Kazasız belasız son gösteriyide bitirdik.Baek'in bizi kutlama yapmak için getirdiği kulüpte sanki bi şeyler eksik gibi. Bi şey değilde biri gibi...Hayır hayır biri değil ikisi eksik. Hyung ve melek... Nerdeler şimdi bunlar böyle. Amaaann banan...Bu ikisi neden bu kadar eğlenerek kulüp kapısından girdiler. Neden bizimle beraber değil de sonra geliyorlar? Ughh! Sehun kendine gel aptal. Ikisi dediğin kişinin biri senin hyung un .
-Hyung nerdesin bu saate kadar.
Baek her zamanki maydanozluğu ile:
÷Hoş geldiniz. Ben de sizi bekliyordum konuşmamı yapmak için.
Sıkıcı konuşma artık başlamıştı. Hepimize hayırlı uğurlu olsun. Blaaa, Blaaa ve tekrar Blaaa .
Kulüpte biraz daha bekledikten sonra herkes yavaş yavaş dağılmaya başladı. Melek te ben gidiyorum dedikten sonra benim hyung da:
× Mi Hi , istersen ben bırakayım seni huhh?
+ Gerek yok...'başını kaşıyarak' ımm arabamda aslında yanımda değil malum... Neyse yaaa, ben şuradan bi taksiye binerim.
×No no no. İtiraz istemiyorum ben bırakıyorum .
Dedi ve melek hemen tebessüm etti ve "görüşürüz" diyerek kulüpten ayrıldılar.
Bu ikisi ne zaman böyle oldular...
&&&&&&
1 AY SONRA
Şu hyung sürekli profesörle buluşuyor ve bir yerlere gidiyorlar. Bu gerçekten artık canımı sıkıyor. Onun başrol arkadaşı bendim. Bana böyle davranması gerekiyor. Ughhhh. Sinirden deliye dönmüşken hyung eve geldi:
×Ooo! Sehun niiii. Dedi ve saçımı karıştırdı.
- N-nee?Sehun niiii mi? Hyung sen kendinde misin?
×Evvettt hiç olmadığım kadar hemde.
Dilim sormaya varmıyordu ama içimdeki sorular beni kemirip bitirmeden benim onları alt etmem lazımdı.
-Hmm...Şeyyyy... 'Elimi başıma götürerek ' Acaba melekle y-aa-ni profesörle aranızda bir şey mi var...?
Benden bu soruyu beklemediği kesindi. Ama bi anda heyecanlandı ve kekelemeye başladı. Hyung kolay kolay kekelemezdi. Bu işte bi bit eniği vardı.
×T-ta-biki de hayır. Bunu da nereden çıkardın.?
- Ne bileyim yani; hastaneye ziyarete gitmeler, beraber alışveriş yapmalar falan öyle işteee.
×Yookk öyle bi şey. Dedi ve odasına doğru ilerledi...
Bu iş burada bitmez hyung...
######
Kai ile gerçekten yakın arkadaş olmuştuk. Özellikle de şu benim çılgın arkadaşıma karşı olan hisleri beni bitiriyordu yaaa. Ama yazık garibimin hiç bi haberi yoktu.
Kai ile ne zaman bi araya gelsek muhakkak onun hakkında konuşuyorduk.
Yarın da buluşacaktık, çünkü Hea Jung ' a nasıl çıkma teklifi edecekti ve ne alması gerekiyordu. Bunları tartışıp karar verecektik. Sehun ' un bile bu olanlardan yani hyung unun hislerinden haberi dahi yoktu. Akıllı benim arkadaş Hea Jung ve Baekhyun gibi yanlış düşüncelere saplanıp kalmaz.
+Hea Jung - ah ! Hadi hastaneye geç kalıyoruz. Öğlen vaktinde işimin olmaması gerek.
-Gene mi Kai ile yiyeceksiniz? Beni artık ikinci plana bırakmaya başladın. Gerçekten aranızda bir şey olup - olmadığı konusunda şüphelerim var bilgin olsun.
Ahhh zavallı arkadaşım ,bir bilsen şuan senin mutluluğun için ne kadar uğraşıyorum.
-Ughh ! Ne zırvalıyorsun gene yaaa. Boş şeylerle kafanı doldurma. Çünkü dü-şün-dü-ğün şeyler pufff yokkk. O yüzden hazırsan çıkalım artık.
Öğle Yemeği Vakti
Beni Kai almaya gelmişti ve güzel bir restorana gittik. Hea Jung gerçekten çok şanslıydı. Acaba kardeşi de hyung una çekmişmiydi. Ahhh ne düşünüyorum böyle.
Bu arada garson geldi ve malum soru "Ne alırsınız? "
Ben ve Kai ortak karardaydık Maple Tree {Mangal yani }
Kai benim yerime de söylerken mezeleri saydı ve tatlı olarak Ggultarae {Geleneksel Kore tatlısı}. Şimdiden midem bando takımı kurmuştu bile.
Biz şu teklif konusunu konuşurken gözlerim kapıya kaydı... Ki kaymaz olaydı. Kalbim yerinden çıkıp masanın ortasına kurulmuş olan ve üzerinde etlerimiz pişen mini mangala fırlayıp orada pişmeye can atar gibi delice atıyordu. Çünkü Sehun elini tuttuğu bi kızla restorana giriyordu.
Amaaa b-ben neden böyle bir tepki ile karşılıyordum onu. Halbuki ben onu ameliyat ettiğim halde o ise benim kaşımı yarmıştı.Haaahhhh şimdi de bu tarafa doğru geliyorlardı. Kız bi de güzel olsa içim yanmayacak. Hayır ya tabiki yanacak. O kıza mesleğim boyunca yaptığım yöntemlerle bi şeyler uygulamak istiyordum. Bu gece Sehun ile beraber evine giderler miydi kızın?Ughhhh. O kızın rahim torbasını almak istiyorum. "Meme kanseri olmuşsun" deyip iki memesini de kesmek istiyorum.Aishhhhh ne diyorum ben yaaaahh.
-Hyung siz de mi buradasınız?
×Ne büyük tesadüf ama. Bize katılmak ister misiniz?
+Tabiii yaa siz de oturun.
Nasılsa bizim konuşmamızı unuttu Kai. Ama en azından pis çakma sarışın kızla benim gözümün önünde olacaktı.
Vakit geçmek bilmiyordu. Yemek mi beni yiyor yoksa ben mi onu yiyorum.
Sonunda yemek faslı bitmişti. Sehun ve o pis çakma Sarışının nereye gittiklerini bilmiyordum. Bu da anlamsız bir biçim de benim canımı sıkıyordu.
Kai beni hastaneye bıraktı. Ama benim hastanede pek işim yoktu. Ben de başhekimden izin alıp erken ayrıldım hastaneden. Arabama binip yola koyuldum.Eve gitmek istemiyordum ve sessiz bir yerler arıyordum. En iyisi sahil kenarı deyip direksiyonu sola çevirip sahile doğru yol alıyordum. Bir anda aklıma Sehun ve o çakma sarışın geldi. Kaşlarım ansızın çatıldı ve ayağım ister istemez gaza daha fazla yüklendi. Arabaları tek tek solluyordum , sonra tekrar o görüntüler aklıma geldi ve gözlerim dolmaya arabanın da hız sınırını zorlamaya başladım. Bana neler oluyor. Sehun bana neler yapıyor. Bunun tek bir sebebi olabilirdi. Bu düşünce bile aklıma gelince kalbim deli gibi çarmaya ve göğüs kafesimi zorlamaya başladı. Göz yaşlarıma engel olamadan bir iki ve gerisi teker teker yanaklarımdan süzülmeye başladı. Ben sahile gitmiyordum ve adeta o bana geliyordu. "Sehun senden hoşlanıyorum. H-hayır seni seviyorum. Evet ben seni seviyorum Sehun." diye bağırdım. Direksiyonu hafif sola kırarak ve gaza sonuna kadar yüklenerek önümde ki arabayı solladım ki karşımdan gelen kamyonu görememiştim çünkü gözümdeki yaşlar görmeme engel olmuştu.
O anda aklımı kaybedecek oldum ve süratli bir şekilde tekrar direksiyonu 10 metrelik falan olan uçuruma doğru kırdım. Ve arabanın içinde kendi çığlıklarla arabayla beraber yuvarlanmaya başladım. Araba sert bir şekilde ters durmuştu. Gözlerim kapanmak üzereydi. Acılarım gittikçe artıyordu. Bu şekilde olan insanlara ben yardım ediyordum. Peki ya bana kim yardım edecekti. S -Sehun, onu bir daha görebilmek nasip olacak mıydı?
Ama artık anlamıştım ben Sehun'a aşıktım. Gözümden son süzülen yaşla beraber "Sehun seni seviyorum." diye mırıldanır bir şekil de iki dudağımın arasından çıkan sadece bu üç kelime olmuştu. Ve her şey karanlığa gömülmüştü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZ AŞKI HAK ETTİK
FanfictionÇoğu aşk sabır gerektirir. Peki siz olsaydınız dayanabilir miydiniz?