O olayın aradan tam tamına bir buçuk ay geçmişti. Birbirlerini görmek bir yana, hiç mesajlaşmamışlardı bile. Jungkook, bazı geceler onu düşünerek uyuyordu. Otelin yanındaki duvarın arasında öpüşmeleri gözünün önünden gitmiyordu. Nasıl gidebilirdi ki?
Koskoca Amerika'da o kadar insan arasında Koreli bir adamla öpücük kamerasına yakalanmıştı. Üstelik bu adam, yakışıklıdan ziyade çok güzeldi. Aralarında daha fazla şeyin geçmesini çok isterdi.
Bu bir buçuk ay içerisinde ara ara mesaj atıp atmamak arasında kalmıştı ve sonuç olarak hiç atmamıştı.
Ama bu gece, mantıklı kararlar verebilecek seviyede de olsa hafif sarhoş olmasından dolayı cesaretlenmişti. Ona yazacaktı. Gecenin ikisinde bir dönüt alacağını ummasa da onun ismini buldu. Numarasını değişmiş bile olabilirdi ama umrunda değildi. Ne olacaksa olsun istiyordu. Kafa dağıtmaya ihtiyacı vardı.
Jungkook: Selam
Ben JungkookŞişeyi kafasına dikti. Hayatı bok yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Üniversiteyi geçen hafta tamamiyle bırakmıştı ve tüm aile bireylerini hayal kırıklığına uğratmıştı. Ama en çok hayal kırıklığına uğrattığı kişi kendisiydi. Geç bile kalmıştı. Olmak istemediği bir mesleğin okulunu okumak çok boştu. Bir kere gerçekten okumak isteyen, o mesleği severek yapacak olan onca insanın hakkını yemekti. Peki, kendisi ne istiyordu? Bilmiyordu.
Kafası karmakarışıktı.
Bildirim sesi üzerine kilidi açtı ve ondan mesaj geldiğini görünce şişeyi masaya bıraktı. Şaşırmıştı doğrusu. Bu kadar çabuk olacağını hayal etmiyordu. Demek ki bu saate onu da ayık tutacak bir sebep vardı.
Jimincam: Selam
Evet, biliyorum numaran kayıtlı
Niye şu ana kadar yazmadın?😣Jungkook: Bilmem.
Sen?Jimincam: Bilmem
Sadece çok meşgulüm ve ne zaman yazacağım diye düşünsem araya bir şeyler giriyordu.Jungkook: Kore'de misin?
Jimincam: Evet
Sen?Jungkook: Evet. Seul'de mi oturuyorsun?
Jimincam: Evet, sen de öyledir umarım?
Jungkook:
ÖyleJimincam:
Peki buluşalım mı?
Müsaitsen şimdi?
Jungkook: Müsaitim. Nerede?
Jimincam: Seul Kafe'nin oraya gel ve seni alayım. Olur mu?
Jungkook: Tamam.
•
Saat gece üçe beş kala Jungkook anlaştıkları yerdeydi. Her şeyin bu kadar basitçe gelişeceğini bilseydi en başından yüz kere yazmıştı. Hâlbuki Jimin'in geçirdiği bu zorlu dönemi bilseydi ne kadar şans eseri buluştuklarını da bilirdi.
Temiz havayı iyice soludu. Anne ve babası uyuyorken evden çıkmış olduğu için rahattı yoksa hesap verecekti. Şu an istediği en son şey babası ile zıtlaşmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kiss cam. •jikook
FanfictionNBA maçlarında devre aralarının eğlencesi olan kalp şeklindeki öpücük-kamerasına yakalanan iki kişinin yapması gereken tek şey; o kadar kişi onları dev ekranda izlerken birbirlerini öpmekti. Ve Park Jimin ile Jeon Jungkook bu kameraya yakalandılar. ...