Sabah direk bara gittim Anıl herzaman ki yerindeydi diğerleride oturmuş maç sohbeti ediyorlardı Anç da köşe oturmuş gitarının akordunu yapıyordu etrafında kısa deri etekli seksi kızlar vardı benim geldiğimi gören Anıl sinirli yüz ifadesiyle bana yaklaştı
"Dün neredeydin heryerde seni aradık"dedi ona şaşkınca baktıktan sonra
"Önemli bir işim çıktı"dedim elini cebine sokup telefonunu bana uzattı ona anlamayan gözlerle bakınca
"Numaran"dedi telefonu elinden alıp numaramı yazıp geri kendisine uzattım.
"Kahvaltı yaptın mı?"dedi ona gerçekten minnettardım hayır der gibi başımı salladım.
Anıl bir ıslık çalıp"Millet Demir kahvaltı yapmamış ben de yapmadım başka yapmayan varsa gelsin"dedi Anç garip bir şekilde yüzümü inceliyordu Barış ve Poyraz hemen ayağa kalkıp yanımıza geldiler. Barış beni kendisine çekti ve omzunu koluma attı buna Burak'tan dolayı alışıktım birlikte sohbet ederek Sahilde ki küçük bir büfede durduk kahvaltı tabaklarımızı alıp deniz karşında ayaklarımızı uzatarak sohbetimize devam etmeye başladık Barış grubun şaklabanlıklarını üstleniyor gibiydi sanki kardeşim gibiydi birden başımızın üstünde bir gölge belirdi hep beraber başımızı kaldırdık Anç boş gözlerle kahvaltı tabağı ile karşıma geçti ayaklarımı kendime doğru çekip yemeğime devam ettim Barış sürekli komik şeyler anlatıyordu ta ki Anç beyimizin'kes sesini' sözüne kadar yemeğimize devam ederken ikinci bir gölge böldü başımı kaldırdığımda Burak'ın sinirli yüz hatlarıyla bana baktığını gördüm onu burda görmeyi beklemediğinden şaşkın şaşkın yüzüne bakıyordum birden elini uzatında ilk başta şaşırsamda sonradan tutup kalktım kıçımı silkeledikten sonra bakışları Burak'la benim aramda giden grup arkadaşlarıma dönüp "Benim biraz işim var size afiyet olsun akşam tam vaktinde orada olacağıma emin olabirsiniz herşey için teşekkürler"dedim.
Ve bana sinirle bakan Burak'a döndüm kahvaltı tabağını yerden aldı ve elini omuzuma atıp erkeksi bir şekilde beni kendine çekti burada ki sahiplenme duygusuydu ama dışarıdan kankasına omuz atan bir arkadaş görünümü vardı.
"Arabayla mı geldin?"dedim sakin bir şekilde başını evet anlamında salladı
Derin bir nefes alıp "Bir sorun mu vardı?"dedim tabağı büfeye bırakıp parayı ödeyip yanıma geldi bana bakmaması daha çok sinirimi bozuyordu o önden ilerlerken bende arkasından yetişmeye çalışıyordum.
Biraz daha hızlanıp kolunu kendime çekip "Ne oldu?"dedim kafasını ilk elime sonra yüzüme çevirdi daha sonra diliyle dudaklarını yalayıp dışarı sinirle nefesini verdi ona anlamaz gözlerle bakarken tamamen bana doğru dönüp
"Ne oldu mu? Sence ne olduğu ortada değil mi? De-De" gözleri arkaya doğru kaydı tekrar bana bakıp derin bir nefes alıp
"Gidelim"dedi ne olmuştu arkaya baktığımda çocukların durmuş bizi izlediklerini fark ettim şuan hepsi birer yunan mitolojisinden kaçıp gelmiş tanrılar gibi duruyorlardı derin bir nefes alıp onlara başımla selam verip Burak'a döndüm ve sakince başımı salladım arabası zaten yakın yerdeydi arabaya bindiğimizde saçlarını çekiştirip kafasını direksiyona yasladı ve gözlerini kapatıp derin nefesler almaya başladı rahatlamaya çalışıyordu fakat neye bukadar çok sinirlendiğini anlayamamıştım.
~~~~~~~
Burak'la sorunumuzu halletmiştim tek sorun onu aramamam ve onu arayıp haberdar etmememdi şimdi ise birlikte bara gidiyorduk ona beni bırakmasını gerek yok dememe rağmen bunu yinede yapmıştı ve bunu demem onu daha çok sinir etmişti.
Arabayı park edip indik kolunu omuzuma atıp içeri doğru ilerlemeye başladık tam içeri geçecekken önümdeki izbantutlar buna izin vermedi onlara anlamaz gözlerle bakarken birden Burak'ın telefonu çaldı o izin istediğinde bende kimliğimi gösterdim ama göt herifler beni almamakta inatçılardı
"Beni içeri almalısınız ben buradaki gruptayım"dedim tıslayarak adamlar kıkırdayıp bana dödüler ve
"Artık değil Anç bey zorluk çıkarmadan gideceğini umduğunu iletmemizi söyledi"dedi sağda ki keltoş ve siyah dövmeli koruma şu işe bak ya Anç bey ağzına sıçacağım ben senin az bekle telefonumdan Anıl'ın numarasını bulup aradım ilk çalışta açtı
"Demir nerdesin sen sahne alacağız ama hala ortalıkta yoksun yoksa başına birşey mi ge-"deyecekken sözünü kesip
"Kapının oradayım ama giriş iznim yok Anç girmeyecek demiş adamlar içeri sokmuyorlar anlıyacağın"dedim sakince karşı hattan Anıl'ın kısık sesle duyulan küfürleri bittiğinde
"Bekle hemen geliyorum"dedi.
Onu beklemeye başlarken Burak'ın konuşması bitmişti ve acilen gitmesi gerekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufaklık
RomanceDeniz ve Demir ikiz kardeşler ve bir erkek müzik grubu Deniz Demir için kendisini feda etse de ve eğlence için bunu seçse de Anç ona bu seçiminde pişman olmayı öğretecek