école +18

professeur

MERHABA!

BEN KARDELEN, BU BENİM İLK ONESHOT HİKAYE DENEMEM.

ÖNCELİKLE ŞUNU BELİRTMELİYİM Kİ, NOKTALAMAYA ÇOK DİKKAT EDEN BİRİ DEĞİLİM VE İYİ YAZDIĞIMI İDDİA ETMİYORUM.

VE  YORUM YAPARAK YADA EN AZINDAN O KÜÇÜK YILDIZA BASARAK  DESTEK OLABİLİRSİNİZ.

BURADA OLDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.

ASLINSA SEME JİN SEVERİM. ANCAK BU KİTAPTA SEME TAE DAHA İYİ UYAR DİYE DÜŞÜNDÜM.
TAE'NİN JİN'DEN UZUN VE KASLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜN LÜTFEN.

~~~~~İYİ OKUMALAR~~~~~

----KİM SEOKJİN----

Bugün üzerim de, değişik bir hava vardı. Biraz tedirginlik , biraz endişe ve birazcıkta korku barındıran bir hava.

Dün öğle arasında en altta az bilinen kullanılmayan, tuvaletteyken, orada tek olmadığımı anladığım da, oradan çıktığım gibi eve geçmiş ve öğleden sonra ki derslere katılmamıştım.

Orada olan kişinin kim olduğu delicesine merak ediyor ve bilmemenin getirdiği endişeyi, vücudumun en uç noktalarına kadar yaşıyordum.

Kime yakalanmıştım? Bu sınıftan herhangi biri olabilirdi. Alt sınıflardan yada o çeteden biri de olabilirdi. Bana hayatımı zindan eden o kişilerden birine yakalanmışsam eğer, bu benim bittiğimin işareti olabilirdi.

Ayrıca tedirginliğimin tek sebebi de bu değildi. Fransızca dersimiz vardı ve önce ki fransızca öğretmenimizin sınavından düşük aldığımız için bu dönem gelen muhteşem, tam anlamıyla görsel bir seyir olan hocamız Kim Taehyung.

Bu sınavlardan yüksek almamız adına ve ceza olarak bugün ki, 2 saatlik, beden dersimizi alarak kendi dersiyle birleştirmişti.

Bu da demek oluyordu ki, bugün onu tam tamına 3saat boyunca görecektim. Muhteşem ve masum, tatlı kare gülüşü ve buna tamamen zıt o boğuk, derin ve azdırıcı sesiyle bana 3saat işkence yapacaktı.

Evet, ben Kim muhteşem, yakışıklı, geniş omuzlu Seokjin, Fransızca öğretmenim Kim Taehyung'a aşıktım. Hayır, yanlış düşünmeyin! Bedenine değil.

Gülüşüne, o ses tonuna, konsantrasyon olmuşken yüzünde oluşan o ciddi ifadeye, zarif ve naif olan hareketlerine, yürüyüşüne ve kısacası onun her hareketi her davranışına, her düşüncesine aşıktım.

Onu gördüğümde hissettiğim o yoğun duyguları seviyordum. Kalbimin hızlanması, ellerimin terlemesi gibi fiziksel tepkilerle ne yapacağımı şaşırıyordum.

Kapı açıldığında içeri giren ve yerine geçerken gözlerini etrafta gezdirirken ki o ciddi ifadesi ve onu görmem ile birlikte hızlanan kalbimden dolayı elimi kalbime götürmemek için kendimi zor tuttum.

Gözleri bir süre sınıfta gezindikten sonra, masasına ulaştığında aniden göz göze geldik. Hızla yutkunup, bakışlarımı başka yöne çeksem de ismimi duymam ile mecuburen bakışlarımı tekrar ona yöneltmek zorunda kalmıştım.

"Kim Seokjin, dün öğleden sonra yaptığın şeyden dolayı 1saat, öğleden sonra ki Dersime katılmadığın dersim içinde 1saat olmak üzere toplam da 2saat cezalısın!"

Duyduklarım karşısında sadece, başımı sallamak ile yetinebilmiştim. Gözlerimin içine bakarak, bastıra bastıra söylediği sözler karşısın da elim ayağıma dolaşmıştı diyebilirim.

Sınıfta bir kaç kişi şaşkınlıkla bana bakmıştı. Genelde sakindim ve basketbol kaptanlığımı tehlikeye atmak istemediğim için her şeye en ince detayına kadar dikkat ederdim.