The Other Bodies : Kilise

44 1 0
                                    

Günlerdir beklenen o konuşmaya geldi sıra.Bayan Gallœ ağır adımlarla kırmızı basamaklardan çıktı.Sivri burun , alçak ve ince , siyah-rugan ayakkabılarının çıkardığı topuk sesi , kilisenin eski duvarlarında süzülen ince sis bulutu , Bayan Gallœ'nin asaletine taç giydiriyordu.Bu eski kilise bu güne kadar bir çok kişinin toplantı yeri olmuştu ama hiç bir zaman bu kadar istekli görünmemişti.

Bayan Gallœ annesi ve küçük kız kardeşi Katé üvey babasının ısrarı ile geldiklerinde de aynı bu günkü gibi eski , kokmuş , yüksek duvarlarından sis süzülürdü.Bayan Gallœ ve Katé ne kadar zorla gittselerdide , kiliseden ayrılırken içlerine aynı o sis bulutu gibi hüzün çökerdi.Herkes gelir ve gider , kimse kiliseyi umursamazdı.En azından Bayan Gallœ öyle düşünürdü.Herkes gittikten sonra o hala orada oturur kendileri ve ölen babası için tanrıya dua ederdi.Tanrıyla uzun ve sessiz konuşması bittikten sonra , bozulan beyaz flarını düzeltip , eski ; hüzün dolu duvarları okşayarak kiliseden çıkardı.Kilisenin çanının hep tanrıya ait olduğunu düşünür , önünden geçerkende sanki gerçekmiş gibi selam verirdi.

Bayan Gallœ iki elleriyle kürsüye yüklendi.Gözlerinde buğuluk vardı ve içine tıpkı o zamanlarda ki gibi hüzûn  çöktü.Gıcırdayan kürsünün kollarını yavaşça okşadı.Pencereden derin derin kilise çanına bakıyordu.Ama bu sefer selam vermiyordu.Küçükken selamladığı , şimdi derin derin baktığı şey  artık onun için hiç bir şeyi ifade etmiyordu.Kızgındı.

The Other BodiesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin