Tales Of Demons And Gods

11- Tehdit Edilmek

Shen Xiu'nun ne kadar sinirlendiğini görünce, Nie Li hafiften güldü ve söyledi, "Öğretmen Shen Xiu bu kadar bilgili olmasına rağmen kitabı daha önce hiç görmediği için öyle bir şeyin olmadığını söylüyor. Bu öğretmen Shen Xiu'nun dünyadaki tüm kitapları okuduğu anlamına mı geliyor?"

Önceki hayatında da Shen Xiu böyleydi.

"İlahi Yıldırım Alevi Kitabı? Oh hatırladım, böyle bir kitabı kütüphaneden ödünç aldığımı hatırlıyorum!" normal bir öğrenci korkmuş bir sesle söyledi. Üç kitap ödünç almıştı, bunlardan biri ise İlahi Yıldırım Alevi Kitabı. Ancak, kitabın içindeki bilgiler çok derin. Hiçbirini anlayamadı. Biraz baktıktan sonra geri götürmeyi unuttu.

Bu öğrencinin sesi Shen Xiu'nun yüzünün kararmasına neden oldu. Bu öğrenci İlahi Yıldırım Alevi Kitabını açtı. Bu kitap kopya, orjinal versiyon değil. Kar Rüzgâr Krallığının dili ile yazılmış. İlk bölüm çevrilmiş ama diğer bölümler hala normal dilinde. Kar Rüzgâr Krallığı zamanında yazılan dili şimdiki kişiler neredeyse anlayamıyor.

Bu kitabın gerçek olduğunu hiç düşünmediğinden, Yardımcı müdür Ye Sheng ve Lu Ye bile birbirlerine baktılar. Onlar Kutsal Orkide Enstitüsünün Yardımcı Müdürü ve Profesörlerden biri olmalarına rağmen, Kütüphanedeki kitaplar en az yüz binlerce ve en az %90'ı antik çağlardan geriye kalmış. Onların bile ismini söyleyemeyeceği ve çevirisi mümkün olmayan birçok kitap var.

Önceki hayatında Nie Li yedi dilde ustalaştı. Efsanevi dereceye ulaştığında birçok kitap okudu ve içeriklerini hiç unutmadı. Bırak onu, önceki hayatında, Nie Li, Zamansal Şeytan Ruhu Kitabının zaman-mekân kavramında yüzlerce yıl kaldı ve sayılamayacak kadar kitap okudu bu sırada.

Nie Li için Kar Rüzgâr Krallığının dilinde yazılmış kitapları okumak hiç sorun değildi.

Ye Sheng ve Lu Ye'nin yanında oturan gri kıyafetli elderin bile yüzü şaşkınlıkla aydınlandı. O bile İlahi Yıldırım Alevi Kitabını hiç okumadı.

"Ye Sheng, İlahi Yıldırım Alevi Kitabını getirmesi için birisini gönder!" gri kıyafetli elder emretti.

"Evet!" Ye Sheng Lu Ye'ye baktı. Lu Ye zaman kaybetmeye cesaret edemedi ve hemen koştu.

Sınıftaki bütün öğrenciler öğrencinin elinde tuttuğu İlahi Yıldırım Alevi Kitabına odaklandı. Ye Ziyun ve Shen Yue bile şaşkınlığa uğradılar. Üç büyük ailenin parçası olarak, onlarda birçok kitap okudular, ama onlar bile İlahi Yıldırım Alevi Kitabı diye bir kitabın gerçek olduğunu bilmiyorlardı. Bu kitabı alıp da okuyan neredeyse kimse yok.

Glory Şehrinde, en çok kullanılan desenler önceden bahsedilen Kar Rüzgâr, Alev ve Nötr tip olanlar. Nerdeyse herkes bu üç türden desenlerle çalışıyor. Yıldırım Alevi Karanlık çağda çoktan kaybolduğundan, İlahi Yıldırım Alevi Kitabı gibi, yanlarda yatan çok az kitap var. Bunların hepsi çevrilmemiş halde, bu yüzden kütüphanelerde yatıp duruyorlar. Arada sırada, bazı öğrenciler ödünç alır, ama kitapları anlamadıklarını görünce, hemen geri koyarlar.

"Görelim bakalım, İlahi Yıldırım Alevi Kitabı bölüm yedi."

Kitaba sahip öğrenci hemen sayfalarını açmaya başladı. Bu İlahi Yıldırım Alevi Kitabı birkaç yüz sayfa kalınlığında. İçerisi, açıklamalar, bölümler ve Yıldırım Alevi hakkında Yazıt Desenleri ile dolu. İlk bölümden başka çevrilmiş yeri yok. Karışık, antik sözlere bakmak bile insanın başının dönmesini sağlıyor. Yedinci bölümü açtıktan sonra, fark etti ki bu bölüm bile yüzlerce desenden oluşuyor. Hepsini tek tek tek tahtadaki desenle karşılaştırmaya başladı.

Sınıfta ki herkes sabırsızlanmaya başladı. Bu arayış ne zaman bitecek?

Shen Xiu'nun yüzü buz kesti ve söyledi, "Bu kitabı kesinlikle kütüphanenin bir köşesinde buldun ve büyük ihtimalle içinde ne yazdığını bile bilmiyorsun. Yine de Kırmızı Güneş Patlaması Deseninin bu kitaptan geldiğini söylüyorsun! Küstah çocuk, Benim Kutsal Ailemin kurucularının ismine leke sürmeye cesaret ediyorsun! Eğer ki Yazıt Desenini bulamazsan, Aziz Yargılama Konağına gidip seni benim atalarıma iftira atmaktan dava edeceğim!"