Ve içeri yeniden Selen girdi. Öksürüyordu. Bana burdan kaç Derin hoca seni arıyor. Bulursa seni öldürür öhöhö. Dedi. Otobüsün kapısını açtı ve bana Kaç sana kaç diyorum dedi.
-Hayır seni burada bırakmam. Bırakırsam ölürsün! Sende geliyorsun!
-Tamam bana uyar bende geliyorum.
Otobüsten indik. Ve çıkış kapısına doğru yürümeye başladık. Bu bir mucize kapı açılıyordu. O anki sevinçle Selenle sarılmıstik. Ve koşarken el ele tutusuyorduk. Evet t dışarı çıkmıştık. Gratisin önüne geldik. Selen bana bakti ve
-Hayatımda hiç makyaj malzemem olmadi
-Tamam öyleyse girip alalım.
İçeri girdik ve istediği tüm makyaj malzemelerini aldım. Bana sarıldı ve teşekkür etti. Dışarı çıktık bir silah sesi duydum. Oh tanrim olamaz Selen vurulmuştu ölecekti. Yanına gittim istemsiz bir şekilde ağlıyordum. O acı çekiyordu.
- Kerem seni seviyorum.
- Bende seni seviyorum Selen.
- Öp beni
- Ne
- Lütfen ölmeden önce öp beni. Ah çok yavaşsın. dedi
Ve onu öptüm. Kafası yere düştü. Bu sefer gerçekten çok sinirliydim. Suratım çatladı siyah birsey yayıldı bu virüstü. Derin hoca ve birkaç adam karşımdaydı. Kendimi kontrol edemiyordum. Birden virüs Derin hocayı ele geçirdi. Hayır arkasinda Mesut hoca vardı. Hayır kendimi konyrol edemiyordum. Virüs ikiaini birden ele geçirdi. Yere yigildilar aci çekiyorlardı. Kusuyorlardı. Hayır biri beni durdursun. Onları öldürmek istemiyorumm. Ölmüşlerdi. Ben ağlıyordum. Tam giderken Selen seslendi
-KEREM!!
WHAT bu nasıl olabilir. Selenin de yüzü çatlaktı. Tıpkı benim gibi.
