2

527 30 3
                                    

"Bayan Go neden beni çağırdınız ki?"kaşlarını çatıp konuştuğunda. Sevimli bir o kadar da kıskanç kadına baktın.

"Eşim sizinle görüşmek istiyormuş. Bende dedim ki 'İlk benimle  görüşsün.' Tesadüf işte canım. Şuna bakın Savcı Kim'de gelmiş."dediğinde arkanı döndün.

Junmyeon Ae-ri ile birlikte yanına geliyordu. Ae-ri uykusu olduğu için babasının boynunu sıkıca tutuyordu.

"Hoşgeldiniz Savcı Kim. Ben de tam eşinizle görüşüyordum."sinirle dudağını ısırdın.

"Biz boşandık Bayan Go. Lütfen düzgün konuşun."

"Ah,unutmuşum. Doğru ya~, siz neden boşandınız ki?"dediğinde tam cevap vericekken Junmyeon sinirle solumaya başlamıştı çoktan.

"Bu sizi ilgilendirmez. Ne söylemek istiyorsanız direk söyleyin."dediğinde Junmyeon hala sinirliydi. Bayan Go, oturuşunu düzeltmiş ve dudağını ıslatmıştı.

"Bay Kim ile ortaklaşa bu dosyaya bakmanızı istiyorum." Junmyeon direk dosyayı almış ve oturarak incelemeye başlamıştı.

Bayan Go önünde ki yemeği yerken, sen bir garsondan su istemiştin. Junmyeon kaşlarını çatmış ve sayfaları tekrar gözden geçiriyordu.

Suyunu içerken Junmyeon çoktan dosyayı incelemeyi bitirmişti.

"Bu dosyayı kabul edemeyiz. Bayan Go gidip bunu lütfen başka savcı ve avukata gösteriniz."dediğinde sana bakarak onay istemişti. Sen de onu onaylamıştın.

"Anlıyorum. Sizde haklısınız ne de olsa bir çocuğunuz var."iyice gerilmiştin. Ayağa kalkıp, çantanı almış ve çıkışa doğru yürümeye başlamıştın.

Bu sırada Junmyeon senin adına Bayan Go'dan özür diliyordu. Sen de bunu fırsat olarak değerlendirip kendi aracına doğru yürümeye başlamıştın. Junmyeon hızlı adımlarla yanına gelmiş ve sessizce sana bakıyordu. Derin bir nefes almıştı. Konuşmak istiyordu ama ne demesi gerektiğini bilmiyordu.

"Ae-ri'yi ne zaman getiriyim?"dediğinde tam da arabanın kapısını açmıştın. Derin bir nefes vererek Junmyeon'a baktın.

"Yarın sabah almaya gelirim. Kendini hiç yorma."sakince bunu söylemen onu da biraz sakinleştirse de dudağını ısırmıştı.

"Bizi de eve bırakabilir misin?"dediğinde arabayı gösterdin. Junmyeon'da senden bu hareketi bekliyordu. Araba binip Ae-ri'yi rahat etmesi için arka koltuğa koymuştu.

"Yolda biraz konuşabilir miyiz?" Junmyeon bunu dediğinde başınla onu onayladın.

"Sana sadece bir sorum var?"

"Dinliyorum."

"Bay Kang'ı seviyor musun? Yani yanlış anlama sadece şansımı öğrenmek istiyorum."dediğinde sadece bir saniyelik yüzüne bakmıştın.

"Kalbimin kimi seveceğini bilmiyorum, Savcı Kim."

"Peki şansım hiç mi yok?"dudağını ıslatmıştın.

"Bence zorlama. Sonuçta seninle başladığımız ilişki de nereye geldiğimiz belli."

"Özür dilerim. Sanırım sormamalıydım."bunu dediğinde içinde bir suçlama vardı. Sanki suçlu senmişsin gibi olmuştun.

"İyi bir babasın ama kötü bir eştin. Söylesene hangi eş kendi karısıyla dalga geçer ha? Bunu da geçtim son 1 yıldır hangi salak sürekli karısından kaçar? Bu senin lanet karakterinle ilgili bir şey."sinirle Junmyeon'a bakmıştın. Derin bir nefes alarak yola odaklanmıştın. İkiniz de konuşmuyordunuz.

-

"Yeol,sen ne yapıyorsun?"Junmyeon sinirle Yeol'a bir tane geçirmişti.

"Asıl sen ne yapıyorsun? Sınavlarına odaklanman gerekirken daha 1 hafta önce bu üniversiteye gelmiş olan bu kızla mı ilgileniyorsun?" Junmyeon tekrar senin adını içinden söylüyordu. Bir yandan ne kadar güzel bir isim diyor bir yandan da ne kadar tatlı diyordu.

Ayağa kalkıp çantasını almıştı.

"Derse gidiyorum Yeol."demişti. Yeol ise sadece başıyla onaylamıştı.

Dersliğe yürürken onun önünde yürüyen sana bakıyor ve gülümsüyordu. Saçlarının omuzlarına kadar geliyor oluşunu sevmişti. O senin bir 'mucize' olduğunu düşünüyordu...

**

Bu bölüm de bu kadardı. Umarım sevmişsinizdir.

Şu son kısım biraz fazla romantik geldi bana. Sizi düşünmesi filan ayol içim eridi.

Seviliyorsunuz. <3

Do u love me? [Suho OC]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin