Çok uzak diyarlarda Tombikler Adası varmış. İki tane tombik arkadaş adada yalnızlık hissediyorlarmış. Çünkü ayrı yerlerdelermiş. Sonra bunlar bir şekilde bir araya gelmişler ve kendi iki kişilik adalarını kurmuşlar. Yeni yeni şeyler keşfetmişler, gezmişler, eğlenmişler, oyunlar oynamışlar çizgi film izlemişler hiç kötülük yokmuş etraflarında. İyilik, güzellik, mutluluk varmış. Ve harika bir dünyaları olmuş. En sevdikleri çizgi filimi izlerken Tombikler Adasına bir tane erjderiya gelmiş. İlk başta çok korkmuşlar. Çünkü kötülükmüş gelen ejderiya ama kocaman iyi kalpleri onu o anda yok etmiş. İki arkadaş Tombikler Adasında çok mutlularmış. Nedense yeni güne uyandıklarında hiç beklemedikleri bir şey olmuş. Kötü öfkeli kızgın sevgisiz yaratıklar gelmiş. Onlarda olan mutluluğu, sevgiyi, komikliği, neşeyi almak için uğraşmışlar. İki arkadaş en sevdikleri süper kahramanlara dönüşmüşler ve sevgisiz yaratıklarla savaşmaya başlamışlar ama kolay bir savaş olmayacaktı. Çünkü bu iki tombik güvensizlermiş. Hayatlarına karşı mücadele nasıl edilir birlikte öğreneceklermiş. Ve savaşı kazanıp kazanamayacakları zamana bağlıymış. İlk yapmaları gereken görev korkularını yenmekmiş. İki arkadaştan biri karanlıktan çok korkuyormuş. Diğeri ise böceklerden çok korkuyormuş. İki arkadaş kılıçlarını kuşanmışlar ve korkularını yenmek için yola çıkmışlar. Yolculuk esnasında hava bir anda kararmış. Hava o kadar çok kararmıştı ki hiç bir şey göremiyorlarmış. Karanlıktan korkan arkadaş çığlık atmaya başlamış. Diğeri ise sakinleştirmeye çalışıyormuş ama pek başarılı olamıyormuş. En sonunda aklına bir fikir gelmiş. Arkadaşına gözlerini kapat ve en çok mutlu olduğun bir olayı düşün demiş. Arkadaşı gözlerini kapatmış ama hiç bir şey gelmiyormuş aklına. Arkadaşına yapamıyorum diye bağırmış. Arkadaşı da eski günlerimizi düşün demiş ve düşünmeye başlamış karanlığa olan korkusunu yenmiş ve hava birden aydınlanmış. İlk tanıştıklarında ki neşeli çocuksu halleri gelmiş gözünün önüne. Bütün korkusu bitmiş. Kalbindeki yalnızlık, umutsuzluk yok olmuş ve içinde çok güzel bir aydınlık, ferahlık olmuş. Çünkü yanında olmayı isteyen biri varmış kendi gibi korkulara sahip ama her koşulda devam eden ve ettiren kalbindeki ışık bir nevi umutmuş, hayalleriymiş, onda gördüğü aslında o yüzden seviniyormuş. Yürümeye devam etmişler. Karşılarına kocaman bir mağara çıkmış. Meşalelerini yakıp içeri girmişler. Yavaş yavaş ilerlerken bir anda etrafını böcekler sarmış. Hemen öldürmeye başlamışlar. Bu iki korkak arkadaş ama kaçmak istemişler aslında da kaçamamışlar. Birden yok olmuş o böcekler. Çünkü cesaret gelmiş oraya.
İlk aşamayı başarıyla tamamlamışlar. Sıra ikinci aşamaya gelmiş. İkinci aşamada üstünde yırtık elbisesi olan kocaman bir tane panda varmış. Sürekli kötülük yapıyormuş. Görevi geçebilmek için pandayı iyi biri yapıları gerekiyormuş. Pandaya her gün sevginin, güvenin, mutluluğun gücünü gösteriyorlarmış. Yani kendilerini... Buda kötü pandayı yok etmiş. İkinci görevi de başarıyla bitirmişler. Sıra gelmiş en son göreve. En son görev kolay gözükse de hiç kolay olmayacakmış. Çünkü birbirlerini çok zor zamanda yıpranmış üzgün bitik halde tanıyıp bu duruma gelene kadar çok yol kat edip yorulmuşlar. Dinlenmek için birbirlerine sığınmışlar. Dinlendiklerinde yola devam etmişler. Karşılarına aksakalı cadı çıkmış ve bunları yakalayıp bir kafese koymuş. Bu savaşı bitirmek istiyorsanız üç tane bilmece soracağım. Bilirseniz savaş sona erecek demiş. İki aşamayı geçtiniz. Karşınıza çıkan zorlukları aştınız. Şuan kilitlisiniz ve kaçmak için uğraşmıyorsunuz neden nasıl oluyor demiş aksakallı cadı. Biz buralara kadar gelebilmemizin bir sebebi var. O da gerçek sevgi demiş. Aksakallı cadı buradan kurtulmak istiyorsanız üç bilmeceye doğru cevap vereceksiniz demiş ve bilmeceleri sormuş. İlk bilmece pazardan aldım bir tane eve geldim bin tane. İkinci bilmece gökten denize yansır hem yuvarlaktır hem şekilleri vardır. Sıra gelmiş üçüncü ve son bilmeceye. Bu bilmece çok zor olacakmış. Üçüncü bilmece beyaz sarayda sarı padişah yaşarmış. İlk bilmecenin cevabına narmış ve doğru söylemişler. İkinci bilmecenin cevabı da aymış. İkinci bilmeceyi de doğru bilmişler. Sıra gelmiş üçüncü ve son bilmeceye. Uzun bir süre düşündükten sonra aksakallı cadı u bilmeceyi de bilirseniz savaş bitecek demiş. Üçüncü bilmecenin cevabına da yumurta demişler. Üçüncü bilmeceyi de doğru bilmişler. Kötü cadı bunları serbest bırakmış. Yollarına, hayatlarına aynı bu şekilde devam etmelerini söylemiş. Onların iyiliklerden, sevgi, saygılarından sakinliklerinden, neşelerinden dolayı kalbi yumuşamış onun yanında hep sevgisiz, neşesiz, insanlar olduğu için böyle kötü olmuş o da onların sayesinde iyiliğe güzelliğe inanmış ve kendi hayatına hayallerine doğru yola çıkmış. İki tombik arkadaşta sonsuza dek mutlu yaşamışlar.
SON