Korkuyorum: siyah üzerinde pembe işlemesi olan dolabın içinde açlık ve susuzluk değilde yalnızlık , acı , keder,ve sessizlik yüzünden ölüceği mi sanıyor ve kıvranıp duruyodum sonra birden o , siyah ortam aydınlığa bürünmüş yeşil hafif elaya yakın gözlerim kör olucak kadar acımış ve ağrimıştı o beyaz ışığın içinden beni uzun zaman boyunca arıyan kızıla yakın uzun saçları ve pembe pudrasıyla benim için dünyanın en güzel annesi dolabın kapağını açmıştı. Beni aramaktan helak olmuş annem hem kızgınlığın hemde beni bulma sevincini dolaylı olarak belirtmemiş di yeni kuaför görmüş oje li ve narin ellerini bel boşluğuma götürdü ardından kulağıma şu ses geldi;
NERDESIN SEN UZUN ZAMANDIR SENİ KORKU VE ÖFKEYLE ARIYORUM BU SAYGISISIZLIĞINI ASLA UNUTMIYCAM ÜÇ GÜN ÜÇ GECE CEZASI DEDİ AMA ÖNCE ŞU SABAH BERİ KATILAN BANYOYA ÇABUK DEDİ ÜZÜNTÜ VE HAFİF KEDERLE ORAYA GİTMİŞTİM. Annemin beni içine attığı bol köpük lü suya karşı midem bulanıyor du e, ozaman, ben kendimi tanıtayim adım : coll , on iki yaşındayım altıncı sınıfa gidiyorum. Dinlediğiniz üzere banyo yapmayı sevmiyorum bu yüzden sığınak lar yapmayı düşünüyorum. Ama o cesur sığınarak tek gitmem melek gibi kokan annemi de alırım çünkü annemi çok seviyorum ve bizim annemle küçücük yani çok az SIRLARIMIZ var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ
FantasyBu hikayeyi insanların geçmişten neler kazanmaları gerektiğini açiklama amaçlı yazma geri duydum