Dürüst değilsin

60 5 0
                                    

-"Yazmak istiyorum ama yazamıyorum " diye mırıldanmaya başladın kendi kendine

-ara vermelisin bence" dedi
Sende yemek üzere olduğu tostundan bir diş ısırdın sinirle
-senin yüzünden...sana bugün yanlız kalmak istiyorum demiştin..işte böyle olacağını biliyordum..dikkatim dağılıyor!

- tersi olsaydı alınırdım açıkcası"
Deyip tostunu yemeye devam etti

Ona yaklaşıp dikkatlice yemesini izlen.

-neden ben?
Diye sordun " ben sen olsaydım , bir an için bile kendime katlanamazdım.."
Ama o hiç oralı değildi. Tostunun son parçasını da ağzına atıp laptopu elinden alıp yazdığın şeye göz attı gözlerini kısarak.

- senin yazama sorunun ben değilim, kendi içinde yaşadığın o belirsiz duygular bunun önünü alıyor. Dürüst değilsin lily, hemde hiç. Benimle bile"

.........
Gözlerini açtığında adeta başka bir evrenden geri dönmüş gibi bir hissle uyandın. rüya olamayacak kadar gerçekti diye düşündün

Gidip Akşam yazmaya başladığın hikayeyi bitirmek için bir cafede oturdun.
Herzamanki gibi Laptopu açıp boş sayfaya daldın yine.

- Yazamyorum...
Diye mırıldanırken yine o rüyanın etkisine kapıldın
Çocuğun yüzünü hatırlamaya çalıştın.
Nasıl olurda, Tanımadığın bir insanı uzun zamandır tanıyormuş gibi hissine kapılabilir insan' diye sorguladın kendi kendine.

Yoksa bir yerde karşılaştık mı?! Belki bilinç altıma yerleşmişşin.."

yine yazmak dışında iki saat boyunca cafe de defterinde bir şeyler karalayıp durdun iç sesinle konuşarak.

Yavaş adımlarla eve dönerken mağzalara göz gezdirmek, Bu yolu eve kadar yürümek senin hergünün ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.

Ve işte yine en sevdiğin mağazanın önünde bulmuştun kendini.

Müzik aletleri !

Yine köşedeki o ŞEY gözlerini kilitlendirmişti kendine. Siyahlar içine bürünmüş, ona ne kadar da yaklaşırsan bile, ona ulaşamayacağın o şey.
Tek taraflı bir aşktı bu. O sadece siyah beyaz tuşlarla oluşan sıradan bir Piano değildi.

Ama bu platonik aşkın arasına biri girmişti bu gece.

Dışarda vitrine Daha da yaklaşıp camın arkasından önünde oturan kişi dikkattini çekmeye başladı.
Çalacakmıydı?
Yoksa almaya mı niyeti vardı?
Ansızın kıskançlık duygusu içini sömürmeye başladı.

Çok varlı birine benzemiyordu arkadan' diye geçirdin içinden.
Saçları çok dağınık, Üstündeki siyah gömlekse ütüsüz görünüyordu.

Çalmasını bekledin.
Ama Çalmaya hiç niyeti olmadığını fark ettin yavaş yavaş.
Tuşlarına bakarak dalıp gitmiş derken, Birden birinin onu izlediğini sezip arkasını döndü.

Göz göze gelince paniğe kapılıp gözlerini başka aletlere çevirip, yavaş adımlarla uzaklaşmaya koyuldun

-onu benden çalamazsın" diye sinirle geçirin içinden.

Kaç adım attıktan sonra, birden kilitlendin yerinde.

" tost "

" Dürüst değilsin lily, hemde hiç. Benimle bile"
O çocuk...hayır..ona nasıl bu kadar benzeyebilmişti !

DEJA VU / MIN YOONGIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin