RED LINE - Kırmızı Hat

3. BÖLÜM

İşte bir sonraki durağım

Saraybosna/BOSNA HERSEK

30.06.2039

17.41

Bugün Bosna'dayım.Dağılmış ekibimizin belki de en düzgün işini yapan kişiyle konuşmak için burdayım.Alperen'in yanına gidiyorum.Programcı tasarımcısı olarak bir dükkan açmış.İşleri iyi olsa gerek.Tanıyan çok.Sorduğum gibi dükkanını gösterdiler.Alperen zeki çocuk.İkna etmek zor olacak.

Dükkana girdim.Büyük bir dükkandı.Etrafı incelemeye koyuldum.Ama asıl amacım Alperen'i görmekti.Sanırım tamir olarak ayrılmış bir odadan çıktı.Bir parça alıp tam içeri girecekken seslendim:

- Alperen!

Dönmesyiel beraber bağırması bir oldu:

- Defol Taha!Burdan defol!

- Alperen.Eski bir dostu böyle mi karşılıyorsun?

- Bu bir karşılama değil.Ben eski Alperen değilim.Ne için geldiğini de çok iyi biliyorum.Ama hayır.Artık bu olacaklar benim sorunum değil.Lütfen.Git burdan.

- Alperen.Ne zamandır Türk olup vatanını milletini umursamayacak kadar yüzsüzleştin.

- Şu andan beridir.

- Senin suratını dağıtmayı çok isterdim.Ülkemizin Alperen!Ülkemizin ve halkımızın bize ihtiyacı var!

- Bu durumdan kurtulamayız.

- Öyle olması gerekiyorsa eğer.Bu uğurda ölürüz.

- Benim ölmeye niyetim yok.Hoşçakal eski dostum.

Kapıyı çarparak çıktım.Böyle bir tepkiyi bekliyordum.Ama bu kadar ileri gitmesini beklemiyordum.

- Patron.O kimdi?

- Eski bir dost.Sadece eski bir dost.

Neyse ki Berkcan'da Bosna Hersek'teydi.Yolculuk beni mahvetmişti.Ama ülkem için herşeyi yapmaya hazırdım.

Berkcan'da bir lokanta açmış kendine.Karnımda acıkmıştı zaten.Beni kırmaz umuduyla lokantasını aramaya koyuldum.Ş.refsiz herif ünlü olmuş Alperen gibi.Çabucak buldum lokantayı.

Her zaman ki halimle içeri girdim.Hoş bir lokantaydı.Garsonlardan birine müdürle görüşmek istediğimi belirttim.

- Kiminle görüşeceğini söyleyebilir misiniz efendim?

- Eski bir dost demen yetecektir.

Birkaç dakika sonra beni beklediğini söyledi.Ağır adımlarla odasına girdim.Aldığım en samimi karşılamayı yaptı.Bir anda ayağa kalkıp sarıldı.

 -Eski dostum.Otur.Acıkmışsındır.hemen birşeyler hazırlatayım sana.

- Kardeşim.Gerçekten acıktım.Yemek iyi gider.

- Ee Taha?Ne var ne yok?

- Yemek gelsin.Öyle konuşalım.

10 15 dakika ufak tefek muhabbetle geçirdik.Yemek geldi.Yemeğimi yedikten sonra mevuzya döndüm.

- Söylediğim gibi Berkcan.Ekibi yeniden topluyorum.İşin aşın yerine oturmuş belli ki.Ülkemiz zor durumda.Ancak biz bunun üstesinden gelebiliriz.Ne dersin?

- Şerefinle savaşmak diyorsan.Eyvallah! Ben varım!

İlk uçakla Türkiye'ye döndüm.Artık onları beklemekten başka bir şey kalmamıştı.

DEVAM EDECEK...