Bu çocuk her haliyle ateş ediyor.

9 5 0
                                    

Aynı elmanın iki yarısı olmak ne demek bilir misiniz?
Bu iki aşığın hikayesidir~
Birbirlerini kendinden çok sevenlerin, birbirlerini incitmemesi;ona bir şey olduğunda kendine de olmuş gibi hissetmesi o üzüldüğünde üzülmek,mutlu olduğunda mutlu olmak,farklılıklara,kusurlara rağmen sevmektir. Zaten marifet kusurlarla sevmek değil midir? Kısacası kendinden ödün vermektir.
İşte,su ve ateşin sevgisi de böyle. Birbirlerini zor zamanlarında kurtaran,gerekirse kendisini bitirip karşı tarafı yaşatmadır.

Çeşitli elementlerin sahipleri,her iki yüzyılda bir değişir.
Bu yüzyılda ise,4 elementin sahibi:
Ateş elementi sahibi: Min Yoongi
Su elementi sahibi: Park Jimin
Toprak elementi sahibi: Kim SeokJin
Hava elementi sahibi: Kim Taehyung
olmuştur.
Her ayda bir,konseyde toplanma olur. Konseyin başkanı Kim Namjoondur
Konsey başkan yardımcıları ise Jung Hoseok ve Jeon Jungkooktu.

Yine o gün gelmişti,konsey toplanacaktı.
Yoongi her zamanki gibi geç gelmişti. Her seferinde böyle yapıyordu ve Namjoon'dan azar yemesi eksik olmuyordu.
Namjoon sinirlenince bile yakışıklıydı. Jin onun bu halini seviyordu,kendisi kadar olamasa da,Namjoon her türlü yakışıklıydı.
"Her neyse,Namjoon 'Bey',artık toplantımıza geçebilir miyiz?" demişti Seok Jin.
Arkadan gelen sesle utanmış,duyulmamış gibi yapıyordu. O ses Yoongi'ye aitti.
"Evet,Namjoon. Seok Jin sinirli haline katlanamıyor ona göre bu halin baya yakışıklı" demişti.
Namjoon vurdumduymazlık edip,konuya geçticekti ki,herkesin odağı başka yerdeydi. Gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı. Komik olan şey Jungkook'tu. Yine havuç yiyordu.
Namjoon bakışlarını Jungkook'a çevirdi:
"Yine mi Jungkook?!" demesi ile Jungkook'un telaşlanıp havucunu yere düşürmesi bir oldu.
"Namjoon-Hyung! Beni korkuttun,böyle aniden bağırmasan ne olur ki!?"
Jungkook'un sinirlenişi, en çokta Taehyung'un hoşuna gitmişti,her ne kadar belli etmese de,Jungkook'u seviyordu. En yakın arkadaşıydı. Ya da öyle sanıyordu.
"Anlamakta sıkıntın mı var? Her buluşmada havuç yememeni söylüyorum. Nesini anlamıyorsun be çocuk!" demişti Namjoon. Kızdığı belliydi.
"Hey Namjoon- Sakin ol. Bir daha yemez olur biter." diyerek,Taehyung ayağa kalktı ve Jungkook'u savundu.
"Namjoon haklı,Jungkook'u kaç kere uyardık!" diyerek Jin çıkıştı.
"Ahaha- Hadi ama çocuklar cidden kavga etmeyeceksiniz,değil mi?" diyerek Hoseok'ta konuşmaya dahil oldu.
İki tarafta -Taehyung ve Seok Jin- "Sen karışma!" diyerek Hoseok'u susturdular.
Hoseok hiçbir şey yapmadan geri oturdu ve sustu.
Jimin olaya atladı ve herkesin sakin kalmasını,Jungkook'un bir daha havuç yemeyeceğini söyledi. Ortam susmuştu ki bu durumu bozan bir ses çıktı.
Yoongi horladı.
Herkesin dikkati bu sefer Yoongi'ye çevrildiğinde,Namjoon'un sabır dileyişini gören herkes fark edebilirdi. Yoongi'nin birden uyanması ile Jimin ile göz göze gelmesi bir olmuştu. Birbirlerine baktılar ve bakışlarını Namjoon'a çevirdiler. Namjoon artık dayanamamış ve toplantıyı şimdiden bitirmişti. Herkes serbestti. Namjoon,Jin ve Hoseok dışarı çıktı. Jungkook yerinden kıpırdamamıştı ki ensesinde bir sıcaklık hissetti. Arkasını döndüğünde,Taehyung ona eğilmiş bakıyordu.
"Asma suratını." demesiyle Jungkook'un hafiften gülmesi bir olmuştu.
"O zaman dondurma yiyelim. Ama sen öde."
Taehyung gülmüştü,kabul edercesine başını salladı ve Jungkook'un elini tuttu.
  O sırada Jimin,Yoongi'ye bakıyordu.
"Tanrım,bu kadar havalı olmayı nasıl başarıyor" diye içinden geçirdi. Evet haklıydı. Yoongi her haliyle havalıydı. Bilerek mi yapıyordu yoksa doğuştan mıydı kim bilebilir..

'Hoop selam. İlk bölümü kısa tutmaya çalıştım. Görüşlerinizi yazın lütfen. Bu işte acemiyim ehe~~ Yeni bölümde görüşürüz•

Endless Love | •YoonMin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin