Ben Merve Güneş.17 yaşındayım.İzmir'e taşınalı tam iki sene oldu ve bugün benim lisemdeki ikinci senem olacak.Daha ilk günden geç kalmak istemiyordum.Bu yüzden hemen üzerime siyah bir pantolon, bol siyah bir tişört giydim ve saçlarımı at kuyruğu yapıp, çantamı kaptığım gibi evden çıktım.Yolda yakın arkadaşlarım Sinem ve Hazal'la buluşup gidecektik.Biraz ileride beni beklediklerini gördüm ve yanlarına gittim. Yine şakalaşıyorlardı.Beni gördüklerinde selam verdiler , aynı şekilde ben de verdikten sonra yürümeye devam ettik.Yarım saat sonra okula varabilmiştik. Kızlarla beraber okulun ilk günü heyecanıyla içeri girdik,etrafa bakındığımız sırada sınıflarımızı da bulmuştuk.Sonra teker teker içeri girdik.Gerçekten okulu ve arkadaşlarımı çok özlemişim. Sınıfa girdiğimizde arka taraflardan sıra seçip oturduk ve sohbet etmeye başladık.Önde Sinem ve ben, arkamızda a Hazal oturuyordu.Biz sohbet etmeye devam ederken öğretmen de içeri girmişti.Öncelikle hepimize selam verdi ve konuşmaya başladı.
"Öncelikle hepinize merhaba gençler! Geçireceğimiz bu yılda aramıza yeni katılan arkadaşlarımız olacak.Çocuklar kendinizi tanıtmak ister misiniz?"
O sırada ön sıralardan bir ses "Tabii hocam"diye bağırdı ve ayağa kalkıp öğretmenin yanına doğru ilerledi.Onun arkasından da iki erkek daha yürüyordu.Öğretmenin yanına gittiklerinde ilk olarak uzun boylu, üzerinde siyah bir tişört ve siyah pantolon üzerine de kot ceket giyen çocuk başladı konuşmaya
"Öncelikle merhaba. Ben Berat Aksoy.18 yaşındayım.Tanıştığıma çok mutlu oldum."
Konuşması bitince herkes kendi arasında konuşmaya başladı.O sırada Sinem bana
"Yakışıklı değil mi ama ya?"dedi.
Tam konuşacağım derken Hazal atladı."Bence de yakışıklı ama şu arkadaki uzun boylu, esmer, üzerinde siyah pantolon ve beyaz tişört olan daha yakışıklı. Sen ne dersin Merve, sence Berat yakışıklı mı?"
"Hıı, ne dedin Hazal?"
"O, kızım sen dalmışsın bu çocuğa, diyorum ki sence de yakışıklı mı Berat?"
"E, yok be dalmak malmak, yok öyle bir şey, yakışıklı konusuna gelince de yani, yakışıklı."
Sırayla herkes kendini tanıtırken zil çalmıştı.Biz kızlarla yeni gelen erkekler yakışıklı mı konusunu konuşuyorduk.O sırada adlarının Berat, Ali ve Mert olduklarını öğrendiğimiz çocuklar yanımıza geliyorlardı.Kızları, geldiklerini göstermek için kolumla dürttüm.Kızkar ne olduğunu anlamaya çalışarak onlara baktıar.O sırada onlar yanımıza gelmişlerdi.Adının Berat olduğunu öğrendiğim çocuk bana tokalaşmak için elini uzattı ve
"Merhaba"dedi.
Uzattığı elini sıktıktan sonra bende
"Merhaba"dedim.
"Bakıyorum da siz bizimle tanışmak istemiyorsunuz.Az önceden itibaren herkes yanımıza gelip bizimle selamlaştılar.Bir tek siz gelmediniz.Yoksa bizi beğenmediniz mi?"dedi Berat.Ben şok içinde ona bakarken devam etti
"Beğenmediyseniz kendimizi biraz daha anlatıp beğendirebiliriz."
"Birincisi sizinle tanışmak zorunda değiliz.Çünkü derste kendinizi gayet iyi anlattınız.İkincisi sizi beğenmek zorunda da değiliz.Bunu o aklına sok.Tabii aklın varsa."dedim.
O sırada Mert ve Ali kendi aralarında gülüşüyorlardı."
"Fazkla atarlı kızları severim tatlım.Sende de fazlasıyla olduğuna göre seni sevdim tatlı kız."dedi ve benim konuşmama bile fırsat vermeden arkalarını dönüp gittiler.
"Kızım o neydi ya?"dedi Sinem.
"Valla ben de anlamadım dedi Hazal da.
"Yalnız kızım bu çocuk sana kafayı takmış gibi.Geldiğinden beri seninle uğraşıyor.Ayy birde atarlı kızları severmişmiş."dedi Sinem.
"Onun sevmesini..."devam edecektim ki Hazal eliyle ağzımı kapattı.Elini iterk açtım ağzımı ve konuşmaya devam ettim.
"Yaa birşey demeyecektim ki ama kızlar o daha benim atarımı görmedi.Biraz daha benimle uğraşırsa atarı bırak daha fazlası gelir başına."
O sırada zil tekrar çalmıştı.Herkes sınıflarına dağılırken onlarında içeri girdiklerini gördüm.Bir de bize bakıyorlardı.Dayanamayıp yerimden kalktığım sırada Sinem beni kolumdan tuttu.
"Nereye kızım?"dedi.
Ben kolundan kurtulmaya çalışırken tekrar konuştu.
"Nereye dedim?"
"Kızım şunlara baksana .Bir de bize bakıyorlar.Tam bir sinir bozucular."
En sonunda Sinem'in kolundan kurtulup, onların yanlarına doğru ilerledim.O sırada kızlar da arkamdan geliyorlardı.
"Baksana sen!"dedim.
Berat bana doğru döndü ve
"Bana mı dedin?"dedi şaşırmış bir şekilde.
"Senden başka kime diyebilirim? Neyse ya sizin bizimle daha doğrusu senin benimle ne alıp veremediğin var?"
"Benim seninle bir alıp veremediğim yok.Sadece seni sevdim ve seninle uğraşmak hoşuma gidiyor.Yoksa kötü bir niyetim yok. "
Ben şok içinde kalakalmıştım. O sırada konuşmaya devam etti.
"Sadece arkadaş olmak istiyorum. Arkadaş olalım mı tatlı kız?"
Ben hâlâ şok içindeydim. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Çocuk kalkmış bana arkadaş olalım mı diye soruyor bense çocuğun karşısında ona bakarken şok içinde kalmıştım. Nasıl davranacağımı, ne diyeceğimi bilmiyordu..
.
.
.
.
Selammm canlarım...Bu benim ilk kitabım ve çok heyecanlyım. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Çünkü siz bana destek oldukça benim daha çok yazasım gelecek. Sizleri seviyorum...Görüşmek üzere, öpüldünüz♥♥♥
