Ünlü bir yazar değilim. Gerçi okur yazar bile kalmadı artık. Yaşayan birkaç bin insanın içinde bu tasviri yazmak için görevlendirildim. Bizden sonrakilere yaşadıklarımızı anlatacak bir eser oluşturarak geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesi hedeflendi. Okuma ve yazma bilmek hayatımda ilk kez bir işe yaradı. Ben Yutai Gren bu tasvir ile adımı tarihe yazma fırsatına kavuştum.
Neyse bu eserin yazılma amacını belirttiğime göre asıl önemli olaylara geçeyim.
Hiç kaydı tutulmamış çok eski zamanlarda şeytan denilen ırk Şafak Kıtası'nda bilinmeyen bir şekilde ortaya çıkmış ve ortalığı kısa bir sürede kan gölüne çevirmeyi başarmışlar.
O zamanın Şafak Kıtası'nda bulunan büyü, dövüş, yazıt, simya, demirci gibi büyük ustaları bir araya gelerek bu şeytan ırkına karşı koymak için güçlerini ve sahip oldukları mirasları birleştirmişler.
Çok kanlı ve uzun bir savaşın ardından şeytan ırkını yenmeyi başarmışlar ve neredeyse hepsini katletmişler. Savaşın sonunda güçlerini kaybeden büyük ustalar bazı güçlü şeytanları öldüremedikleri için onları Şafak Kıtası'nın çeşitli bölgelerinde mühürlemişler.
Bunların ne kadarı doğrudur bilinmez. Çünkü bu tarihten geriye hiçbir şey kalmadı. Bütün bu anlattıklarım çeşitli hikayelerin ve efsanelerin araştırılması ile ortaya çıkan bilgidir.
Yaşadığımız zamana geri dönecek olursak, her şey diğer günlerden bir farkı olmayan sıradan bir günde Şafak Kıtası'nın yabancı bir ırkı karşılaması ile başladı. Uzun zamandır mühürlendikleri için unutulan şeytanlar yeniden ortaya çıktılar.
Üstelik bu sefer doğrudan insanlara karşı saldırıya geçmediler.
Aksine gizlice örgütlenerek yıllarca içimizde yaşayıp güç topladılar. Yeterince güç kazandıkları anda planlı bir şekilde insanların bütün büyük güçlerine bir anda saldırı başlattılar.
İnsanlar böyle bir saldırıya karşı hazırlıksızdı. Şeytanların kaybolduğu uzun yıllarda kendi içimizde güç mücadelesinde olduğumuz için durumumuz geçmişte anlatılandan bile beterdi. Sahip olduğumuz büyük ustaların sayısı çok azdı.
Savaş daha yeni başlamasına rağmen kazanmak için en ufak bir umudumuz yoktu.
Bu duruma bir çözüm bulmak için bir araya toplanan büyük ustalar uzun tartışmalara girdiler. En sonunda bulabildikleri tek çözüm şeytanları yeniden mühürlemekti.
Fakat bir sıkıntı vardı. Geçmişin ihtişamlı büyük ustalarının bile güçlerini kaybetmek pahasına yendikleri şeytanları nasıl yeneceklerdi? Sayıca çok az oldukları yetmezmiş gibi geçmişten gelen mirasların çoğunun çeşitli şekillerde tahrip olmasından dolayı geçmişte ki büyük ustalara kıyasla oldukça güçsüzlerdi.
Buna rağmen bir çok plan oluşturuldu ve birisi hariç hepsi başarısız oldu.
Bu başarısızlığın sebebi daha sonra ortaya çıktı. Şeytanlar mühürlendikleri sürede oldukça akıllanmış olacaklar ki insanların bir araya gelmesini engellemek için yükseliş dedikleri bir şeyi ortaya çıkardılar.
Yükselişin amacı bir insana çeşitli vaatlerde bulunarak onları bir piyon olarak kullanmak ve hepsinin insandan daha yüce bir varlığa yani şeytana dönüşeceklerine inandırmaktı.
Bu yükseliş fikri yüzünden dış tehditlere karşı bir araya gelen insanlığın içinde zamanla derinleşen sayısız çatlak oluşmaya başladı. Bunun önüne geçilmek için bir çok hamle yapılsa da hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. En sonunda yükseliş fikri ile kandırılan bazı kişiler yüzünden büyük ustaların yaptıkları bir çok savaş planı yok oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sohen
FantasyBir liman kentinin varoşlarında karnını doyurmak pahasına yaşayan Aard'ın efsanelerde anlatılan insanlığın sınırlarını zorlayan bir varlığa, Sohen'e dönüşmesinin ve insanlığın en büyük düşmanı olan şeytanlara karşı savaşmak için çıktığı yolculuğun h...