16. Bölüm ŞebSel :D

2.2K 61 10
                                    

Şebnem'in ağzından

Yeni anlaşma yapacağımız şirketle bir ön görüşmeye katılmamız gerekiyordu. Selim katılmayı istemiyordu. Şirkette çalışmak da istemiyordu, zaten ihalenin bitmesiyle şirketten ayrılmıştı ve Harun Bey beni, onun gelmesi için ikna etmeye zorlamıştı.  Zorla onu şirkete getirmiştim ama burda tutamazdım. Şirkete geldiğimizden beri kaşları çatık bir şekilde duruyordu. Sinirli sinirli ceketini,kravatını falan düzeltiyordu. 2 dakikada bir "Off Şebnem off." diyordu.

Kravatını bir türlü düzgün bağlayamayınca zaten gergin olan sinirleri daha da gerildi, kaşları daha çok çatıldı. ve ben Şebnem Gürsoy  onun ne yapacağını kestiremiyordum. Birazdan çıkıp gitmek isterse onu engellemeyi denerdim ama ona engel olamazdım.

"Şebnem, bune ya ben gidiyorum." deyip arkasını dönüp yürümeye başladı. Hemen karşısına geçtim;

"Ya bak bu işi de bitirelim ayrılırsın şirketten yine teknene dönersin, yine yılda bir kez uğrarsın hı? hadi."

"Şebnem, ısrar etme, gidiyorum ben."

"Harun Bey çok üzülecek ama hadi ya." Dudağımı öne uzatmış o yavru köpek bakışımı yapıyordum.

"Şebnem. Öyle bakma bana." Aynı şekilde ona bakmaya devam ettim.

"Şebnem, öyle bakmasana." Yine aynı şekilde ona bakmaya devam ettim, gözlerini kaçırsada başımı gözlerini diktiği yere getirip yine aynı şekilde bakıyordum.

"Off Şebnem"  Gülümsedim.  Sinirle bağlayamadığı kravatını boynundan çekince hemen elinden aldım. Bana sinirli sinirli bakmaya devam ediyordu. Kravatını bağladığımda;

"Bu son ama." deyip içeri yürümeye başladı

~~~~~~

Toplantıdan çok sohbete benzeyen şey bitmişti. Gelen konukları uğurluyorduk. Gelen konuklardan bir kadın gülerek"Artık Selim de şirkette sanırsam." dedi. Harun Bey;

"Evet artık hep burda." dedi. Selim'e baktım, sahte gülüşlerinden biri yüzündeydi.

Kadın "Artık o saçma sapan tekne merakını bırakmıştır heralde." deyip kahkaha attı.

Harun bey "Evet kolay olmadı ama bıraktı artık." deyince Selim'in yüzü daha da kasıldı. Gülümseyebilmek için kendini çok fazla kasıyordu.

Sonunda gelen kadın ve diğer konuklar gidince Harun Bey bize gülümseyip işleri olduğunu söyleyip ofisine kapandı.

Selim'le öylece duruyorduk , çok sinirli bakıyordu.

"Selim. Bak biliyorum kadın öyle söyleyince-  Sözümü kesti;

"Şebnem, ben bunca yıl neden şirkete hiç uğramadım biliyormusun?"

"Hayır ama şöyle de bişey var-"  eliyle ağzımı kapattı pis öküz..

"Bi dinle , bi dinle tamam mı?"

"Ben sırf kendi hayatım , kendi yaşamak istediğim hayat elimden alınmasın diye, sevdiğim şeylerden vazgeçmem gerekmesin diye , şirketten biri olduğum için değilde bütün gün teknesinde olan Selim olduğum için sevilmek istediğim için şirkete yılda bir iki kere uğradım ve eğer daha fazla babamın istediği gibi bu şirkette kalırsam bunların hepsini kaybedeceğim."

"Selim, belki öyle olmaz." inanmadığım birşeyi söylüyordum.

"Şebnem, öyle olacak biliyorum. "Babamın yaşamamı istediği hayatı değil kendi hayatımı yaşıycam ben Şebnem"  Selim'in tekne ve deniz aşkını biliyordum ama buna bir anlam veremiyordum.

"Selim ama adamda haklı yani bütün gün tekne başındasın."

"Ne?." dedi. Kızgın bir ses tonuyla;

"Şebnem sen nasıl alışverişi seviyorsun bende teknemde olmayı seviyorum." dedi.

"Tamam da çok saçma yani alışveriş beni mutlu ediyor, saaatlerce bir teknede oturmak bir insanı nasıl mutlu edebilirki?"

Birşey söyleyecek gibi oldu, sonra ;

"Tamam Şebnem yarın marinaya gel , nasıl bir teknede bütün gün mutlu olabildiğimi görürsün."

~~~~~~

Diğer teknesine gelmemi istemişti ,gelmiştim. Bu daha büyüktü. :D

Beni görünce "Gel" deyip bu sefer elimi uzatmadan elimi yavaşça tutup beni tekneye çıkardı. Gülümsedim ,öküzdü ama artık daha az öküzdü sanki. Elimi tutmaya devam ederek beni teknenin ucuna doğru çekiyordu. Teknenin en uçta kalan tarafına geldiğimizde arkama geçti ve "Şimdi, gözlerini kapatıyorsun ve ben susana kadar hiç konuşmuyorsun" dedi.

Başımı salladım ve gözlerimi kapattım. Konuşmaya başladı;

"Şimdi, güneş gözlerinde minik ışık dalgaları oluştururken denizin dalgalarının sesini duyuyorsun , tekneye çarpan her dalgadaki  o farklı tınıyı hissediyorsun." Yüzümde hafif bir tebessüm oluştu.

"Rahatlıyorsun, gülümsüyorsun ve rüzgar yavaş yavaş saçlarını dalgalandırıyor. İşte benim mutluluğum da böyle bişey."

Gözlerimi açtım, hala gülümsüyordum. Gülümserken başımı yana çevirip ona baktım, gülüşü çok güzeldi.

"Ee, nasıl buldun ,saçmamıymış?" dedi.

"İyiymiş." derken hala gülümsüyordum. 

Arkamı dönerken bir anda tekne sallandı, dengemi kaybettim ve ben nasıl olduğunu anlayamadan onun kollarındaydım. Gözlerim dudaklarına kaysada dudaklarına bakmamak için dikkatlice gözlerine bakıyordum. O ise bir gözlerime bir dudaklarıma bakıyordu. "Ned-" ben konuşmaya çalışınca sözümü kesip "Sonra." dedi ve bana daha da yaklaştı. Artık dudaklarına bakma isteğime engel olamıyordum. Daha da yaklaştı, beni öpeceğini hissedebiliyordum. Telaşlandım ve geri çekilip "Selim napıyorsun?" dedim. Afallamıştı, belimi tutan kolları gevşedi. "Ne, Şebn- ne , ben." diye gevelerken kendimi engellemeyi bırakıp beni tutmayı bırakmış ellerini tutup kollarını belime sarmasını sağladım.

Şaşkındı ama beni sıkı sıkı tutuyordu. Yine az önceki gibi bana yanklaştı, kalp atışlarım hızlanmıştı. Daha da yaklaştı ve öylece kaldı. İstemsizce kapattığım gözlerimi araladım, artık uzansam onu öpebileceğim kadar yakındık. Gözlerime bakıyordu, bende onunkilere bakıyordum. Gözlerini yavaşça kapattığında bende gözlerimi kapattım ve yine öylece kaldık. İkimizde hareket etmiyorduk. Gözlerimi açtığımda hala gözleri kapalıydı. Sonunda dayanamayıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım, hemen karşılık verdi. Ne kadar öyle kaldığımızı bilmiyorum, sonunda birbirimizden ayrıldığımızda "Neden hep düşecekken beni tutuyorsun" dedim. Hafifçe gülümsedi. "Bilmiyorum" dedi ve dudaklarıma küçük,minicik bir öpücük kondurdu. Gülümsedim.

Denizi ve teknesini sevmiştim ve heryerde denizin güzel olduğunu ve olacağını biliyordum ama onunla olunca daha bi güzel oluyordu. Bunları düşünürken ona bakıp gülümsüyordum, gülüşü içimi ısıtıyordu ve ben hiç alışverişe ihtiyacım olmadan saatlerce böyle kalabilirdim.

------------------------------------------------------------------------------

Evet :D Selam sevgili okuyucularım. :D Bölüm biraz geç geldiği için çok özür dilerim. Kendi bilgisayarımdan wattpad'e giremiyordum ve girebildiğim bilgisayardada yazdığımda siliniyordu. Neyse sonunda bölümü yayınlayabildim. Umarım keyifle okumuşsunuzdur. Bu arada wattpad'e neden girilmediği hakkında bişey bilen biriniz varsa lütfen söyleyin :D

Bu arada ben fragmandaki Selim'in söylediği son sözün bir sahne yanıltması olduğunu düşünüyorum :D siz nasıl düşünüyorsunuz?

-Tekrardan umarım keyifle okumuşsunuzdur, sizi seviyorum :D

Kaçak Gelinler SenaryolarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin