Alp gıcıkça gülümsemesiyle ''pek harika değil'' dedi.Durumun şaşkınlığıyla ''ne'' diye sordum.Alp sudaki telefona bakıyordu ''Telefonun diyorum pek harika görünmüyor'' dedi.O kadar kızmıştım ki okulda olan olaylardan sonra bi de bu olayın olması beni çok kızdırdı:
-Ya sen sürekli bana zarar vermek mi zorundasın !
Alp'in suaratındaki gıcıkca gülümseme yok olmuştu:
-Bir bakıma sana bişey olmadı ama .
Dalga geçer gibi davranmasına kızmıştım kalbini kırmamak için geçiştiyordum :
-Ya allah aşkına beni rahat bırak Alp.
Alp'in yüzünde bir gülümseme belirdi:
-Adımı unutmamışsın.
Normalde bir kız bu laftan sonra susar ama o benim normal bir olmadığımı bilmiyor sizin gibi.Tam giderken durdum ve arkamı döndüm ''Bana prensesim diyene alışmaya çalışıyorum o kadar.Diyerek eve doğru hızla ilerledim.Bir yandan yumruğu sıkıyor bir yandan olanları düşünüyordu kaba mı davrandım diye kendimi sorguluyordum.Sonra Çağla'nın beni çağırdığı aklıma geldi, yönümü değiştirdim.Çağla'nın evine vardım,kapıda annesi Nesrin hanım karşıladı beni,içeri davet etti,ardından çağla geldi, kolumdan tuttuğu gibi odasına götürdü.Konu bittikçe konu açıyor sürekli konuşuyor ben ise sadece onu dinliyordum.Çağla'nın sözünü bölerek ''gitmeliyim'' dedim.arkamı döndüm yandan asmalı olan çantamı toparlarken ''Anlatmıycak mısın Mine'' dedi.Çantamı toplamaya devam ederek ''Neyi'' diye sordum.Düşünmeden söze girdi ''Alp'le sevgili olmuşsunuz, neden bana söylemedin?'' en yakın arkadaşımın böyle düşünmesi bi o kadar kalbimi kırmıştı ama en çokta kızmıştım ''Saçmalık bu'' diye bağırdım.Bende onun kalbini kırmış olmuştum ama kızgınlıktan bunu düşünemiyordum.Çantamı alıp kaçarcasına evden çıktım.Eve gidene kadar uzun düşündüm.Son günlerde insanların kalplerini kırıyordum ama elimde değildi Alp konusu açılınca sebepsiz bir şekilde sinirleniyordum.Eve geldim üstüme bol kıyafet giydim ve dağınık bir topuz yaptım.Film açtım onu izlerken kapı çaldı,filmi durdurdum kapıyı açtım.Kapıda kimse yoktu yerde lacivert ve beyaz çizgili bir kutu vardı,kutuyu içeri aldım.İçini açtım, içinde bir not ve küçük bir kutu daha vardı.Notu aldım okumaya başladım.
''Yıllar önce çok uzaklarda bir krallıkta bir prenses ve bir köylü yaşardı.Köylü fakir mi fakir,prenses ise zengin mi zengindi.Köylü prensesi çok severdi prensesin ise bundan haberi yoktu.Köylünü dostları bunun imkansız bir aşk olduğunu ve vazgeçmesini söylerdi köylü buna aldırmaz her geçen gün daha prensesi daha çok sever,aşık olurdu.Köylü bir gün dayanamayıp krallığa gider ve aşkını prensese ilan eder.Prenses bu duruma çok kızar ve köylüyü astırır.Yıllar geçer köylünün bir dostu prensesin yanına gelir ve ona bir not verir.Notta ''O beni sever çünkü o bir prenses'' yazıyordu.Bunu okuyan prenses duygulanır ve köylü için her yıl tören düzenler en önemliside prensesliğin bir taçla değil yürekle olduğunu anlar.''
Yazıyordu,alt satırında ise
''Özür dilerim prenses...(Alp)'' yazıyordu.notu katlayıp kutunun içine koydum.Küçük kutuyu aldım...
