chapter twenty two [flashback]

1K 96 22
                                    

"biz ayrıldık hyung."

"ne?"

"duydun işte.
sence de artık senin sıran gelmedi mi?"

hızlıca reddedildi jeongin.

"bu resmen krizi fırsata çevirmek olur!"

"e ne güzel işte.
ayrıca ben onunla senin zorun-
hyung, tamam şaka yaptım, vurma!
senin hatrın için çıktım diyecektim, gerçekten!"

jeongin'in kendinden uzaklaşması üzerine derin bir nefes verdi minho.

"çok merak ediyorum da,
bir şey sorabilir miyim?"

"hayır."

"ben onunlayken, ondan kime bahsediyorsun?
teyzeme falan mı?"

"sana soramazsın demedim mi?"

"e sordum işte, cevap ver."

"kaşınıyorsun jeongin."

"tamam, şakaydı."

"çok komikmiş geri zekâlı."

"ya hyung, neden öyle söyledin ki?"

büyük olanın asılan suratı, yutkunuşu ve sessizliği küçük olanı korkuttu.

"istemeden yanlış bir şey mi söyledim?
eğer öyle olduysa özür dilerim."

"h-hayır jeongin.
sadece kafamı kurcalayan şeyler var.
ve bazen nefes almama engel oluyorlar."

minho'nun boğuklaşan sesi,
jeongin'in gözlerini doldurdu.

"sorun ne hyung?"

"sadece birkaç saniye bile olsa...
ona karşı bir şeyler hissetmiş olamaz mı-"

"s-saçmalama!"

ー flower ♡ banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin