İiİiiiİiİiİiİiİiİiİi
Başımı eğip elimdeki çeke baktım. Bana neden yardım ediyor? Onun işi bu değil ki.
Başımı kaldırıp "bana neden yardım ediyorsun?"
"adam vurmak hoşuma gidiyor, ama masum olanları vurmak hoşuma gitmiyor."
" bunu tekrar kime ödemem gerek? Yani kimin hesabı bu?"
"benim."
" teşekkür ederim, bay...?"
" Namjoon, Kim Namjoon."
"memnun oldum." diyip sıcak bir gülümseme sundum. O ise sadece düz bir şekilde bakıyordu. Hiçbir his yoktu bakışlarında.
Saatine bakıp konuştu."son yirmi beş dakika."
Hatırlamam ile gözlerim açıldı. ve en yakın bankaya doğru koşmaya başladım.
Normalde onunda peşimden koşması gerekirdi. Yani filmlerde öyle oluyordu.
Ama o kosmak yerine, orda öylece dikildi ve arkasında siyah arabada bulunan adamla konuşmaya başladı.
***
En sonunda bankaya varmıştım. Saate bakınca sadece beş dakikam kaldığını fark ettim.Hızlı hareket etmeye çalıştım. Bankadan çıktım ve parka doğru koşmaya başladım.
Parka varınca, onun yanına gidemedim. Çünkü borçlu olduğum adam onu azalıyordu.
En sonunda adam joon'un omzuna silah dayanınca parka indim.
" Çok özür dilerim, Geciktim."
Adamları parayi alması için seçmiş olacak ki, iki adam yanıma gelip çantayı aldı.
Adam joon'un omzundaki silahı ateslerken, joon'un yüzünde hiçbir acı belirtisi yoktu. Adam bana dönüp "DEFOL!" dedi.
Hemen arkamı dönüp koşmaya başladım. Ağlıyordum. Korkmuştum ve vicdan azabı çekiyordum.
O benim yüzümden vurulmuştu. Onu tanımıyordum, veya bilmiyordum. Bazen merhametin küfür ediyordum.
WMWMWMWMWMMWMW
Omzuma silah dayadı, atesledi. Canım yanıyordu ancak bunu belli etmem onun kazandığı anlamına gelirdi. Ben o hatayı yapmayacaktım.
Hoseok denen korkak koşarak uzaklasti. Adam yarama yumruk atıp arkasını dönerek uzaklasti.
Giderken " yarın sana göndereceğim mail'e bak. Yeni görevin o olacak."
"peki, patron."