1.Bölüm

465 26 8
                                    

İlk hikayemle herkese merhaba! Umarım hikayemi okuyup beğenirsiniz ve okumaya devam edersiniz.Keyifli okumalar... Lütfen yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyiniz...^^

''İstanbul'da benim yanımda kalabilirsin''

Onunla üç ayönce konuşmaya başladık.İnternetten de olsa birbirimizi hiç görmemiş olsak da çok yakın aradaş olmuştuk.Dertlerimizi ve sırlarımı hep birbirimize anlatıyorduk.yukarıdaki cümleyi isegideceğim üniversitenin İstanbul'da olduğunu öğrenince söylemişti.İlk başta aklıma yatmasada sonradan yakın arkadaş olduğumuzu düşününce bu öneriyi kabul etmeye karar verdim.Şimdi bunları yazarken beni havaalanına götürecek olan taksiyi bekliyordum.Taksi gelince beni uğurlayan ailem ve uzun zamandır yaşadığım evime son bir kez baktım.Ve yeni evime doğru yola çıktım.

Doruk...Onu hiç görmemiştim.Havaalanında beni karşılayacaktı.Ama umarım onunşla karşılaşmak için 5 saat aynamın karşısıda modellik yapıp kıyafetlerimle savaşmama değer.

---------------

Uçakta geçen 2 saatten sonra kendimi havaalanında üzerinde 'Deniz'  yazan bir kağıt ararken buldum.Sonra arka taraflarda uzun boylu sarışın ve heyecanla titreyen  çok tatlı çocuğun etrafa bakındığını gördüm.Kağıttaki yazıyı okumak için biraz daha yaklaştım.Adımı görünce duruşumu düzeltip güzel görünmeye çalışarak yanına yaklaştım.Beni görünce önce şaşkın mavi gözleriyle bana baktı.Sonra yüzünde sevimli bir tebessümle 

''Deniz ? '' dedi.

Gülümseyerek kafamla onayladım.Heyecandan titrememeye çalışıyordum.Sanırım ayananın karşısında 5 saat dikilmeme değmişti.Bir süre konuşmadan yürüdük.Bir şeyler söylemek istiyordum.Ama ne diyeceğimi bilmiyordum.

''Sence nasılsım ? ''dedi Doruk.

Ne diyiceğimi bilmiyordum.Sonunda seevimli görünmeye çalışarak cevapladım

''Beklediğimden daha iyi çıktın.''

Alınmış gibi yaparak oyunuma katılmaya karar verdi.

''Nasıl yani? Çirkin birini beklerken yakışıklı prens Mi buldun ?''

''Biz şuna kurbağa prens diyelim''dedim.

Gülmeye başladım.Oda sırıttı ve hemen atladı.

''O zaman  yakışıklı prens görmek istiyorsanız beni öpmelisiniz hanımefendi'' dedi ve güldü.

Ne diyeceğimi bilemedim.Sadece sustum.Yanaklarım kızarmıştı.Kolumu tuttu.

''Heeeyy! Birazdan içinden kurt çıkacak'' dedi ve yine güldü.

''Neden ki?''

''Elma gibi kızardın da ondan '' dedi ve yanaklarımı elleri ile tuttu.

İntikamımı almak için onu utandırmam gerekiyordu.Onun hiç beklemediği bir hareket yapmalıydım.Elerimi yanaklarına götürdüm ve ani bir hareketle yanağından öptüm.

''Sanırım kurtlanma sırası sende'' deyip gülerek hızlı adımlarla kaçtım.Arkamı döndüğümde ellerini yanaklarına koymuş masum masum etrafa bakıyordu.Amacıma ulaşmıştım ama onu öperken utancımdan ölmek üzereydim.Birden kolumdan tutup beni kendine çevirdi.

''Madem oyunumuz bu şimdi benim sıram.'' dedi ve dudağımdan öptü.Gözlerimi faltaşı açmıştım.O hain bakışlarıyla yüzüme bakıyordu.Yavaşça geri çekildi.Öpücüğün etkisinden kurtulduğumda havaalanında onu kovalamaya başladım.

''Hemen dur orada! Sen gerçekten... ''

Kovalamacanın ardından sakinleşince eve doğru yola çıktım.Onun bir zengin bebesi olduğunu bilmiyordum.Ama o muhteşem tarzdan anlamalıydım.Evi dikkatle incelerken banyodan beline havlu sarmış bir oğlan çıktı.Dostum bu oğlanın bütün arkadaşları onun gibi yakışıklımıydı.

Tatlı MaymunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin