Promise

8 3 0
                                    

(Jungkook henüz 10 yaşında, Jimin ondan iki yaş büyük olmasına rağmen okula geç başladığı için aynı sınıftalar)


[Jungkook]

  Her tatil sabahı olduğu gibi kahvaltı ettikten sonra yan evdeki çocukla birlikte parka gitmek için dışarı çıkmıştım, her gün neşeli gözlerle bana bakan çocuğun gözlerinde bu gün gariplik vardı. Yanına gidip elini tuttum.

-Ne oldu Jiminie?

Elimi tutup sessizce evimizin karşındaki parka yürümeye başlamıştı.

-Jiminie sana diyorum.

Sesimdeki endişeyi anlamış olacak ki parka gelip bir banka oturunca konuştu

"Ben iyiyim Kookie"

-Öyle gözükmüyorsun?

"Geyçekten iyiyim"

 Benden büyük olmasına rağmen R yarfini telafuz edemez, Y harifini kullanırdı onun yerine öylw söyleyebilirdi kelimeleri, bende onun gibi konuştum.

-Geyçekten?

Başıyla beni onayladı

"Hmhm geyçekten, şey... sana biy şey söyleyeceğim..."

-Dinliyorum

Sıkıntıyla küçücük ellerini saçlarına götürüp saçlarını karıştırdı.

"Benim gitmem geyek."

  Duyduğum cümle ile öylece donmuş kalmıştım. Ne? Nasıl yani, nereye gidiyor ki? Jimin tüm bu sorularımı duymuş gibi cevapladı.

"Babamın işi için, memleketimize dönüyoyuz..." 

 Busan'a mı dönüyor şimdi? Gözlerim dolarken Jimin küçücük ellerini kazağını tutarak yumruk yapıp gözlerimi silmişti.

"Söz veyelim biybiyimize hm?"

  Hala ağzımı açıp konuşamıyordum bile, sadece bakabiliyordum. Jimin o minicik serçe parmağını bana uzattı. 

"Ne zaman oluysa olsun biybiyimizi unutmayacağız."

Kendi serçe parmağım ile onunkini kavrarken gözyaşlarıma engel olamamıştım.

Kendi serçe parmağım ile onunkini kavrarken gözyaşlarıma engel olamamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Jimin tüm olanlara rağmen gülümsemeye devam etti. Parmaklarımız bir süre öyle durduktan sonra Jimin koşarak salıncağa yöneldi.

"Hadi son kez salla beni, gidip yaydım etmem geyek babama anneme..."

  Salıncağın arkasına geçip her gün olduğu gibi onu sallamaya başlamıştım. Kendi kendime mırıldandım, son kez değil....

  Bir saat sonra tanıdık ses Jimin'e seslenince Jimin salıncaktan indi ve bana dönerek sıkıca sarıldı. Aynı sekilde sarılarak başımı boynuna gömdüm, son kez -şimdilik- kokusunu içime çektim. Jimin benden ayrılıp el sallayarak gidince bende çaresizce evime dönmek zorunda kaldım. Akşama kadar bahçede oturup arabaya eşya yükleyişlerini izledim. Bu hiç tahmin etmediğim kadar acı veriyordu, o anda aklıma gelen şeyle hemen yerimden fırladım ve odama koştum,  çok sevdiğim bir kolyem vardı. Üzerinde benim ismim yazıyordu, jimin de hep "Keşke aynısından bende de olsa da seni hep yanımda hissetsem" diyip gülerdi. Ha birde o vanilyalı parfümüm vardı. Jimin ona bayılırdı.... Odadan kolyeyi ve parfümü aldığım gibi dışarı koştum, jimin neredeyse arabaya biniyordu.

-JİMİENİE!!

Şaşkınca bana bakınca nefes nefese yanına koştum, avucunu açıp kolyeyi avucuna bıraktım. Diğer eline de parfümümü bıraktım.

-bu sende kalsın tamam mı? Beni hep yanında hisset

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-bu sende kalsın tamam mı? Beni hep yanında hisset.

"K-kookie..."

  Minik ellerine bir öpüpücük bıraktım ağlayarak. Babası Jimin'i tutarak arabaya bindirdi, ben daha konuşacaktım halbuki. Ağlayarak arka cama yaslanıp bana bakan Jimin'le göz göze geldim. Çocuk aklım ya araba çalışınca peşinden koştum, sanki koşunca ona ulaşacak gibi, ulaşınca elime bir şey geçecek gibi. Bir süre sonra ayaklarım bedenimi taşıyamadı ve yere kapaklandım, elim kanamaya başlamışken arabanın arkasından bağırdım.

-Gitme...

.

.

.

Oylamayı ve yorumlamayı unutmayın^^

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Satürn /Jikook/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin