H.D/1

536 25 5
                                    

Odasını istila eden güneş ışınları ile yatağında rahatsızca kıpırdandı genç kız uyanmak istemiyordu,çünkü bugün babası iş seyahatinden döneceketi ve bu onu mutsuz etmeye yeten bir sebebti.

Başkalarına belki saçma gelecekti evet ama Azra'yı mutsuz ediyordu bu durum.Sizin babanız sizi sevmeseydi,istemesiydi,bir fazlalık olarak görseydi siz de babanızın dönmesini istemezdiniz.Annesi onu doğurduğu gün hastanede bırakıp gitmişti daha doğduğu gün hayata bir sıfır yenik başlamıştı Azra.

Babası yıllarca annesinin gitmesinden hep onu sorumlu tutmuştu,halbuki onun hiç bir suçu yoktu ki o daha küçücük bir bebekti annesi gittiğinde.Babası Azra'ya babalık yapmamıştı evet ama Cansu'ya çokta güzel babalık yapıyordu. Ama dışarıdan bakılınca öyle değildi işte.Herkes onun yerinde olmak için nelerini vermezdi,ama istemiyordu Azra işte istemiyordu.Ona sorsan mutluluk anne ve babanın seni sevmesiydi,seni seven bir ailen olmasıydı onun Ali'den başka kimsesi yoktu şu koca dünyada.

Onu koşulsuz seven tek insandı Ali Yükseloğlu babaları çok yakın arkadaş olduğundan Ali ile daha bebekken bile birbirlerini çok severlermiş.Ali'nin annesi ise onu doğururken ölmüştü.Ama babası onu çok seviyordu annesinin yokluğunu hissettirmemek için elinden geleni yapıyordu,onlara hep imrenerek bakardı Azra.

Sıkıntılı bir nefes vererek kalktı yatağından,önce elini yüzünü yıkadı,ardından üstünüde giyindikten sonra istemeye istemeyede olsa aşağı kahvaltıya indi.Masada sadece Cansu vardı babası ve Sumru daha gelmemişti.
Cansu hemen söze girdi.

C:Oooo prensesimizde uyanmış günaydın Azra hanım dedi imalı bir şekilde

A:Cansu bak sabah sabah hiç seninle uğraşamiycam o yüzden sus sus da çabuk bitsin şu lanet kahvaltı.

O sırada Kemal'de merdivenlerden aşağıya iniyordu Cansu bunu hemen fırsata çevirmek için yüksek sesle;

C:İstemiyorsan yemezsin Azracım dedi.Azra tam ağzını açıyordu ki arkadan babası

K:Noluyor burda?dedi
C:Azra bizimle kahvaltı yapmak istemiyormuş.

A:Ben öyle bir şey demedim

C:Aaa sen değilmiydin şu lanet kahvaltı bir bitsede gitsem diyen.

K:Doğru mu bu

A:Evet doğru dedim

K:Kes terbiyesizliği hemen otur şu masaya sana söyleyeceklerim var.

Azra sinirle masaya oturdu.

A:Dinliyorum

K:Anneni bekle

A:O benim annem değil kaç kere söyleyeceğim benim annem yok!

K:Evet doğru uğursuz olduğun için annen bile istememiş seni

Cansu ise bunları gülerek izliyordu Sumru ise henüz gelmişti.

Azra gözleri dolu bir şekilde "Kaç kere söyleyeceğim sana be uğursuz değilim".

K:Uğursuzsun işte sen doğduğun günden beri hayatım yolunda gitmedi hepsi senin yüzünden

A:Ee o zaman allah benim belamı versin ya ben neymişim dedi ağlayarak.

S:Noluyo burda allaha aşkına yine mi kavga ediyorsunuz siz

A:Sen karışma

K:Düzgün konuş annenle

A:O da sen de sizde benim hiç bir şeyim değilsiniz

K:Bir hafta sonra Amerika'ya gidiyorsun malum okul bitti sıra yüksek lisansta

A:Ben hiç bir yere gitmiyorum

K:Gidiyorsun dedim bitti

Azra sinirle ayağa kalktı ve "Çok beklersin"diyerek gitti.
Kendini dışarı attığında nefes alamadığını hissetti elini kalbine koyarak nefes almaya çalıştı ama olmuyordu.

Aklına sahile inmek geldi ve hemen yürümeye başladı,bu ona iyi gelecekti deniz ona hep iyi gelmişti.Sahile geldiğinde ise denize bakarak hıçkıra hıçkıra ağladı ona bakan insanlar umrunda bile değildi genç kızın.Aklına burdan giderse Ali'nin de onunla beraber gelmek isteyeceği fikri geldiğinde ağlaması dahada siddetlendi.Ali'ye bunu yapamazdı,onu babasından sevdiklerinden ayiramazdı,bu kadar bencil değildi.O sırada yanına biri yaklaştı ve

X:İyi misiniz dedi...

Evet ilk bölümümüz geldi sizce X kimdi ve Azra'nın yaşadıkları,hayatı hakkında ne düşünüyorsunuz yorumlarda belirtmeyi unutmayınız ha bu arada oy vermeyi de unutmayın...

Hayat Dediğin-AzCen-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin