Yerim:
Gözlerimi açtığımda ışığın kör edici etkisi ile geri kapattım. Elimi gözüme siper etmek istedim ama sımsıkı tutuluyordu.
Yanıma doğru baktığımda tanımadığım bir adamın elimi sımsıkı tuttuğunu gördüm. Uyuyordu. Ben neredeydim böyle? Görebildiğim kadarıyla etrafa baktım. Hastane odasına benziyordu. Elimi sımsıkı tutan çocuktan zorlada olsa çektim ama uyanmıştı.
"Yeri! Sonunda... Sonunda... inanmıyorum gerçekten sensin!" Diyerek ağlamaya başladı. Bu kimdi ki?
"Seni çok özledim." Diyip bana sarıldı. Göz yaşları üstümü ıslatmıştı. Cidden hadi ama...
"Bekle burada doktor çağırıyorum." Diyip gülümsedi ve saçımı okşadı ve çıktı. O kimdi acaba? Ve ben neden hastanedeydim?
Içeri doktor ve hemşire girdi. Genel kontrol yaptıktan sonra yanımdaki sandalyede uyuyan çocuğa döndüler.
"Iyi görünüyor Jungkook bey. Birkaç kontrolden sonra normal odaya geçiş yapabilir. Geçm-"
"Bir dakika ya. Benim burada ne işim var? Jungkook sen kimsinde doktor benim hakkımda sana hesap veriyor?"
"Pardon Yeri hanım ama Hangi yıldayız acaba?" Diyen doktora gözlerimi devirdim.
"2018" Jungkook denen çocuk şaşkınca bana bakıyordu. Bu çocuğunda sorunları vardı herhalde. Zaten tipsiz bişeydi. Hafif sakalları çıkmış. Gözleri kıpkırmızıydı ve altları mordu. Saçları ise doğduğundan beri taranmamışa benziyordu.
"Peki hangi ay?" Diyen doktorla gözlerimi Jungkook denen çocuktan çektim.
"Hmm... Kasım galiba." Ve devam ettim.
"Unnilerim nerede? Hastanedeysem buralardadırlar dimi?" Beni umursamayan doktordan gözümü çekip çocuğa baktım ama doktor konuşunca Jungkook ona döndü.
"Yeri hanım 7 aylık bir hafıza kaybı yaşıyor. Nedeni darbe aldığından olabilir. Beyinde zarar var mı diye. Tomografi alacağım. 1 saat sonra hemşire arkadaş size yardımcı olur." Dedi. Ne demek hafıza kaybı? Yani şuan 2019'a mı girmiştik? Jungkook onu onayladı ve dışarı çıktılar. Dolu gözlerle yanıma geldi ve elimi tuttu. Yanağına götürüp avuç içime hafifçe sürtündü. Acaba o kimdi de 7 ayda benim için ağlayacak birisi olmuştu.
"Yerim... beni gerçekten hatırlamıyor musun?" Onun acılı sesiyle boğazım düğümlendi. Onu hatırlamam bu kadar önemli miydi?
"Üzgünüm." Diyebildim sadece.
"Bende." Dedi ve elimi yüzüne kapatıp ağlamaya başladı. Hemde hıçkıra hıçkıra. Yutkunamamıştım bile.
"Ben... Bende çok... üzgünüm." Diye mırıldandı. Sesi hırıltılı çıkıyordu. Biraz durulunca toparlandı.
"Ben bizimkilere haber veriyim." Deyip kapıya doğru yürüdü.
"Bir dakika! Bana ne oldu?" Diye sordum.
"3 haftadır komadaydın jelibon." Diyip gülümsedi ve çıktı. Jelibon nedir ya? Gerçekten bu lakabı mı kullanıyormuş bana? Sadece unnilerime kavuşmak ve eve gitmek istiyordum. Biran önce gelseler...
"Yerim!" Diye bağıran Seungwan'ı gördüğümde ayaklandım ve ona doğru koştum. Sarıldık, oda berbat görünüyordu. Arkasından biri daha girdi.
"Sonunda bücür uyanmış mı?" Dedi. Benim böyle saçma sapan lakaplarım hangi ara olmuştu acaba?
"Siz kimsiniz?" Dedim sadece.
"Yeri? Sen iyisin değil mi?" Dedi Seungwan.
"Üzgünüm unni 7 aylık hafıza kaybım varmış. Onu hatırlamıyorum." Dedim. Ondan ayrılırken. Gülümseyerek ağlayan Seungwan unniyle benimde gözlerim doldu.
"Ağlama ama unni. Geçti işte uyandım." Diyerek yanağını okşadım. Bana gülümsedi ve Yoonginin elini tutarak yanına çekti.
"Biz çıkıyoruz yerim. 1 ay oldu. Adı Yoongi. Öncesinde aynı arkadaş grubundaydık sadece, seninde olduğun..." Dedi.
"Vaay unni. Tebrik ederim. Peki diğerleri?" Dedim. Seungwan burnunu çekip bana sarıldı.
"Yerim... onlar yaptığımız kazadan sonra geri dönmediler... Senin gibi tutunamadılar..." Dedi ve kafasını boynuma gömüp iç çeke çeke ağlamaya başladı. Diğerlerinin de gözü dolmuştu. Ne yani ölmüş müydüler?
Ona sarılıp gözlerimden yaşların akmasına izin verdim.
"Na-nasıl oldu bu?" Diyebildim ama cevap gelmedi. Orada kaç saat sarılarak ağladık bilmiyorum ama sonunda uyuyakalmıştım...
Belkide...
Sonsuza dek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOTHING
FanfictionSelam. Saat 06:30 1.Gün Bugün ilk gün. Burası çok garip ve serum kokuyor. İki katlı tahta bir ev, merdivenler ise betondan yapılmış. Sabahın ilk ışıklarıyla buradayız. Yeni hikaye! Çerez tadında okuyabilirsiniz.💦