Bölüm 2

63 6 1
                                        

Dil Anlatım dersini oldum olası anlamadım. Yapamıyorum ve sevmiyorum. Zaten hoca da bana takık durumda. Eve gidince konu anlatımlı kitabımdan tekrar yapsam iyi olacak çünkü şuan derse odaklanamıyorum.

Doğru ya bugün Dilek'le buluşma günümüz. Az daha unutacaktım. 6. sınıftan beri birbirimizi asla bırakmadık. O olmasaydı sanırım akli dengemi koruyamazdım. Bana hep destek olmuştu. O zamanlar ruh hali değişken biriydim. Bazen, kilolu olduğum için kendinden nefret eden biri, bazen de durduk yere gülen eğlenen biri olup çıkıyordum. Bu yüzden beni gerçek bir deli sananlar vardı ve hatta bazıları bana deli diye seslenir olmuştu. Aslında bu durum pek de umrumda değildi. Umrumda olan dış görünüşümle dalga geçenlerdi. O günlerde onun sayesinde ayakta kalabilmiştim. İleride psikolog olmak ona çok yakışacak ve alanında en iyisi olacağını görür gibiyim.Bu konuya çok yatkın.

'Artık kiloma, fiziğime çok dikkat ediyorum. Her gün spor ve sıkı bir diyet sonucu oluşan şuanki halimden oldukça memnunum.' Kendime hep bunu söylerim çünkü gerçekten iyi hissettiriyor.

Havada, beyaz tahtaya temas eden tahta kaleminin kokusu var. Bu koku çok hoşuma gidiyor. Hoca, arkası dönük bir eli beyaz önlüğünün cebinde tahtaya bir şeyler karalıyor. Etrafımdaki öğrenciler ikide bir kafalarını kaldırarak tahtada yazılanları defterlerine geçiriyorlar. Ve yine tahtadan hava yoluyla bana ulaşan o koku...

Birden herkesin bana döndüğünü ve Can'ın kolumu dürttüğünü fark ettim. Can'a doğru döndüğümde ''8. soruyu hoca sana soruyor.'' diye fısıldadı. Ben soruyu bulmaya çalışırken hoca yüksek sesle tekrar adımı söyledi. Telaş yaparak soruyu okumaya başladım. Açık uçlu bir soruydu verebilecek hiçbir cevabım yoktu. Biraz durdum düşünmeye çalıştım ki başka bir isim okundu. Al işte yine eksi almıştım. Can'a ''Keşke cevabıda söyleseydin'' diye mırıldandım. ''Bilsem söylemezmiyim kızım'' diye fısıldadı.

''Senin suçun''

''Nerden benim suçum oluyormuş?''

''Vereceğin saçma sapan haberi düşünmemek için başka şeyleri düşünmeye çalışıp.......dalmışım işte''

Yine o iğrenç sırıtışı takındı.

Sonunda zil çaldı, herkes oturduğu yerden hareketlenmeye başladı. Ceren elindeki kitapla hocanın yanına koştu.

Hemen Can'a dönerek

''Seni dinliyorum'' dedim.

''Ha?'' dedi şaşkın şaşkın.

''Off uzatma da söyle şu bomba (!) haberi.''

''Hee o haber'' dedi sondaki e harfini olması gerektiğinden fazla uzatarak.

Eğer daha fazla söylemezlik ederse indirecektim bir tane kafasına.

''Can sinirleniyorum ama''

''Bakayım'' deyip eğilerek bacağıma baktı ve ''Yoo sinirlenmemişsin bacağını sallamıyorsun'' deyince daha fazla dayanamayıp indirdim kafasına. Bazen cidden çocuk gibi oluyordu.

''Ahh, elinde ağırmış''

''Söyle!''

''Tamam tamam. Berk Almanya'dan döyüyormuş. Yarın 8-B sınıfı toplanıyor. Eski günlere dönmecilik'' dedi ve sırıttı.

Tam anlamıyla dondum kaldım. Ne tepki vereceğimi, ne diyeceğimi bilmiyorum. Can Berk'e olan ilgimi biliyordu. Hatta ortaokulda ikinci anlayan kişi o olmuştu. Ve şimdi bu çok komik bir şeymiş gibi karşımda gülüyor. 

Yarın geliyor, buraya...

Kesin Dilek'in haberi vardır ve şu zamana kadar bana söylemedi. Yani bence iki günde karar veliren bişey değildir bu iş. Sonuçta tüm arkadaşları toplamak kolay şey değil. Önceden ayarlanmış bir plan olduğu belli. Ama benim şimdi haberim oluyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 09, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin