91 18
                                    

Saçlarıma kondurulan öpücüklerle gözlerimi araladım. Gözlerimi kırpıştırıp görüşümü netleştirdiğimde önce karnımdaki ele sonra elin sahibine baktı. "LOUİS?" hızlıca doğrulup kollarımı boynuna sardım.

"Merhaba güzellik." boynuna birkaç öpücük bırakıp geri çekildim. Ellerimi yanaklarına koyup dolan gözlerimi kırpıştırdım.

"Seni çok özledim." avucumu öpüp gülümsedi.

"Bende sizi çok özledim. Ben yokken bir sıkıntı oldu mu?" başımı iki yana salladım. Dudağımı öpüp yatağa tekrar yatmamı sağladı. "Biraz daha uyuyabilirsin. Daha şirket için zamanımız var."

"Bugünde mi işe gideceksin?" başını sallayıp burnumun ucunu öptü.

"Bugün kontrat imzalayacağım tabi eğer orada kalmak istiyorsam. Bunu sonra konuşuruz hadi biraz uyuyalım." sesi yorgun çıktığı için yatakta ona yer açıp yanıma yatmasını bekledim. Yanıma yatıp dudaklarını alnıma bastırdı. Bir eli sırtımı okşarken diğer eli saçlarımdaydı.

"Louis"  bir mırıltı çıkardığında gülümsedim. "Eğer biraz daha sırtımı okşarsan gaz çıkaracağım." eli durup dudakları alnımdan uzaklaştı. Bir anda kahkaha atmaya başladığında bende istemsizce güldüm. Bir süre güldükten sonra yanağımı okşadı.

"Seni gerçekten özlemişim." gözlerim tekrar dolmaya başladığında saçlarımı öptü. "Ağlamanı istemiyorum. Ağlamandan nefret ediyorum. Biliyorum bazen elinde olmuyor ve sen istemesen bile göz yaşların akıyor ama ben seni öyle görmek istemiyorum."

"Özür dilerim." onu üzmüş olmak beni daha fazla üzüyordu.

"Bunun için özür dileme. Hadi artık biraz uyuyalım. Tahmin edemeyeceğin kadar yorgunum." Adem elmasını öpüp burnumu boynuna bastırdım.

°°°

"Harry sencede parfüm işini fazla abartmamış mısın?" kaşlarımı çatıp gömleğimi yakasını kaldırıp kokladım.

"Evet biraz abartmışım. Tüm gün bu kokuyla mı kalacağım? Ben hemen duş alıp geliyorum." saatini gösterdi.

"Zamanımız yok." gözlerimi devirip kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Nasıl olsa patronun sana bir şey demiyor arayıp geç geleceğimizi söyleyebilirsin." onunda kaşları çatıldı.

"Harry lütfen." çekmeceden ıslak mendil çıkarıp parfüm sıktığım yerleri sildim. Gömleğimi de değiştirip ona baktım.

"Gidebiliriz." elini yanağıma uzattığında geri çekildim. "Geç kalıyoruz." önden yürüyüp arabaya doğru ilerledim. Arabaya binip kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Bu ani duygu değişimlerin beni yoruyor." arabayı normal bir hızda kullanmaya başladı.

"O zaman yormayan birine git. Durdur arabayı inmek istiyorum."

"Harry seni özlediğim için eve bile uğramadan direkt yanına geldim ama sabahtan beri bir ağzıma etmediğin kaldı." yüzümü asıp aynı şekilde karşıya bakmaya devam ettim.  "Asma lütfen yüzünü. O şirkette çalışmamı istemiyorsan babamla konuşurum."

"Ne yaparsan yap." iç geçirdiğini duydum. İkimizde sessiz kaldığımızda arabada boğuk bir hava oluştu. Aklıma gelen şeyle gülmemeye çalıştım. Aniden inleyip karnımı tuttum.

"N-noldu?" korkmuş bakışları beni buldu. Arabayı durdurup emniyet kemerini çıkardı. "Neren ağrıdı? Çok mu kötü? Biraz temiz hava al. Karnın mı? Neresi? Harry bir şey söylesene? Ben hala niye böyle duruyorum ki, hastaneye gidelim." arabayı tekrar çalıştırmadan elini tuttum.

StajyerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin