Ali'm Yeni Bölüm Dört Kasım :) fragmana buyrun :)

12.1K 711 71
                                    

Geri sayım başladı. YEDİ KASIM..... KİTABIN ÇIKIŞ TARİHİ BELLİ oldu.  

Size verdiğim sözü unutmadım. aLi'm Sedat'ın Duygu'ya evlenme teklif ettiği sahneden sonra yeni bölüm olarak gelecek. Tabii soru işaretleriniz olacaktır şimdiden söylemeliyim çünkü öncesinde kurgu değişti. Ali'nin annesi farklı bir şekilde hikayemize dahil oluyor. Uzun bir bölüm ve sonrasında finalden bir bölüm gelecek. Aradaki boşluk için şimdiden özür dilerim. Takdir edersiniz ki bu kadar uzun bir bölümü burada yayınlamam hem yayınevime hem aLi'me haksızlık olur. Seviyore....

“Ali geliyor musun? Yolda mısın?” dedi hiç kırgınlıkla.

“Ne oldu? İşim var Aslı”

“İyi görüşürüz!”

“Aslı aradın bir şey için kapris yapma söyle ne oldu?” dedim sinirle. Yine yapıyordum. Ondan çıkarıyordum içimde ne varsa”

“Yok Ali bir şey! Bugün için sana söylemiştim okulun yemeği vardı. Neredeysen orada kal Ali gelme eve!” dedi ve yüzüme kapattı. Lanet olsun unutmuştum ve Gebze’den Şile’ye  yetişmemin imkanı yoktu. “Of” dedim ve son kez sönen annemin ışığına bakıp gaza bastım. Yolda gelirken bir yerde durup iki tek bir şeyler içtim. Ancak sakinledim. Eve geldiğimde herkes uyumuş saat iki olmuştu. Aslı kendi tarafında arkasını dönmüş ince geceliği üzerinde uyuyordu. Ya da uyumuyordu. Duşa girip çıktım ve hırsız gibi yatağa girdiğimde kollarımda Aslı eksikti. Bağırmasını beni itmesini istemiyordum. Tek isteğim beni sevmesiydide bağırmasını göze alıp ona sarılmaya cesaret edemedim. Tabii keşke sarılsaydım.

Hatun yatakta zombi gibi doğruldu. Android robotlar gibi bana döndü ve “Bir kadın var hayatında değil mi?” dedi. “Ne?” dedim şaşkınca dirseklerimin üzerinde doğruldum. “Ali ben... ben kızmam sana. Sessizce çıkarım hayatından ama lütfen ikimizi birden idare etmeye çalışma ben bunu kaldıramam” dedi gözleri dolu dolu baktı bana. Öyle çaresizdiki. Dirseklerimi esnetip tekrar sırtımı yatağa verdim ve onu kollarından tutup üzerime çektim. “Seni başka bir kadınla aldatıyorum öyle mi?”

“Evet” dedi gözünden bir yaş kaydı.

“Nereden anladın?”

“Kaç gündür kafan sevişirken bile yanımda değil, öpüşlerin soğuk, beni görmek istemiyorsun bile. Yine bağırmaya başladın, yüzün gülmez oldu. Kimseyle konuşmuyorsun”

Hiç bir şey söylemeden dudaklarına uzandım ve onu evet kaç gündür öpmediğim özlemle öptüm. “Bu öpüşüm mü soğuk?” dedim sırıtarak. Yavaşça onu döndürüp altıma aldım ve geceliğinden elimi sıcaklığına kaydırıp “Özürümü sana nasıl sunabilirim?” Elimi tuttu ve “Belki daha sonra özürlerini ve ellerini kabul edebilirim ama önce eğer bir kadın yoksa neyin var onu söyle”

“Kadın varsa söyleme diyorsun yani”

“Va...var mı?” dedi gözleri telaşla titreşirken.

“Aslı... evet bir kadın var...” dediğimde Aslı yılan saçlı Medusa’ya döndü. “Var mı dedin?” dediğinde ayaktaydı ve elleri yanlarında yumruk olmuş titriyordu.

“Aslı gece gece bağırma gel yanıma”

“Çabuk bu odadan defol git! Akşam benimle gündüz onunla mı yatıyorsun seni adi şerefsiz herif!” diye bağırmaya başladığında nasıl yanına uçtum. Nasıl ağzını kapattım bilmiyorum. Delirmişti. Tabii bacak arama tekme yedikten sonra iki büklüm kalıp ellerimin üzerine düşmem bir oldu. Aslı hırsla tam kapıdan çıkacak “Aslı başka kadın yok! Annem...” dedim acıyla. Aslı dondu. Arkasını dönüp “Ne?” dedi şok olmuş bir vaziyette.

“Annem... annemi buldum” dedim. Aslı gelip yanımda diz çöktü. “Ay bir şey oldu mu Ali’m ya! Hadi yatağa geçelim bakayım bir bir şey olmuş mu? Niye baştan söylemedin? Günlerdir delirdim ben ama ya! Başka kadın var dedin birde! Yeminle ikinizide öldürebilirdim”

“Aslı!”

“Efendim Ali’m”

“Seks hayatımızı bitirdin lan o nasıl tekmeydi öyle?”

“Yaa! Doktor çağıralım hemen, ay ne olacak o olmadan ben naparım” dedi hatun kendimi birden bu zamana kadar kullanılmış hissettim. Doğrulup yatağa zor yürüdüm yeminle. Aslı eşofmanımı çıkarmaya yeltendiğinde “Aslı bırak iş çıkmaz artık sana” dedim gülerek. Hatun “Bir deneyelim” dedi ve geceliğininin eteklerini çapraz tutup yukarı doğru kaldırdı. Uzun sarı saçları göğüslerini örterken çırılçıplaktı. “Kız nerede seni iç çamaşırların?”

“Sen yorulma diye giymedim” dedi ve bir panter edasıyla adım adım bana uzandı ve dudaklarımı buldu. Ben daha ne olduğunu anlamadan öpüşlerinde kaybolurken hatun alt eşofmanımı çıkarmış üzerime çıkmış beni hissetmekle meşgüldü. Eşsizdi Aslı... Beni hayata bağlayan ne varsa o olmuştu. Onunla sevişmenin, gözlerinde kaybolmanın sınırı yoktu.

Nefes nefese yatağa yığıldığımda kollarımda yerini alıp bir kedi gibi tenini tenime dayadı. “Çok şükür bir şeyin yok” dedi kıkırdayarak. Yüzüme yayılan gülümsememle onu mengene gibi sıkıştırdım. “Ay kemiklerimi kırıcaksın yavaş olsana aşkım” dedi işveyle. “Benim aşkın dimi”

“Evet sensin”

“Herşeyinim senin”

“Herşeyimsin”

“Seviyorsun beni”

“Çok”

“Öp bakalım o zaman” dedim sırıtırak. Uzandı ve yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu. “Hadi uyu artık” dedim memnun bir şekilde.

“Ali”

“Ömrüm”

“Annen...” dedi ve sustu. Nasıl anlatacağımı bilmiyordum ama bir yerden başlamalıydım. Ömrüm dediğim kadın bu açıklamayı hakediyordu. “Yıllardır aslında onun Sedat tarafından korunup kollandığının farkındaydım” dediğinde Aslı göğsümden öyle bir kalktıki yüzü bembeyazdı. “Sen... sen ne dediğinin farkında mısın?”

“Aslı! Benim için konuşmak yeterince zor! Sus ve dinle”

“Tamam ama... ama...” dedi ve gözlerime baktığında “sustum hadi anlat” dedi ve kollarımda bir o kadar tedirgin yerini aldı. Parmakları göbeğimdeki tüylerde dolanırken belkide bu beni rahatlatıyordu. Ya da onu altıma almam için davetiye çıkarıyordu. Elini elime alıp parmaklarımı arasından geçirip dudaklarıma götürdüm ve tenimdeki hissine aşık olduğum parmak uçlarını teker teker öptüm.

“Yıllardır cesaret edemedim sormaya, yıllardır hep bir bahanem vardı. Yıllardır boşluklarım, mutsuzluklarım öyle fazlaydıki... Biliyorsun aşağıdaki insanlar olmasa ben olmazdım. En nihayetinde sen girdin hayatıma. Herşeyimle tamamladın beni. İçten güler, nefes alır hale getirdin. Sadece içimde sakladığım küçük çocuğun annesi Sabahat kaldı yarım. Yıllardır olduğu gibi üstünü kapatmaya çalışırdım kalkıp bana tamamlamam gereken eksik parçanın olduğunu kafama vurmasalardı.”

“Onu gördün mü?”

“Hayır”

“Ama her gece...”

“Oturduğu sokağa park edip bekliyorum. Sabah olmadan kuyruğumu kıstırıp geri dönüyorum”

“Korkuyor musun?”

“Ne münasebet! Niye korkacak mışım?”

ALİ'M / Bir Türk Masalı Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin