üzgün(bölüm 11)

19 3 0
                                    

Okula gelmiştim fakat neden ölü gibiydim? Gözlerimin altı ağlamaktan şişmis? Saçım dağınık. Siyah kot pantolon ve siyah kapşonlu ile fazla özensizdim fakat umursamadım. Geç kalmıştım zaten. Bahçedeki banka oturdum. Beden dersi vardı bir sınıfın. Sabah sabah bedende ne bilem yani? Lan bu sınıf selim'in sınıfı idi. Ardından önüme top geldi ve selim'in sesi. "Atar mısın gardaş?" Ayağa kalktım ve topu attım. Selim beni fark etti ve hemen koştu. "Mina lan bu halin ne?" Hıçkırdım. Son günlerde hıçkırıklardan kurtulamıyordum."selim ben kötüyüm" sonra selim'in kolları belimi buldu. Selim'in omzunda da ağladım. Vanilya kokuyordu. O yabancı değil di dimi? Yok lan olmazdı. O benim ağabeyimdi. Böyle bir ihtimal yok. "Selim iyiyim" selim benden ayrıldı. Bende lavoboya gittim. Lavoboya geldiğimde telefonuma mesaj geldi.

ela:  kız naber? Ağlıyor musun yazık. Senin ağzına sıçarım kendine acındırma! Selim'den uzak dur seni pis kaşar.

Mina: şahsıma hakaretten seni kınıyorum usturaplı konuşmanı öneriyorum ve söylemek isterimki  ela sen bilinmeyen değil telefonumda bulunan kaşar bölümünün ilk başındasın. Ayrıca sen dedin diye selim'den uzak duracak değilim. Sen furkan'la uğraşıyordun en son ne oldu sıra selim de mi?

Ela:kaşar olmak herkesin omzunda ağlamaktansa iyidir

Mina: üstü kapalı cevaplar vermek yerine ucu açık cevaplar vermeyi dener misin?

Ela:parkta diyorum gecenin yarısı? Amk hıçkırık değil mübarek ne olduğunu çözemedim. Eve kadar geldi

-görüldü
İnsanlar sinir bozucu idi fakat aldırmayacaktım o benim bilinmeyenimdi. Neden sahiplendim? Fark etmeden bağlanmış olamam dimi? Hayır böyle birşey olmayacak
Lavabodan çıktım

YABANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin