Haluk,yirmili yaşlarda, gür saçlı nispeten geniş omuzlu ve yakışıklı denilebilecek bir adam.Üstelik zeki ve çalışkanda.Ama mübareğin kötü bir huyu mu yoksa eksiği mi desem bilemedim bi tavrı var,çok gizemli.
Bide bunun kendinden bir kaç yaş büyük abisi var Recai.Yedi katlı göbeği,açık alnı,kafasında ki bir kaç tel saçı ile insana hiç güven vermeyen bi tip.Hani bi defa görsen bundan bi bok olmaz diyeceğin kalıpta biri hatta o göbekle kalıba sığmayadabilir de.İşsiz,üşengeç,pasaklı.Bütün gün yaptığı tek şey,tek odalı dairesinin kıç kadar penceresinden dışarı bakmak ya da nadirende olsa sokak hayvanlarına musallat olmak.
Adam o kadar üşengeç ki ben bu satırları yazarken koca kıçını kaldırıp sabah sabah aceleyle çalan telefonu bile açmıyo.Oysa kardeşi öyle mi? Sabah erkenden kalkıp duşunu aldı,kahvaltısını yaptı ve hazırlandıktan sonra asılı olan ceketini ve yaşam kaygılarını sırtına geçirerek yedi çeyrek vapurunu yakalamak için evden çıktı...
