İzleme :)

460 20 6
                                    

Denizden:

Buradaki vaktimi geçirmek için dışarıda amaan kim uğraşacak bunlarla dediğim her şeyin kölesi olmuştum. Her akşam kütüphanede 1000 parça puzzledan tut da çocuklar için konulan boyama ve etkinlik kitaplarıyla haşır neşir oluyordum. Kendimi kaybediyordum. Kütüphaneye doğru giderken eşofmanımın içine sakladığım telefonu hissettim. Bir telefon için birbirimizi yediğimiz zamanlardan sonra, biri bende biri Azra'da iki telefon olması hapishane şartları için çok büyük bir lükstü. Beni çok sinirlendiriyor olsa da güzel bir teşekkürü haketmişti. Kütüphane yerine Azranın odasına doğru ilerlemeye başladım. Belki de odasında o kısa şortlarından biriyle oturmuş, yatağının üstünde kitap okuyordu. Onu o şekilde görebilecek olmak bile beni heyecanlandırmıştı.

Şortuyla oturan Azra'yı görme beklentisiyle kapıyı araladım. Ama şortunu giymemişti. Hatta hiç bir şey giymemişti. Yüzü hiç görmediğim kadar kırmızıydı. Bir eliyle ağzını bastırmış, diğer eliyle de...

Gözlerimi bacak arasından ayırmayı başarıp yüzüne baktım. O tanıdık bakışı aradım, ya da bana bakarkenki sırıtışını. Ama bunların hiç biri yoktu. Gözlerini kapatmış, başını duvara yaslamış kendini tatmin ediyordu. Kililenmiş bir şekilde onu izlerken aralanmış kapıdan içeri giren esintiyle buraya doğru baktı. Zaten kırmızı olan yüzü utançtan kırmızıdan mora geçiş yapmıştı. Vallahi izlemiyordum diyip arkamı döndüm. Üstüne bir şeyler geçirdi. Tekrar ona doğru döndüm. Biraz önceki utanması kaybolmuş, haylaz bir şekilde bana bakıyordu.
''Ne tesadüf, ben de tam seni düşünüyordum'' dedi. Kapıya doğru ilerledi.

Ne diyeceğimi bilemedim. ''Gitmeli miyim?'' diye sordum. 

''Gitmek ister misin? Kalabilirsin istersen, en heyecanlı yerinde geldin.''

Bana doğru yaklaştı. Dibime kadar gelip durdu. Gözlerini benden ayırmadı. Heyecandan tutulmuştum. Yavaşça tişörtünü çıkardı. Tekrar gözlerimin içine baktı. Hala olduğu yerde duruyordu. Ne yapacağımı bilemedim. Panikle ''Gideyim ben biraz işlerim var'' diyip soluksuz bir şekilde çıktım kapıyı arkamdan kapatıp.

Kütüphaneye geldim ama ne kadar hızlı geldim, nerelerden geçtim farkında bile değildim. Elime geçen ilk kitabı alıp masaya oturdum. Biraz önce olanları kafamdan silmek, bir an önce yazarın hayal dünyasına geçiş yapmak istiyordum ama olmuyordu. İlk sayfaya boş boş bakıyor, ilk cümleyi tekrar tekrar okuyordum. Bacak aramda bir titreme hissettim, bu kadar etkileneceğimi düşünmemiştim. Titreme tekrar edince oraya sakladığım telefonu hatırladım. Etrafa baktım kimse yoktu. Telefonu çıkarıp gelen mesaja baktım.

Azra: Kusuruma bakma.

Kusuruma bakma ne? Kusurun hariç her şeyine baktım zaten. Ne cevap vereceğimi bilemedim. Telefonu geri koydum. Telefon tekrar tekrar titredi.

Azra: Gerçekten özür dilerim.

Azra: Seni arayabilir miyim?

Hiç bir mesaja cevap vermedim. Kitaba odaklanmak için daha çok çaba sarfettim. Telefon yine titriyordu, bu sefer arıyordu.

''Ne var?''

''Bak gerçekten özür dilerim, yaptığım biraz kabalıktı.''

''Biraz mı?''

''Haklısın, bu kadar şey olmamalıydım.''

''Ney olmamalıydın?''

''Tahrik edici.''

Donup kaldım, yine cevap veremedim. Gülmeye başladı.

''Sakin ol boncuğum şaka yapıyorum.''

''Zaten tahrik etme sayılmaz, işe yaramadı bile.''

''Öyle mi? Bence yaradı.''

''Yaradığı için mi odadan çıktım?''

''Nerdesin şu an?''

''Kütüphande.''

''Kütüphaneye gitmeden önce kimsenin seni göremeyeceği bir yerlere uğrayıp kendini rahatlattın mı? Yoksa sırılsıklam bir şekilde kütüphanede oturmuş birinin seni rahatlatmasını mı bekliyorsun?''

''Azra!''

''Etrafında birileri var mı? Telefonu açabildiğine göre yoktur diye tahmin ediyorum.''

''Yalnızım evet.''

''Demek yalnızsın, odamdan bu kadar erken çıkmış olman çok üzücü.''

Telefonu kapattım. Hissettiğim duygu heyecan mı sinir mi ayırt edemedim. Yine mesaj atmaya başlamıştı.

Azra: Biraz stresli gibisin.

Azra: Stres nasıl rahatlatılır çok iyi bilirim.

Ellerim titreyerek onu geri aradım.

''Demek nasıl rahatlatılır çok iyi bilirsin...''



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 12, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Belki Paylaşmayı ÖğrenirizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin