-Hellooooo röportajımıza hoşgeldin ben Pelin!!!
-Merhabaa ben de Başak
-Öncelikle nasılsın, nasıl hissediyorsun?
-İyiyim, nasıl hissettiğimi bilmiyorum bir öyle bir böyle garip... Sen nasılsın nasıl hissediyorsun?
-Ben de iyiyim teşekkür ederim, sana soracağım sorular için heyecanlı hissediyorum dldkdl. Medyaya en sevdiğin ya da idol mü dersin fanı olduğun mu dersin bilmiyorum o kişinin fotoğrafını koyacağım o zaman söyle bakalım bu kişi kim?
-Kullanıcı adımdan da anlaşılacağı gibi tabii ki Taylor Swift
-Hangimiz sevmedik ki onu??? Artık konuya geçelim istersen, kendinden bahset demeyeceğim bu çok klasik olur onun için adını, yaşını hangi bölümde okuduğunu (veya olmak istediğin mesleği) ve neden bu mükemmel kurguları yazdığını söyler misin bize?
-Adım Başak. 18 yaşımdayım, dil-mf öğrencisiyim daha üniye gidemedik malesef. Bu gidişle de gitmek biraz zor görünüyor. Tercüman olmak istiyorum kesinlikle. Ve çook teşekkür ederim ama o kurguları eskiden yazdığımı düşünüyorum ya, 2-3 sene önce falan. Eskisi gibi yazma hevesim yok e heves olmayınca da güzel bir şey çıkmıyor ortaya malesef. Ama yine de benimle olan herkese çok teşekkür ederim.
-Zamanındaki kitaplarını bu hesabımdan değil ama diğer hesabımdan takip ediyordum. Bu soruda onlar da dahil olmak üzere kitaplarının içinde hangisi senin için bir tık -küçücük bir tık- özel?
-Bilmiyorum, bu pek cevap verebileceğim bir soru değil ya. Ben Riptide'ı çok seviyordum çünkü herkesin ona gösterdiği ilgi bambaşkaydı, bir bölüm atıyordum iki saatte 1K oy 3K yorum geliyordu. Hayran kurguda bunu yapmak çok zordu ama Riptide yapıyordu. Poisonous'ı da seviyordum, onu yazmaya çok alışmıştım yani ne zaman otursam bölümü bitirip kalktığım bir hikayeydi. Homework benim gözbebeğimdi gerçekten, onun kadar yumuşak ve saf hikaye yazmamışımdır belki de. Justin'in o sevgisi, aralarındaki o şey çok hoşuma gidiyordu gerçek hayatta da böyle bir şey yaşamak hayalimdi benim hep. It's You ise benim bir başka hayalimdi. Yani benim hiç yakın bir erkek kankam olmadı, bu yüzden nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum ve bundan neden bir hikaye çıkartmıyorum ki diye düşünüp yazmıştım. Mermaid vardı o az okunmuştu, Justin hikayesiydi ve Justin evli bir adamdı başroldeki kız da onun eski sevgilisiydi hala birbirlerini seviyordu(selena-justin oldu şu an resmensgakdpep). Gypsy ve BraveHeart'ı çok çok küçükken yazmıştım, şu an tüm hikayelerimin kopyası olsa da onlarınki yok bile. Onları da seviyordum ama ilklerimdi. Onları ilk yazdığımda burada çok büyük yazarlar vardı sadece 20-30 beğeni alıyorlardı ben de keşke benim hikayemi de okusalar diyordum öyle hikayelerdi yani. Ama bir favori sorarsan kesinlikle all too well demek istiyorum bunca şeyi yazdıktan sonra. Belki bunu da bilmezsin, bir kız Zayn'e sürekli mektup yazıyordu. Ben o satırlara hissettiklerimi yazıyordum, hiçbirinin tek bir kopyası bile elimde yok şu an ama onları yazarken neler hissettiğimi çok iyi hatırlıyorum ve bu yetiyor bile.
-O kadar güzel yazmışsın ki okurken hepsini tekrardan yaşadım... Peki herhangi bir hikayende bir mesaj vermeye çalıştığın oldu mu?
-Hayır olmadı. Sadece kendimden izler bıraktım hikayelerde. Mfci olmak, dil bilmek, milliyetçilik vb. gibi.